Menu
RSS
Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; Kepez Belediye Başkanı Şok Bir Kararla Tutuklandı

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; …

Antalya’nın Sarısu teleferik h...

Prev Next

Antalya DİSK: Sefalet Ücretine Hayır!

Antalya DİSK: Sefalet Ücretine Hayır!

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Akdeniz Bölge Temsilciliği tarafından, Otogar karşısında bulunan Türkiye Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) ek hizmet binası önünde asgari ücretle ilgili basın açıklaması yapıldı.

İŞKUR ek hizmet binası önünde toplanan DİSK’e bağlı sendikaların Antalya temsilcileri, “Asgari ücret vergiden muaf olsun, SGK prim desteği sağlansın! Sefalet ücreti değil insan onuruna yaraşır asgari ücret! Asgari ücret 3800 net!” yazılı pankart açtı.

“Saraya değil emekçiye bütçe, asgari değil insanca yaşam, sefalet ücreti istemiyoruz” sloganları atan sendikacılara KESK Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez de destek verdi.

Haberin Videosu:

Üyeler adına açıklama yapan DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi ve Genel İş Antalya Şube Başkanı Vedat Küçük, “Sefalet ücretine hayır. İnsan onuruna yaraşır asgari ücret istiyoruz” dedi. Küçük, asgari ücretle ilgili taleplerini de sıraladı.

2021 asgari ücretinin belirlenme sürecinde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 3’ncü toplantısını gerçekleştirdiğine dikkat çeken Küçük, “En baştan beri asgari ücretin sadece adil olmayan bir masa başı pazarlığında belirlenemeyeceğini söyleyen DİSK,

bugün Türkiye’nin dört bir yanında yine meydanlarda. Bir yandan ekonomik kriz bir yandan da Covid-19 salgınının yarattığı ağır bedellere karşı ülkeyi yönetenlere çağrımızdır. Bugün göreviniz geliri ve alım gücü düşen milyonları korumaktır.

Sosyal devleti hatırlamaktır. Sosyal politikalar ile emekçi sınıfları korumaktır. Bugün yapacağınız en önemli iş, salgının ve ekonomik krizin yarattığı yoksullaşmaya karşı asgari ücreti insan onuruna yaraşır bir düzeye çekmektir.

İnsan onuruna yaraşır bir asgari ücret salgının yarattığı kayıplara ve ekonomik krize karşı çalışanları korumanın en önemli aracıdır” diye konuştu.

2003 yılındaki asgari ücretin yıllık tutarı ile 25 altın alınabilirken 2020’de yıllık net asgari ücretle sadece 10 Cumhuriyet altını alınabildiğini kaydeden Küçük, şunları dile getirdi:

“2016’da 430 ABD doları olan asgari ücret, güncel kurlara göre 300 doların altına düşmüştür. Kurlardaki artış ile beraber iğneden ipliğe her şeye zam gelmekte, işçiler yoksullaşmakta.

Türkiye uluslararası sermaye için ucuz emek cenneti haline getirilirken, Türkiye işçi sınıfı ağır bedeller ödemekte. 2020 asgari ücreti daha yılın ikinci ayında açlık sınırının altına düştü.

Pandemi sürecinde milyonlar daha da yoksullaşırken bir avuç sermaye sahibi ise kârlarını katlamıştır. TÜİK verilerine göre 2020 yılında işgücü ödemelerinin katma değer içindeki oranı yaklaşık 3 puan gerilerken sermaye gelirleri 5 puan yükselmiştir.

Yani çarklar dönerken, işçiler sağlıklarını ve yaşamlarını kaybederken patronlar zenginleşmiştir. Bu adaletsizliği gidermek için insan onuruna yaraşır bir asgari ücret belirlemek şart.”

40 yılı aşkın süredir uygulanan politikalarla gelir dağılımının işçilerin aleyhine bozulduğunu vurgulayan Küçük, “1978’de kişi başına milli gelirin yüzde 3,4 üzerinde olan asgari ücret, aradan geçen 42 yılda kişi başına milli gelirin yüzde 40 altına düştü.

Bu adaletsizliğe son vermek şart. Özellikle de pandemi koşullarında bu adaletsizliği gidermek milyonlarca işçi ve ailesi için yaşamsal önemde” açıklamasında bulundu.

Asgari ücretin evrensel kabul görmüş kurallara ve ilkelere göre hesaplanması gerektiğinin altını çizen Küçük, asgari ücret tespitinde işçinin sadece kendisinin değil ailesinin de hesaba katılması gerektiğini kaydetti.

Asgari ücret tespit sürecinin Türkiye’nin en büyük ücret pazarlığı olmasına karşın bu pazarlıkta işçilerin ve sendikaların elinde grev hakkı olmadığını belirten Küçük, “Tüm bu antidemokratik sürece rağmen bizler DİSK olarak, sendikalı-sendikasız tüm işçilerle işyerlerinde, sokaklarda, meydanlarda mücadelemizi büyütmeye kararlıyız” dedi.

Salgın döneminde asgari ücretin farklı hesaplanmasını ve brüt asgari ücretin net olarak ödenmesini isteyen Küçük, diğer taleplerini ise şöyle sıraladı:

“2021 asgari ücreti Covid-19 salgınının hanelere getirdiği yeni yükler dikkate alınarak hesaplanmalı. Bütçeden asgari ücrete nakit desteği sağlanmalı. Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalı, tüm ücretlilerin asgari ücret kadar gelirinden vergi alınmamalı.

Salgın döneminde asgari ücret SGK işçi primleri bütçeden karşılanmalı. Asgari ücret hesabında sadece işçinin kendisi değil, ailesi de esas alınmalı. Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalı.

Asgari ücret bütün işçi ve memurlar için ortak saptanmalı. 2021 asgari ücreti net 3 bin 800 TL. olarak saptanmalı.”

yukarı çık
0
Paylaşım