Menu
RSS

Antalya ZMO: Zeytinliklerimiz Enerji Amaçlı Kullanım İçin Talan Edilmemelidir!

Antalya ZMO: Zeytinliklerimiz Enerji Amaçlı Kullanım İçin Talan Edilmemelidir!

Ülkedeki zeytinliklerin talan edilmesi anlamına gelecek olan bir yasanın çıkarılması birçok kesimin sert tepkilerine yol açtı.

Ülkenin en önemli yaşam kaynaklarından biri olan ve Akdeniz ikliminde ancak yetişebilen ve birçok ülkenin göz bebeği gibi koruduğu zeytin ağaçlarının rant uğruna yok edilmesine bir tepki de TMMOB Ziraat Odası Antalya Şubesi’nden geldi. Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof.Dr. Dursun Büyüktaş yaptığı yazılı açıklamada

“Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından 1 Mart 2022 gün ve 31765 sayılı Resmi Gazete’de, yayınlanan “Maden Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan arazilerin ülkenin elektrik enerjisi ihtiyacını karşılamak üzere kullanılabileceği belirtilmektedir.

Bir başka değişle, zeytinlikler kömür ocakları uğruna talan edilecektir” dedi

“Dünyanın gelişmiş ülkeleri fosil yakıtlarının sera gazı salınımını azaltılması yönünde adımlar atarak yenilenebilir enerji kaynaklarını ön plana çıkararak yatırım yaparken 21. yüzyıl Türkiye’sinde böyle bir yönetmeliğin yayınlanması çağı yakalayamayan bir zihniyetin ürünüdür” dedikten sonra Büyükteş açıklamasına şöyle devam etti:

“Yönetmeliğin ilgili maddesinde bozulan zeytinliklerin faaliyetin bitiminden sonra sahayı rehabilite ederek eski haline getirileceğine yönelik verilen taahhüt ise kamuoyundan gelebilecek tepkilerin nisbeten yumuşatılmasına yöneliktir. Böyle bir rehabilitasyonla zeytinliğin başlangıçtaki halini alması hiçbir zaman olanaklı değildir.

Diğer bir kamuoyu aldatma hilesi ise zeytin ağaçlarının taşınması ile ilgilidir. Fiziksel olarak zeytin ağaçlarının taşınması mümkün olsa da zeytin ağalarının yetiştiği ekolojik çevreyi taşımak kesinlikle olanaklı değildir.

Öte yandan, 7 Şubat 1939 tarih ve 4126 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 3573 numaralı “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunu’nun” 20. maddesinde “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve

generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının iznine bağlıdır.” şeklinde ifade bulunurken

böyle bir yönetmelikle kanun değiştirilmesi ise konunun hukukçuları ilgilendiren yanıdır.

Zeytinin anavatanı Anadolu olup ülkemizin de sadece Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerinde yetişebilmekte ve eksi 8 dereceden daha soğuk yerlerde yetiştirilmesi mümkün olmamaktadır. Zeytinlik alanlar ülkemizin tarım alanlarının ise yalnızca % 3’ünü oluşturmaktadır.

Dolayısıyla yetiştirme alanı bu kadar sınırlı olan zeytin alanlarının enerji amaçlı talan edilmesi bilimsel ilkelere de aykırıdır. Ülkemiz 188 milyonluk zeytin ağacı sayısı ile İspanya, İtalya ve Yunanistan’dan sonra dünyada dördüncü sıradadır.

Hem sofralık hem de zeytinyağı olarak kullanımının ülkemiz mutfağında giderek artışına bağlı olarak zeytinlik alanların da artırılması gerekirken bu yönetmelikle tam tersi bir tutum izlenmektedir.

Ege ve Akdeniz bölgelerimizde doğal bitki örtüsü olarak ta çoğunlukla eğimli arazilerde yayılım gösteren zeytinlik alanlar, bu bölgelerde madencilik faaliyetleri sonucu oluşacak doğa tahribatları ile erozyon, yüzey akış ve yeraltı sularındaki değişimler ile sulama ve içme amaçlı kullanılan su kalitelerini de etkileyecektir.

Bu yönetmelikle zeytinlik olarak kullanılan tarım alanlarının sermayeye peşkeş çekilmesi amaçlanmaktadır. Ülkemizin enerji ihtiyacının yerli kaynaklardan karşılanmasına yönelik yatırımlar elbette yapılmalıdır. Ancak bunu yaparken tarımsal kaynaklarımızın sürdürülebilir kullanımı esas alınmalıdır.

3573 sayılı zeytincilik kanununa aykırı olarak maden yönetmeliğinde yapılan değişiklikle kanunun arkasından dolanılarak zeytinliklerin talan edilmesi kamu vicdanını yaralar ve kabul edilemez. Son 25 yılda 7 kere zeytin kanununu değiştirmeye çalışan anlayış bugün maden yönetmeliğinde değişiklik yaparak

amacına ulaşmaya çalışmaktadır. Antalya’daki meslek kuruluşlarının ve Odamızın zeytinliklerin korunması ile ilgili verdiği mücadeleler hafızalardadır. Antalya’da zeytinlikleri yok etmeye yönelik her türlü girişime yasal yollarla engel olmaya çalışacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz”

yukarı çık
0
Paylaşım