Menu
RSS

Antalya BES Üyeleri Tüm İş Yerlerinde Bildiri Okuyarak TİS Sürecini Protesto Etti

Antalya BES Üyeleri Tüm İş Yerlerinde Bildiri Okuyarak TİS Sürecini Protesto Etti

Kamu emekçilerinin Hükümet ve Memur Sen arasında varılan TİS mutabakatına tepkileri sürüyor. Büro Emekçileri Sendikası Antalya Şubesi üyeleri

bugün tüm iş yerlerinde bildiri okuyarak TİS sürecini protesto etti. Antalya Defterdarlığı'nda açıklama yapan BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol;

KESK olarak laf salatası ile 25 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik dayatan bu mutabakatı KABUL ETMİYORUZ!

Bizleri yıllardır siyasi iktidarın, iktidarın yandaş sendikasının ve yine bu iktidarın Hakem Kurulunun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkûm eden mevcut sisteme karşı grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi, yoksulluk sınırı üzerinde insanca yaşamaya yetecek ücret,

Demokratik-Adil Bir Çalışma Yaşamı için mücadelemizi sürdüreceğiz. Dedi.

Haberin Videosu:

Basın Açıklaması Tam Metin

Biliyorsunuz birkaç gün önce KESK olarak kamu işverenin üçüncü teklifini yapacağı toplantıya davet beklerken,  süreç yine kimseye haber vermeden kaplı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla tamamlanmış,  maaş artışları konusunda bir anlaşmaya varılamadığı,

dolayısı ile Kamu Görevlileri Hakem Kurulu sürecinin başladığı ifade edilmiştir.

Gecenin dördünde kameralar karşısına geçen Memur Sen Genel Başkanı süreci allayıp pullamaya, çalışmış ancak ne kadar süslü laflar edilse de ne kadar allanıp pullansa da ortada hizmet kolları açısından da genel açısından da bir toplu sözleşme kazanımı yoktur.

Bunun yerine bol laf salatası vardır. 3600 ek gösterge talebimizin belirsiz bir tarihe ertelenmesi “büyük bir başarı, büyük bir kazanım” gibi sunulmuştur.

Gündüzün aydınlığında söz kuramayanlar, gecenin karanlığında kamu emekçilerinin en temel haklarını bir kez daha görmezden gelmiştir.

Bizlerin yıllardır mücadelesini verdiğimiz emek ve bilgi hırsızlığının kaynağı olan mülakatın kaldırılmasına ilişkin seçim öncesi söz verilmesine rağmen, yandaş sendika bunu talep dahi etmemiş olup, gençlerimizi, görevde yükselme sınavlarında hepimizi güvensizliğe,

umutsuzluğa iten, kadrolaşmanın aracı olarak kullanılan mülakat uygulaması yine devam edecektir.

Hepimizin gördüğü gibi laf salatası dışında kamu emekçilerinin geneline yönelik olarak tek bir mali ve sosyal hakka ilişkin “uzlaşma sağladık, ya da en azından “hakemde uzlaşacağımıza inanıyoruz” dedikleri tek bir başlık yoktur.

Örneğin yıllardır talebimiz olan

*Kira yardımına ilişkin tek bir cümle yok. Kreş yardımına ilişkin tek bir cümle yok.

*Maaşlarımızı dilim dilim buharlaştıran Gelir Vergisi adaletsizliğine son verilmesine ilişkin tek bir cümle yok. 

*Hangi ad altında olursa olsun tüm ek ödemelerin taban aylığımıza, emekliliğimize yansıtılmasına ilişkin tek bir cümle yok.

*Sefalete itilen 2,5 milyon kamu emekçisi emeklisine ilişkin tek bir cümle yok.

*Güvencesiz istihdama son verilmesi, güvencesiz istihdam edilenlerin kadrolu-güvenceli istihdama geçirilmesine ilişkin tek bir cümle yok.

*Cumhurbaşkanı’nın seçim öncesi sözünü verdiği mülakatın kaldırılmasına ilişkin tek bir cümle yok.

*Kadın kamu emekçilerine; çalışma yaşamında uygulanan, cinsiyetçiliğin, ayrımcılığın, mobbingin son bulmasına ilişkin tek bir cümle yok.

En önemlisi Grev Hakkı İle Tamamlanmış Gerçek Toplu Sözleşme Sistemi, Demokratik Bir Çalışma Yasasına ilişkin anlamlı bir cümle dahi kurulmamıştır.

KESK olarak laf salatası ile 25 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik dayatan bu mutabakatı KABUL ETMİYORUZ!

Bizleri yıllardır siyasi iktidarın, iktidarın yandaş sendikasının ve yine bu iktidarın Hakem Kurulunun iki dudağı arasından çıkacak kararlara mahkûm eden mevcut sisteme karşı grev hakkı ile tamamlanmış gerçek toplu sözleşme sistemi, yoksulluk sınırı üzerinde insanca yaşamaya yetecek ücret,

Demokratik-Adil Bir Çalışma Yaşamı için mücadelemizi sürdüreceğiz. Buradan Kamu Görevlileri Hakem Kurulu süreci başta olmak üzere, her zaman olduğu gibi, tüm süreçlerde 6 milyon kamu emekçisinin ve emeklinin sesi olmaya devam edeceğimizi sizlerle paylaşıyoruz.

Bu yoksulluktan çıkışın ancak birlikte mücadele ile mümkün olacağını söylüyoruz. Bizlerin aidatı ile kendileri yüzbinlerce maaş alıp lüks araçlarda gezerken yetkisini milyonlarca kamu emekçisini yoksulluğa, güvencesizliğe, geleceksizliğe mahkum etmekte kullanan sendikanın elinden

bu yetkiyi almak gerektiğini biliyoruz.  Diğer tüm sendikalara yaptığımız birlikte mücadele çağrımıza kulaklarını kapatmamalarını, bu çağrıya olumlu dönüş yapmaları gerektiğini, aksi takdirde bu oyunun ortağı olacakları uyarısını da ayrıca yapıyoruz.

Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz”

yukarı çık
0
Paylaşım