Menu
RSS

Antalya BES Şube Başkanı Devrim Mol: Çalışırken Hasta Olmak, Ölmek İstemiyoruz!

Antalya BES Şube Başkanı Devrim Mol: Çalışırken Hasta Olmak, Ölmek İstemiyoruz!

BES Antalya Şubesi Sağlıklı ve İnsanca Yaşam Hakkı için eylem yaptı. Antalya Defterdarlığı önünde toplanan BES üyeleri adına basın açıklamasını BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol yaptı.

Mol açıklamasında “2020 yılı bir kabus gibi üzerimize çöktü, yeni yılı karşılamaya hazırlandığımız bu günlerde Covid19 salgınının ikinci dalgasını yaşamaya devam ediyoruz.

Tüm ülkelerin birinci gündemi pandemi iken ülkemizde çok öncesinde başlayıp, pandemi ile birlikte derinleşen bir ekonomik krizi de yaşamaya devam ediyoruz” dedi.

BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol  basın açıklamasında “İşsizler, açlık sınırı altında asgari ücretle çalışanlar, kısa çalışma ödeneği adı altında evde açlığa mahkûm edilenler, evde erkek şiddetinin her biçimiyle daha çok yüzyüze kalan ve

yoksulluğu eşitsizliği çok daha derinleşen kadınlar, emeklilikte yaşa takılanlar, kapısına kilit vurmak zorunda kalan küçük esnaf, mahsulü para etmeyen çiftçiler, önümüzdeki yılı %3 zamla karşılamaya hazırlanan kamu emekçileri başta olmak üzere

pandemi ve ekonomik krizden en üst seviyede etkilenen toplumsal kesimler olarak öne çıkıyor” dedikten sonra şöyle devam etti:

“Emekçilerin açlıkla ölüm arasında bir tercihle karşı karşıya kaldıkları dramatik bir süreci hep birlikte yaşamaya devam ediyoruz. Yıllardır ödediği vergiler karşılığında devletten destek bekleyen emekçiler, küçük esnaf ve çiftçiler

2021 bütçesinde de yok sayılarak hayal kırıklığı yaşamaya devam ediyor. İşsizlik fonunu böylesi bir süreçte bile işçi ve işsizlerden ziyade işveren lehine kullanan siyasi iktidar yine koruma kalkanını sermayeden yana kullanıyor.

2021 yılında Cumhurbaşkanlığı bütçesini  %28,1 oranında artıranlar ''millet aç, midesine kuru ekmek dışında birşey girmiyor'' gerçeğine ''Kuru ekmek yiyorlarsa O zaman aç değiller'' diyebilecek kadar yoksulluk gerçeğimizle dalga geçiyorlar.

Sofralarında ejder meyveleri eksik olmayanları, bu ülkenin tüm değerlerini, kaynaklarını, güzelliklerini üreten emekçileri ve halkları yok saymaktan vazgeçmeye davet ediyor, yarattığımız değerlerin, oluşturduğumuz

kaynakların insanca bir yaşam, çalışma koşulları ve iş güvencesi, parasız kamusal hizmet olarak geri dönmesini istiyoruz.

Yayınlanan genelgelerle kısıtlamalara ilişkin her gün yeni bir uygulamayla karşılaşıyorken ne acıdır ki siyasi iktidarın yayınladığı sınırlı da olsa önlemlere uymamak konusunda kamu kurumları adete birbiriyle yarışıyor.

Özellikle işkolumuzda başta sosyal güvenlik, İş-Kur, maliye, adliye ve nüfus müdürlükleri olmak üzere, işyerlerimizde, yayınlanan genelgelere tüm uyarılarımıza rağmen uyulmamaya devam edilirken vakalar hızla artıyor.

Kamu alacaklarına ilişkin yapılandırma süreci bahane edilerek esnek ve dönüşümlü çalışmaya son verildi ve 60 yaş üstü çalışanlar idari izinli oldukları halde işyerlerine çağrıldı.

SGK işi daha da ilerleterek, sokağa çıkma yasağı olduğu halde hafta sonu çalışma için İç İşleri Bakanlığı’na başvurmuş durumda. Tüm bunlar da yetmezmiş gibi, kurumlarımızın kapı önlerinde sağlığımız hiçe sayılarak, görev tanımlarımızla hiç bağdaşmayan,

tamamen keyfi talimatlarla HES Kodu sorgulaması yapmak zorunda bırakılıyoruz. Salgın döneminde bile patronların, sermayenin yüzünü güldürmeye devam eden, milyonlarca işçinin, emekçinin,

dar gelirlinin kırıntılarla yetinmesini salık verenler, küçük bir bütçe ayırarak iki bilgisayar, bir programla çözüm üretmek yerine biz emekçileri ölümle burun buruna çalıştırmayı tercih ediyor.

İşyerlerimizde vakaların her geçen gün arttığı bir süreci yaşamaya devam ediyoruz. Antalya da işyerlerimizde vakalar 200 lü sayıları aşmış durumda. Bunun yanında bir çok kurum temaslı karantina sürecini de işletmiyor,

risk ve bulaşın artmasının önünü açıyor. İdarecilerin keyfi tutumları devam ediyor ve biz emekçiler çalışırken hasta oluyoruz, ölüyoruz. Bursa’dan, Şırnak'tan, İstanbul'dan, Kayseri'den ve bir çok kurumdan arkadaşlarımızın ölüm haberini alıyoruz.

İnsanların açlıkla, ölüm seçeneği ile karşı karşıya bırakıldıkları bir süreçte devletin kamu alacaklarının peşine düşmesini anlamakta zorlanıyoruz. Testi çatlamaya başladı, testi kırılmadan son defa siyasi iktidarı ve kurum idarecilerini uyarıyor ve

sürecin en başından itibaren ifade ettiğimiz gibi, biz haklı çıktık demek istemiyoruz. Kamu alacaklarına ilişkin yapılandırmanın bir an önce haziran ayına kadar ertelemesini ve işkolumuzda salgına karşı önlemlerin bilimsel ve taleplerimizi kapsar şekilde

tekrar başlatılmasının gerekliliğinin tekrar altını çiziyoruz. Aksi takdirde Genelgelere uymayan kurum yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmak dahil, her türlü eylem ve etkinliklere devam edeceğimizi buradan duyuruyor,

her bulaşının, hastalığın, ölümün sorumluluğu sizdedir diyoruz.

Kaybettiğimiz kamu emekçilerini bir kez daha saygıyla anıyor, yaşam hakkımız ve halktan emekten yana bir bütçe, insanca yaşam için mücadele etmeye devam edeceğimizi siz basın emekçileri aracılığı ile kamuoyuna bir kez daha duyuruyoruz.

Tüm emekçileri hepimizin olan mücadelede omuz omuza vermeye, yan yana olmaya çağırıyoruz. Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz, Yaşasın BES, Yaşasın KESK”

yukarı çık
0
Paylaşım