Menu
RSS

Antalya Ticaret Borsası Başkanı Çandır: Asgari Ücrette Denge Önemli

Antalya Ticaret Borsası Başkanı Çandır: Asgari Ücrette Denge Önemli

Antalya Ticaret Borsası, Aralık Ayı Meclis Toplantısı, Meclis Üyelerinin katılımıyla gerçekleşti. ATB Meclisinde konuşma yapan ATB Başkanı Ali Çandır,

ekonominin yanı sıra, kent ve dünya gündemine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Ortalamanın üzerinde büyüdük

Antalya’nın ülke ortalaması üzerinde büyümesine dikkat çeken ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, 2023 yılına başlarken Antalya’nın ekonomik hedeflerinin, 2022 yılından ve ülkemiz ortalamasından daha yüksek bir performans göstermek üzerine kurulduğunu belirterek,

“Özellikle tarımsal üretim ve ticarette bu hedeflerimizi daha detaylı belirlemiştik. Çünkü Antalya, 2022 yılında ekonomide ülke ortalamasının 4 katı, tarımda ise 3 katı üzerinde büyümüştü. 2023 yılı sonuna geldiğimizde 9 aylık ekonomik rakamlar ülkemiz geneli için açıklandı.

Her ne kadar il düzeyindeki büyüme rakamları henüz açıklanmamış olsa da elimizde tahmin yapabilmek için öncü göstergeler, tahmin modelleri ve yaşadıklarımız bulunmaktadır. Çeyrek dönemler halinde açıklanan 9 aylık büyüme rakamları, nispi olarak

2022 yılından daha yavaş bir büyüme rotasına girdiğimizi göstermektedir” dedi.

Tarımda küçülme var

Tarım sektörümüzün 2021 yılından bu yana sürekli olarak küçülme ya da düşük büyüme sarmalına girildiğini belirten Başkan Çandır, “Antalya’nın tarım performansı ise ülke ortalamasının bir miktar üzerinde seyretmiştir. Ancak genel ekonomiden kopuk bir şekilde düşük kalması,

yapısal ve cari sorunlarımızın çözülememesinden kaynaklanmaktadır. Bu sorunların giderilmesine yönelik çözüm önerilerimizi ve taleplerimizi 2024 yılında da her ortamda sözlü ve yazılı olarak ifade etmeye devam edeceğiz. Kentimiz tarımsal üretim ve ticareti ile ilgili olarak 2023 yılı, 2022 yılına göre;

Zeytin haricinde diğer ürünlerde rekoltenin yüksek olduğu, İklim değişikliğinin etkisinin arttığı, hastalık ve zararlı popülasyonun yükseldiği ve kalitenin düştüğü, Üretimde kullanılan tohum, enerji, gübre, zirai ilaç, veteriner hizmetleri, yem gibi girdi kalemlerinde ise ciddi artışların yaşandığı ve

İç piyasada artan et fiyatlarına ithalatla çözüm aradığımız, bir yıl olmuştur” şeklinde konuştu.

Turizm olumlu etkiledi

Yaşadığımız olumsuzluklara karşın; turizm sezonunun pozitif seyretmesinin tarım ve gıda sektörüne olumlu etkisi görülmüştür. Ayrıca ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) mevzuatında yapılan değişiklikle mülkiyet kaynaklı sorunlar nedeniyle kayıt yapılamayan tarımsal alanların kayıt altına alınması

olumlu etkiler sağlayacaktır. Tarımsal desteklerden yararlanmak isteyen çiftçilerin 2 Ocak 2024 tarihine kadar tarım müdürlüklerine ÇKS kaydı için başvurmaları gerektiğini buradan hatırlatmak isterim.  Şimdiye kadar 42 ili kapsayan TKDK (Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu) hibeleri,

2024 yılından itibaren 81 il kapsamına yayılacaktır. Dolayısıyla Antalya da bu hibe programlarından faydalanabilecektir. 2023 yılı içerisinde tarımsal üretimin planlanması ve sözleşmeli üretim sistemiyle ilgili mevzuat düzenlemeleri hayata geçti. Bu mevzuatın sektörümüz ve üreticilerimiz için faydalı olmasını diliyoruz.

Uygulamaların etki analizlerinin mutlaka sağlıklı biçimde yapılarak sektörümüzle paylaşılmasını bekliyoruz. Diğer taraftan temel tarımsal politikaların sürdürülebilir nitelikte oluşturulması için şart gördüğümüz

genel tarım sayımının gerçekçi ve kapsayıcı olarak uygulamaya konulmasını beklemekteyiz” ifadelerine yer verdi.

Asgari ücrette denge önemli

Asgari ücret görüşmelerine de değinen Çandır, “Öncelikle belirtmek isterim ki iş barışının sürdürülmesinde önemli bir yere sahip olan asgari ücret konusunun çalışanlar ve işverenler için dengeli bir seviyede belirlenmesi gerekir. Bu konuda kamu politikalarının hayati bir önemi bulunmaktadır.

Yani bir taraftan gelir vergisi dilimlerinin gerçekçi düzenlemesi ile diğer taraftan da asgari ücret desteği ile işveren maliyetinin gerçekçi düzeyde tutulması konuları, kamu politikaları ile belirlenir. Eğer doğru ve gerçekçi politikalar üretilirse iş barışının sürdürülebilirliği sağlanır.

Bu arada belirtmek isterim ki asgari ücret konusu, işveren taraf için hiçbir zaman asgari ücretten ibaret bir konu olmamıştır. Çünkü diğer ücretleri ve toplam maliyetleri doğrudan etkileyici unsur olmaktadır. 2016 yılında brüt asgari ücretin yüzde 6’sı düzeyinde olan asgari ücret desteğinin oranı,

önümüzdeki dönemde de korunmalıdır. Ancak tarım sektörünün stratejik yapısı dikkate alındığında bu oran, kayıtlılığı artırmada yetersiz kalmaktadır. Eğer tarım sektörünün mali gücüne uygun bir prim ödeme sistemi sağlanırsa hem kamunun toplam faydası artacak hem de sektörde kayıtlılık oranı artacaktır” dedi.

yukarı çık
0
Paylaşım