DEM Parti Antalya İl Örgütü Yoğun Güvenlik Altında Kayyımları Protesto Etti
- Yazan Kaktus Haber
DEM Partili üç belediyeye kayyım atanması sonrası birçok yerde kayyımları protesto gösterileri ve basın açıklamaları yapılmakta.
Antalya’da da Attalos Meydanında toplanan DEM Parti üyeleri protestolarını gerçekleştirdi. Önce Kapalı Yol Halk ankası önünden yürüyerek gelmek istemeliren polis engeli çıkınca onlarda Attalos Meydanı’nda basın açıklamalarını gerçekleştirdiler.
Haberin Videosu:
DEM Parti Antalya İl Eşbaşkanı İhsan Nergiz polisin oldukça kalabalık sayıda toplanarak Halk Bankası önünden yapacakları yürüyüşü engellemelerine tepki gösterdi. Nergiz akşam saatlerinde DEM partililerin ve kendisinin ev ziyaretlmeri ve kahvehane ziyaretlerine polis gözleminin olmasını kınadı.
Ayrıca Halk Bankası önünden Attalos Meydanına kadar yürürken etraflarının polis çemberi yapmasından da rahatsızlığını sert ifadelerle tepkisini gösterdi. Daha sonra DEM Parti üyesi Evin Akdağ basın açıklamasını okudu. Akdağ açıklamasında şunları söyledi:
“AKP-MHP iktidarı Hakkari ve Esenyurt’tan sonra bugün sabah saatlerinde de Mardin Büyükşehir Belediyesi, Batman Belediyesi ve Urfa Halfeti Belediyesini gasp etti. Bu darbenin, 4 Kasım 2016’da Kürt halkının iradesine yönelik gerçekleştirilen Meclis darbesinin yıldönümünde gerçekleşmiş olması manidardır.
Kürt halkını demokratik siyasette tasfiye etme saldırılarının 1994’ten beri devam eden iflas etmiş 30 yıllık tekrarıdır.
Bir kez daha ifade edelim ki bu saldırı halk iradesine yönelik gerçekleştirilmiş açık bir darbedir. Daha önce gerçekleştirilen kayyım darbeleri halk tarafından reddedilmiş, kayyım pratiği seçimlerde büyük bir yenilgiye uğramış ve halk kendi iradesini partimizden yana kullanmıştır.
Her seçimde yenilgiye uğrayan kayyım darbesinde ısrar etmek, siyasi tükenmişliğin göstergesidir. AKP-MHP iktidarı, seçimle kazanamadığını yargı ve kolluk marifetiyle ele geçirme alışkanlığını ve kayyım darbesini bir rejime dönüşmüştür.
Bu saldırı, aynı zamanda Kürt halkının seçme ve seçilme hakkına büyük bir saldırıdır. Halkın doğrudan katılımının olduğu yerel yönetimlerin, belediyelerin ablukaya alınması ve adeta karakola çevrilmesi, mevcut siyasi rejimin demokratik meşruiyetinin bittiğinin açık ilanıdır.
Vesayetle ve darbelerle mücadele ettiğini söyleyenlerin bizzat katıksız birer darbeciye dönüşmüş olması ibretlik bir durumdur. Bu topraklarda zorbalık ve zulümle hiçbir iktidar abat olmamıştır, olmayacaktır da. Türkiye halkları bu zorbalığa asla boyun eğmeyecektir.
Son yerel seçimlerde, iktidar bu pratikleri nedeniyle büyük kaybetmiştir ve bu yöntemde ısrar ettikçe de daha büyük kaybedecektir.
Kayyım darbesi 85 milyon için demokrasi ve özgürlük sorunudur ve önü alınmazsa ne sadece Kürt illeriyle ne de şimdiye kadar gasp edilen belediyelerle sınırlı kalacaktır. Hangi partiden ve düşünceden olursa olsun, bu darbe artık bütün Türkiye halklarının seçme ve seçilme hakkına,
siyasi iradesine yönelmiş açık bir tehdittir. Bu vesileyle bütün demokratik kamuoyuna çağrımızdır: Bu gayrimeşru darbeci anlayışa karşı herkes en yüksek düzeyde sesini ve itirazını yükseltmelidir.
Her koşulda halkın iradesini savunmak ve halkın yerel yönetimlerine sahip çıkmak partimizin varlık gerekçesidir. Bu yöntem ve saldırılar, her türlü çözüm arayışını ve yaklaşımını zehirlediği gibi, iktidarın samimiyeti konusunda da daha büyük şüpheler doğurmuştur.
Biz çözüm ve barış için el uzatılmasını beklerken, halkın iradesine el uzatılmıştır. Biz sorunların diyalog ve müzakereyle çözülmesini beklerken, halkın çözüm beklentilerine tuzak kurulmuştur. Asla boyun eğmeyeceğiz, asla mücadeleden geri durmayacağız.
Eğer iktidar iflas etmiş bu yöntemlerle başarılı olacağını düşünüyorsa çok büyük yanılacaktır. Halkımız da her şart ve koşulda kendi iradesine sahip çıkacaktır”