Menu
RSS

Antalya Alevi Bileşenleri: Eşit Yurttaşlık Temelinde, Demokratik Ve Laik Bir Ülke İstiyoruz!

Antalya Alevi Bileşenleri: Eşit Yurttaşlık Temelinde, Demokratik Ve Laik Bir Ülke İstiyoruz!

Antalya’daki Alevi Bileşenleri Attalos Meydanı’nda toplanarak, Ak Parti iktidarının Alevilere yönelik asimilasyon, zorunlu din dersleri, cemevlerini ibadethane değil de ticarethane olarak görmelerini,

4-6 yaş çocuklara din eğitimi verilmesinin önünün açılması gibi tepki duydukları ve yıllardır bir türlü çözülmediğine inandıkları sorunları seslendirdiler.

Antalya Alevi Bileşenleri adına Pir Sutan Abdal Derneği Antalya Şubesi’nden Hasibe Akpınar basın metnini okudu. Akpınar “Biz bu ülkede vergilerimiz, siz şeriata yatırım yapın ve çocuklarımızın geleceğini çalın diye vermiyoruz.

1950’lerden itibaren okullarda seçmeli olarak uygulanan din dersleri, ABD destekli 12 Eylül faşist darbesinin şefleri tarafından hazırlanan 1982 Anayasası ile zorunlu hale getirildi. Darbe sonrası kurulan sağ iktidarlar; tekçi, asimilasyoncu, inkarcı, cinsiyetçi eğitim sistemi inşa edip bunun üzerinden yükseldiler” dedi.

Alevi Bileşenleri adına taleplerini dile getiren Akpınar konuşmasında şunları söyledi:

“Demokrasiyi, laikliği, özgürlüğü, adalet ve eşitliği isteyenler olarak bugün ülkemizin dört bir yanında meydanlardayız!

İşçi ve emekçiler hakları gasp edilip güvencesizleştiriliyor. İnsanlarımız donarak ölüyor.

Haberin Videosu:

Gençlerimiz intihara itiliyor. İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede geri çekilerek kadına yönelik erkek şiddetinin önü açılıyor. Çocuklar istismara maruz bırakılıyor. Göçmen ve mülteciler ırkçılık, milliyetçilik ve şovenizm körüklenerek hedef gösteriliyor. Doğamız talan ediliyor.

Halklar ve inançlar kimlikleri, dilleri, kültürleri, inançları dolayısıyla asimilasyona uğruyor. Alevilerin bu ülkede maruz kaldığı zulmün fotoğrafı misali, devlet temsilcileri inançların kutsalına saldırarak, silahla fotoğraf vermekten geri durmuyor.

Alevilerin inanç merkezleri olan cemevleri ibadethane değil, ticarethane ve konut statüsü kapsamında tutulup Alevi inancına yönelik asimilasyon ve ayrımcılık politikalarına her gün bir yenisi ekleniyor.

Yaşadığımız çağda evrensel değerlerle kuşatılıp bilim yuvaları haline getirilmesi gereken okullarımız ise bütünüyle gerici bir kuşatma altında.

Eğitimin amacı bireyin kendi yeteneklerini keşfedip bunu geliştirmesini sağlayıp, düşünmeyi, sorgulamayı öğretmek, kendine güvenen bireyler yetiştirmektir. Fakat, bugün eğitim kurumu tamamen tarikatlara, cemaatlere, Diyanet İşleri Başkanlığı’na teslim edilerek, dindar ve kindar bir nesil yetiştirmenin merkezi haline getirilmiştir.

Biz bu ülkede vergilerimiz, siz şeriata yatırım yapın ve çocuklarımızın geleceğini çalın diye vermiyoruz.

1950’lerden itibaren okullarda seçmeli olarak uygulanan din dersleri, ABD destekli 12 Eylül faşist darbesinin şefleri tarafından hazırlanan 1982 Anayasası ile zorunlu hale getirildi. Darbe sonrası kurulan sağ iktidarlar; tekçi, asimilasyoncu, inkarcı, cinsiyetçi eğitim sistemi inşa edip bunun üzerinden yükseldiler.

