Antalya Tabip Odası: Sağlık, İçişleri Ve Adalet Bakanlıklarını Göreve Davet Ediyoruz

Bir müddet bağırdıktan sonra hastane çalışanlarını rehin alan kadın, etrafa tehditler savurdu. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, pompalı tüfekli kadını kısa sürede elindeki tüfeğiyle beraber yakaladı. Saldırganın emniyetteki ifadesinde ailevi sorunlar yaşadığını anlattığı öğrenildi.

İntiharı düşündüğünü söyleyen B.G.'nin "Silahla hastane basınca güvenlik beni vurur, ölürüm diye düşündüm" dediği öğrenildi.

Bu gelişme üzerine Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Basına ve Kamuoyuna başlığı altında konu üzerine görüşlerini dile getirerek, bir türlü ardı arkası kesilmeyen sağlıkta şiddet olaylarının bir örneği olan bu olay üzerine

“Daha acı olayların yaşanmaması için Sağlık, İçişleri ve Adalet bakanlıklarını göreve davet ediyoruz” denildi.

Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu’nun açıklaması şöyle:

“Basına ve Kamuoyuna,

Kahramanmaraş 12 Şubat Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Acil Servisi’nde gerçekleşen pompalı tüfekle alıkoyma olayını şiddetle kınıyoruz. İçinde bomba düzeneği olduğunu ifade ettiği poşet ve pompalı tüfekle elini kolunu sallayarak acil servise girebilen kişi

çalışanları alıkoyarak ne olduğu bilinmeyen isteğinin yapılmasını talep etmiştir.

Antalya Tabip Odası olarak kişinin içinde bulunduğu ruh halini ve olayı neden yaptığını bir kenara koyuyoruz. Olayın bu kısmını sosyoloji başta olmak üzere toplum bilimleri dallarına bırakıyoruz.

Biz olayın içinde kalan başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının düştüğü duruma dikkat çekmek istiyoruz.

*Hani bizim Sağlıkta Şiddet yasamız?

*Hani sağlıkta şiddete uygulanacak katalog suç uygulaması?

*Hani Sağlık Bakanlığı’nın kapılara koyduğu çalıştırılmayan x-ray cihazları, güvenlik önlemleri?

*Hani caydırıcı cezalar?

*Biz hekimler özel veya kamu kurumlarında güvenlik içinde çalışma koşullarına ulaşamıyoruz. Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en temel basamağı olan güvenli alanda yaşama ve çalışma hakkına sahip değiliz.

Dün yaşanan olayda masa-dolap altına sığınmış mesai arkadaşlarımızın hıçkırıklarını duyuyor, üzülüyoruz, kahroluyoruz. Daha kötüsü olmadığı için ise şükrediyoruz.

Kahramanmaraş’ta olaya maruz kalan tüm mesai arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyor, tüm acı, korku ve endişelerini paylaşıyoruz.

Bu konuda yetkisi olan kişilerin suskunluğu, olayı geçiştirme ve hafifletme olarak algılanacak söylemleri ise bizi daha çok yaralıyor. Sokak röportajında “doktor dövme “  özgürlüğü sonrası geldiğimiz noktadan hicap duyuyor,

yetkilileri tüm sağlık kuruluşlarında alınacak güvenlik önlemlerine odaklanmaya, daha acı olayların yaşanmaması için Sağlık, İçişleri ve Adalet bakanlıklarını göreve davet ediyoruz”