Menu
RSS

Antalya Mimarlar Odası: Alanya Otoyolu’nun Yap İşlet Devret İhale Yöntemi Doğru Değil, Vazgeçilmelidir

Antalya Mimarlar Odası: Alanya Otoyolu’nun Yap İşlet Devret İhale Yöntemi Doğru Değil, Vazgeçilmelidir

TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi Alanya Otoyolu için yap işlet devret yöntemi ile ihaleye çıkarılmasının kamuya ciddi yük getireceğini, kamuya yük getirmeyecek yöntemlerle yapılmasını istedi.

Mimarlar Odası Antalya Şubesi konuya ilişkin şu yazılı açıklamayı yaptı:

“Alanya Otoyolu için Doğal, kültürel ve ekolojik değerlerin zarar görmeyeceği, kamu bütçesine yük getirmeyeceği çözümler mutlaka vardır.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü'nce yapılacak olan, 122 kilometre uzunluğundaki Antalya-Alanya Otoyolu Projesi’nin Yap İşlet Devret modeli ile 15.12.2023 Tarihinde yapılan ihalesine 3 firma katılmış, 76.698.550.561,69 TL ile en düşük teklifi veren Limak İnşaat Firmasına verilmiştir.

Bilindiği gibi, Yap İşlet Devret modeli; Devlet tarafından yapılması gereken yatırım veya hizmetin, yatırım giderleri ve işletme döneminde yapılacak bakım onarım giderlerini üstlenen bir yatırımcıya, yatırım sonucu ortaya çıkacak tesisi, önceden belirlenen bir süre ve tarife üzerinden

işletme hakkının verilmesi yöntemiyle gerçekleştirilmesidir.

Bu yöntemin uygulandığı projeler ile ulaşım hakkı, sağlık hakkı, (otoyollar, köprüler, tüneller, şehir hastaneleri, vb.) kamusal hizmet olmaktan çıkarılarak, yandaş sermayenin kazanç kapısı haline getirilmesi sonucunu doğurmuştur.

Mimarlar Odası Antalya Şubesi olarak bilimsel ve teknik doğrular ışığında otoyol yapımına karşı değiliz. Ancak, ihale yöntemine karşıyız. Ülkemizde bu güne kadar benzer yöntemlerle yapılan yol, köprü ve millet hastanelerinde olduğu gibi yol geçiş ve müşteri garantili bu tür ihalelerin,

kamu kaynaklarının piyasaya aktarılmasının, ulusal/küresel sermaye çevrelerine transferinin ve yandaş firmaları kollamanın etkili ve verimli yollarından biri olduğu gerçeği toplum nezdinde pekişmiş durumda iken Antalya-Alanya Otoyolu da ücretli ve yol geçiş garantili olarak ihale edilmiştir.

Yapılacak yol için devlet bütçesinden harcama yapılmadan yatırımın gerçekleştirilecek açıklamaları ise kandırmacadır. Hizmet alanlarca ödenecek ücretler, döviz kuru üzerinden yapılan hesaplar ile TL olarak uygulanacaktır. Bu durum, kullanıcılar hem çok yüksek geçiş ücreti ödemek durumunda kalacak,

hem de eksik kalan geçişler için benzer örneklerinde olduğu gibi devletin bütçesinden karşılanacaktır. Kullanıcı garantileri verilirken yapılan hesaplamalardaki öngörüsüzlük ve/veya yolsuzluk denebilecek sözleşmelerle, mega proje adı altında yapılan ve

özel araç trafiğini özendiren bu tür yatırımlar ile hem kamu kaynaklarının tüketilmesine hem tarihi, kültürel ve doğal değerlerin zarar görmesine, hem de halkın sırtına alım gücü ile orantısız yükler yüklenmesine neden olunacaktır.

Diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti’nin milli parası Türk Lirasıdır. Geçiş ücretleri, neden milli paramıza değil de dolar kuruna endekslenmektedir.  Dolar kuru üzerinden belirlenerek garanti kapsamında geçmeyen araçlar için dolar kuru üzerinden bedel belirlenerek ödenmesi ve

yine kur farkları ödenmesi nedeniyle sermayeye ciddi kaynaklar aktarılmakta, hazineye de ciddi yükler getirmektedir.

Bir kere daha belirtelim, bilimsel ve teknik doğrular ışığında yapılan otoyola karşı değiliz, ancak belirlenen güzergah şüphesiz kent sakinlerine, yol güzergahında yer alan tarihsel, kültürel, ekolojik değerlere, yine güzergahta bulunan yerleşimlere ve yap işlet devret yöntemiyle yapılan ihale

kamunun bütçesine kaçınılmaz olarak ciddi zararlar verecektir. Bu nedenle ihale yöntemine karşıyız.

Bu nedenle ilgilileri; yol güzergahının tarihi, kültürel, doğal ve ekolojik değerler ile yerleşim yerlerine en az zarar verecek şekilde belirlenebilmesi ve hem vatandaşa hem de devletin bütçesine ağır yükler getiren yap işlet devret ihale yönteminden vazgeçilmesi için yeniden gözden geçirmeye çağırıyoruz.

yukarı çık
0
Paylaşım