Antalya’da Estetik Ameliyata Girdi, Kalbi Durdu; Yaşam Mücadelesi Veriyor!

Antalya'da özel bir hastanede 28 Temmuz günü burun estetiği ve karnından yağ aldırmak için ameliyata giren iki çocuk annesi Rus uyruklu Sabrina Abbas'ın, ameliyat sırasında 5 dakika kalbi durdu.

3 aydır yoğun bakım servisinde tedavi gören Sabrina Abbas'ın beyninde de hasar oluştuğu gerekçesiyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.

Abbas'ın avukatı Hakan Özen tarafından yapılan suç duyurusunda, halen yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Abbas'ın durumuyla ilgili hastane, plastik cerrahi uzmanı doktor A.F. ile ameliyata giren anestezi uzmanları ve yardımcı sağlık personeli suçlandı.

Müvekkilinin 28 Temmuz günü burun estetiği ve karnından yağ aldırmak için sözkonusu hastanede ameliyata alındığını belirten Avukat Hakan Özen, “Hastane tarafından verilen epikriz raporlarına göre ameliyatın 35'inci dakikasında 5 dakika kadar kalbi duruyor.

Biz daha fazla kalbinin durduğunu düşünüyoruz. Çünkü beyinde oluşan hasara göre kalbin durduğu süre 5 dakikadan uzundur.

Kalbinin uzun süre durması sonucu beyni çok fazla hasar görüyor ve 3 aydır hareketsiz olarak yoğun bakımda kalmaktadır. Şu an sadece nefes alabilmekte ve gözlerini kapatıp açabilmektedir" dedi.

Sabrina Abbas'ın ameliyattan 3 ay önce doğum yaptığını, 6 aylık ve 2 yaşında çocukları olduğunu belirten Avukat Özen, “Bir bebeği ve 2 yaşında çocuğu olan Sabrina hiçbir sağlık sorunu yokken, girdiği bir ameliyat sonrası hem kendisinin hem de ailesinin hayatı kararmıştır.

Bir bebek, bir çocuk ve onu seven ailesi Sabrina'nın durumunu gördükçe her gün ızdırap çekmektedir. Sorumlular hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına ve Sağlık Bakanlığı'na gerekli şikayetler yapılmış ve gerekli soruşturmalar başlamıştır" dedi.

Şikayet dilekçelerinde, “Sabrina Abbas, hatalı olduğuna inandığımız ameliyat ve ameliyat esnasındaki işlemler nedeniyle bilincini kaybetmiş, şu an bitkisel hayatta makineye bağlı olarak yaşamını sürdürmektedir" denildi.

Abbas'ın 18 Ağustos'a kadar bu ameliyata alındığı hastanede, bu tarihten itibaren yine aynı özel hastaneye bağlı başka bir şubeye nakledildiği belirtilen dilekçede, hastanın bilinci kapalı vaziyette yaşadığı kaydedildi.

Hastanın bu süre zarfında hiç konuşamadığı, hareket edemediği de belirtilerek, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmaları talep edildi.