Yine Tarikatçı vakıfların isteğiyle seçmeli dersler adı altında 4 tane daha dinsel içerikli ders, müfredatta zorunlu hale getirildi

Hükümet bununla da yetinmedi!

1-3 Aralık 2021’de Milli Eğitim Şura Toplantısında 4-6 yaşındaki anaokulu çocuklarına da din dersi verilmesi tavsiye edildi. Biz biliyoruz karşı çıkmazsak bu sadece tavsiye karar olarak kalmayıp, 3 Mart’ta Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kesinleşmiş olarak karşımıza çıkacak.

Burada din eğitiminden kastedilen, ebeveynlerin inancına bakmadan belli bir din anlayışının kavram ve ritüellerinin çocuklarımıza dayatılmasıdır. Alınan bu karar, ‘’Çocuğun Üstün

Yararı” ilkesine aykırı olduğu gibi, başta Aleviler olmak üzere farklı inançta veya dini inancı olmayan milyonlarca insanın çocuklarının asimilasyonunu hedefleyen, aynı zamanda pedagojik anlamda da çocuğun sağlıklı gelişimine ket vuran bir karardır.

4-6 yaş çocuğuna din dersi vermek, somut düşünme aşamasında olan çocuğun dünyasını soyut kavramlar ile alt üst etmektir ve insan haklarına aykırıdır. Hiçbir inanç küçük çocuklara empoze edilemez. Bu tavsiye kararı, 4-6 yaş çocuğunun gelişim düzeyine, Evrensel Çocuk

Hakları’na uygun olmadığı gibi laikliğe de aykırıdır. Çocuklar kimsenin siyasi malzemesi değildir. Çocuklar bu toplumun özneleridir.

Millî Eğitim Şûrası Kararını Geri Çekin!

İktidara sesleniyoruz: Çocuklara din dersi dayatamazsınız! Alevi çocuklarına hiç dayatamazsınız!

Bu kararda ısrar edilirse Alevi toplumu olarak sivil itaatsizlik’de dahil olmak üzere itirazlarımızı dile getiren eylemliliklerimizi daha da büyüterek devam edeceğiz.

Tekçi, inkârcı, asimilasyoncu, cinsiyetçi eğitime karşı çocukların birer özne kabul edildiği,

çocuk haklarının korunduğu, herkesin erişebildiği, her çocuk için eşit koşullarda bilimsel, laik, anadilinde ve kamusal eğitimin bütün koşulları bir an önce hazırlanmalıdır.

Her seviyedeki zorunlu din dersleri, sözde seçmeli olanlar dâhil kaldırılmalı, din derslerini ana sınıfına kadar indiren tavsiye kararı yok sayılmalı, ayrıca altına imza atılan

AİHS’ne uyulmalı, AİHM’in Alevi çocukların zorunlu din derslerinden muafiyetiyle ilgili kararları bir an önce uygulanmalıdır. Eğitim sisteminin vakıflar üzerinden düzenlenmesine, gerici, dinci vakıflara kamu kaynakları aktarımına son verilmelidir.

Laiklik sadece din ve devlet işlerinin ayrılması değil, insan onurunu, tüm hak ve özgürlükleri korumanın, çoğulcu demokrasinin ön koşuludur

Tekçi, Cinsiyetçi, Ötekileştirici, Laik Olmayan, Bilimden Uzak ve Asimilasyoncu Eğitime

HAYIR !..

Gücümüz birliğimizde!

Susmuyoruz, sessiz ya da seyirci kalmıyoruz.

AHİM kararları derhal uygulansın ve zorunlu din dersleri kaldırılsın!

Okul öncesinde din dersi dayatmasını kabul etmiyoruz!

Laik bir ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurum olmamalıdır.

Eşit yurttaşlık istiyoruz

Cemevleri ticarethane ya da konut değildir, Cemevleri Alevilerin ibadethanelerdir!

Demokrasi ve Laiklik eşit ve özgür bir toplumun temelidir!”

yukarı çık
0
Paylaşım