Menu
RSS

Antalya Eğitim İş: Eğitim Bir-Sen’in İkna Odaları

Antalya Eğitim İş: Eğitim Bir-Sen’in İkna Odaları

Eğitim İş Sendikası Antalya Şube Yönetim Kurulu, eğitim camiasındaki örgütlenmede Eğitim İş’in yetkili sendika olarak gelişmesi sürecinde Eğitim Bir Sen tarafından

üyelerinin istifa etmemesi için ‘ikna odaları’ ile kazanım sağlamaya çalıştığını söyledi.

Eğitim İş Sendikası Yönetim Kurulu yaptığı yazılı açıklama ile konuyu şöyle anlattı: “Antalya’da eğitim iş kolunda yıllardır yetkili sendika olan Eğitim Bir-Sen’i yetkiyi Eğitim-iş’e kaptırma korkusu sardı. Yıllardır eğitim çalışanlarını hayal kırıklığına uğratan, kayda değer hiçbir kazanım sağlayamayan

bu yandaş sendika son bir buçuk iki yıldır üye kayıpları yaşamaya başladı. 2021 yılı yaz döneminde toplu sözleşme sürecindeki pasif tavrı ve enflasyon altında kalan zam oranlarıyla anlaşma sağlanan görüşmeler sonrası başlayan üye kayıpları 2022 yılında yaşanan Öğretmenlik Meslek Kanunu süreci ile hız kazandı.

Önce sınavı destekleyen açıklamalar yapan Eğitim Bir-Sen yöneticileri sonrasında gelen tepkiler üzerine sınavı biz de istemiyoruz söylemine sığınsa da samimi olma konusunda üyelerini ikna edemedi ve üye kayıpları artarak devam etti. Hatta bu süreçte “dostlar alışverişte görsün” hesabı

sadece 1 ders saati iş bırakma eylemi kararı almaları da sendikacılık tarihine mizah konusu olarak geçmiştir. Bu süreçte Eğitim-iş olarak bizlerin dik duruşu, her alanda verdiği mücadele ve yaptığımız iş bırakma eylemleri eğitim çalışanlarınca takdir görmüş ve bir çok emekçi arkadaşımızın

bizim sendikamıza katılımı gerçekleşmiştir. Gelinen süreçte 2021 yılı yetkili sendika belirleme döneminde ilimiz genelinde 3000 civarında olan ve diğer sayıca büyük iki sendikanın yarısının da altında olan üye sayımız bugün 8000’e yaklaşmış ve ilimizde yetkili sendika olma yolunda

bizi çok güçlü bir konuma getirmiştir. Birçok merkez ve taşra ilçelerimizde bugün itibariyle diğer sendikaların üye sayılarını geride bırakan Eğitim-iş, eğitim çalışanlarının yegane umudu haline gelmiştir.

Elbette bu gelişmeler olurken yetkili sendikayı yetkiyi kaybetme korkusu sarmış ve çalışanlara bir şey kazandıramayan, umut veremeyen bu arkadaşlar muhtemelen kendilerine gelen talimatlarla tutum değişikliğine gitmiş ve Eğitim Bir-Sen’den kendi isteği ve hür iradesiyle istifa eden,

başta Eğitim-iş olmak üzere başka sendikalara üye olmaya karar veren eğitim çalışanlarına karşı ellerindeki idareci kozlarıyla sert ve tehditkar bir tavır sergilemeye başlamışlardır. Durumdan kendilerine vazife çıkaran bu sözde idareciler, yöneticilerimizin okul ziyaretlerini yakın takibe alarak,

öğretmenler odasına gelip biz Eğitim-iş yöneticilerinin konuşmalarını dinlemek bahanesiyle orada bizleri dinleyen, bizlerle diyalog kuran eğitim çalışanlarına “bakın ben de buradayım” mesajı vermektedirler. Bir çok eğitim çalışanından “Aslında bizim gönlümüz Eğitim-iş’te ama müdürümüz,

idarecilerimiz sendika konusunda bize tepki koyuyor, istifamızı kabul etmiyor” gibi cümleler duyuyoruz. 2014 yılında yapılan idareci kıyımından sonra bir çok okul idaresine liyakat sahibi olmayan kişileri sırf kendilerine yakın, yandaş sendikaya üye olanlardan atama yapan milli eğitim müdürlüklerine tavsiyemiz

bu sözde müdür ve müdür yardımcılarını sendikal çalışmalara yetkilerini ve hadlerini aşan bir tavırla yaklaşmamaları ve burunlarını sokmamaları konusunda uyarmalarını tavsiye ediyoruz. Bir çok okul idarecisinin bu yandaş sendikada yöneticilik yaptığını ve okul müdürlüğü sıfatlarını kullanarak

sendikalarına üye kaydetme ve mevcut üyelerin istifalarını önlemeyi kendilerine vazife edindiklerine şahit oluyoruz.

Ülkemizde sendikacılık 4688 sayılı kanunla düzenlenmiştir. Şube yöneticilerinin ve ilçe yöneticilerinin yetki ve sorumlulukları da bu kanunda açıkça belirtilmiştir. Ancak sırtını bir yerlere dayadığını düşünen bazı okul idarecileri kendilerini kanunun üstünde görerek kendilerine gelen sendikadan

istifa dilekçelerini kabul etmemekte ve hür iradesiyle bir sendikadan istifa ederek başka sendikaya geçmek isteyen personellerini odasına çekerek dakikalarca bu kişilere imzalarını geri çekmeleri konusunda baskı yapmaktadırlar. Birkaç gün önce Döşemealtı ilçemizde bulunan Yeniköy Ortaokulunda

sendikal çalışmalar yapan bir şube yöneticimiz ve ilçe temsilcisi arkadaşımızın yaşadığı bir olay bu konuda bardağı taşıran damla olmuştur. Okul müdürünün de ilçe yönetiminde bulunduğu sendikadan istifa ederek Eğitim-iş’e üye olmak isteyen ve bunun için gerekli evrakları doldurarak

imzalarını atan öğretmenlerin evraklarını okul yönetimine vermek isteyen yöneticilerimiz bu konuda okul müdürünün telefonda “benim şahsımdan başkasına dilekçeyi veremezsiniz” ifadesi karşısında şaşırmışlar ve mesai saatleri içinde olmasına rağmen okulda görevinin başında bulunmayan okul müdürünün

okula gelmesini beklemişlerdir. Arkadaşlarımız ilgili evrakları müdüre verecekleri zaman da, aynı zamanda sendika yöneticisi olan bu şahıs istifa eden öğretmenlerin bu evrakları kendilerinin getirmelerini istemiştir. Evrakları vermek için odasına gelen öğretmenleri uzunca bir süre odasında tutan ve

kendilerine dil döken okul müdürü bir arkadaşımızı ikna ederek üye olmaktan vazgeçirmiştir. Yaptıkları sendikal çalışmalara engel çıkaran okul müdürüne ilgili kanunu hatırlatan şube yöneticimize “Ben sizi tanımam”diyen bu kişi, şube yöneticimizin “Siz kanunu tanımıyor musunuz yani?” sorusu üzerine

ben öyle demek istemedim, onu kastetmedim gibi cümlelerle durumu kurtarmaya çalışmıştır. Yönetici arkadaşlarımız okula geldikten hemen sonra aynı okula yine başka bir okulda okul müdürü olan Eğitim Bir-Sen İlçe Başkanı’nın bu okula gelmesi şüphe uyandırmış ve ilgili müdüre takınacağı

bu hadsiz tavrı konusunda destek anlamı taşımıştır. Bu konuda hukuki haklarımız saklı kalmak şartıyla idari işlemlerin yapılması için gerekli çalışmalarımız olacaktır. Sadece bu okul değil bir çok ilçede ve bir çok okulda benzer olaylar yaşıyoruz. Ama artık bu durumlara sessiz kalmayacağız.

Herkes tabi olduğu kanunlara uygun hareket etmeli, aksi halde bunun sonuçları olacağını bilmelidir.

Eğitim-iş Antalya Şubesi olarak diyoruz ki; İster kaçak güreşin ister cesurca karşımıza çıkın farketmez. Siz kaybedeceksiniz, biz kazanacağız. Antalya’da yetkili sendika olmamızı engelleyemeyeceksiniz. Bugün sırtınızı yasladığınız yerler yıkılınca siz de yıkılacaksınız.

Biz gücümüzü üyelerimizden, ilkelerimizden ve bitmek bilmeyen mücadele gücümüzden alıyoruz.”

yukarı çık
0
Paylaşım