Menu
RSS

Antalya Aile Hekimleri: Akıl ve Bilim Dışı, Baskı ve Ceza Yönetmeliği Hemen İptal Edilmelidir

Antalya Aile Hekimleri: Akıl ve Bilim Dışı, Baskı ve Ceza Yönetmeliği Hemen İptal Edilmelidir

Antalya’da aile hekimleri yaşadıkları sıkıntılara artık dur demek, haklarının gaspını sona erdirmek ve taleplerini haykırmak için İl Sağlık Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptılar.

Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu adına Dr. Naci İşoğlu tarafından okunan basın açıklamasında aile hekimlerine yönelik uygulamalar şöyle sıralandı:

“Ülkemizde uygulamaya konulduğu 2005 yılında bu yana sorunlar yumağı olan ASM hizmetleri kilitlenmiş ve kördüğüm olmuştur.

Aile Hekimliği Birimini neredeyse her an poliklinik hizmetleri vermekle sorumlu kılacaksınız.

Gebe, bebek, çocuk, erişkin, covid ..bütün aşıları ,izlemleri yaptıracaksınız.

24 saat aşı dolabı nöbeti tutturacaksınız.

Kronik hastalık, obezite gibi takipleri, kanser taramaları yaptıracaksınız.

Askerlik muayenesi, ehliyet raporu dahil her türlü raporu düzenlettireceksiniz.

Salgın boyunca altyapısız hizmet binalarında tüm riskleriyle birlikte savunmasız mücadele ettireceksiniz.

Covid hastaları ve temaslıların izlemini yaptıracaksınız.

Ne iş olsa Aile Hekimliği yapar anlayışıyla   kamuoyunda algı oluşturacaksınız”

Yaptırımları sıraladıktan sonra İşoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

“Özet olarak her biri ayrı bir zaman ve altyapı gerektiren gebelik öncesi dönemden başlayıp ölüme kadar uzanan yaşam sarmalında yer alan neredeyse tüm sağlık sorunlarının takibinden sorumlu kılacaksınız. Sonrada sakın ha yapamazsan ceza diyeceksiniz.

Bir robotun bile bunca iş yükü altında ilk anda tüm devrelerinin iflas edeceği görevleri sırtında taşıyan kimler biliyor musunuz? Bir hekim ve bir hemşire veya ebe den oluşan Aile Hekimliği Birimi.

 İlkokul öğrencisinin basit matematiksel hesapla bile bu usulsüz yığma yapının çökeceğini görmesi mümkün iken Sağlık Bakanlığı matematikten de sınıfta kalmıştır. İki kişinin bir ton iş yüküne eşit olamayacağını halen görememiştir, görmek istememiştir.

Yeter mi yetmez onu yaptır bunu yaptır şunu yaptır. Bizim için yeter artık!!

Her iş yükü adeta yeni bir şiddet dalgasıyla ASM leri yerle bir etmektedir. Kayıtlara girmeyenlerle birlikte ASM’lerde sözel ve fiziksel şiddet patlaması yaşanmaktadır. Adeta bilinçli olarak yaratılan algı ile, toplum gözünde ASM'ler usulsüzlüklerin yapılacağı yer olarak görülmektedir.

Enflasyon altında 17 yıldır eriyen ücretlerimizi, harcama kalemi ücretini bırakın arttırmayı, yandaş sendikalarla anlaşıp, sahte enflasyon rakamlarına göre oluşan farkları bile vermediler. Her fırsatta ek ücretler veriyoruz algısı yaratıp ek kesintiler yaptınız.

Yoğun hak mücadelesi sonucu elde ettiğimiz ek ödemeleri birkaç ay göstermelik verip ilk fırsat da kestiniz.

Hakları Ödenmez Deyip, Alkış Tutarak Hakkımız Olanı Ödemediniz

Tüm bunları yaparken de kamuoyunda devlet olarak kamu hizmeti yapıyoruz diye algı yarattınız.

Mademki kamuyuz elektrik, su parasını neden üstelik ticarethane sıfatıyla biz ödüyoruz.

Mademki kamuyuz alet edevat, tıbbi sarf giderleri, cihazlar, kağıt, temizlik, dezenfeksiyon ve her türlü malzemenin parasını neden biz ödüyoruz.

Madem ki kamuyuz salgın dönemi de dahil tıbbi atık ve diğer giderleri neden biz ödüyoruz.

Madem ki kamuyuz ek hemşire ve hizmetli ücretlerini, vergilerini neden biz ödüyoruz.

Madem ki kamuyuz neden ek anlaşmalı çalışanları kamu kadrosuna almıyorsunuz.

Madem ki kamuyuz neden stopajıyla birlikte ASM kirasını biz ödüyoruz.

Mademki kamuyuz neden kamu binalarında hizmet vermiyoruz.

Eğer değilsek, bugüne kadar bizim ticarethane olmadığımızı anlatamadığımız kurumlar ile ilgili şikayetlerimize karşın, Sağlık Bakanlığı müdahale etmediğine göre ismimizi Aile Sağlığı Ticarethanesi olarak mı değiştireceğiz.

Hadi buraya kadar anladık diyelim, birinci basamağın ne hizmeti olduğu belli değil, harcama ödeneğiniz var diyeceksiniz.

İşte yine görmek duymak istemedikleri asıl soru; Yahu yeter artık! Bağımsız kurumların son yılda gerçek verilere göre enflasyon yüzde 150'lere dayanmışken, elektriğe ve sarf malzemelerine yapılan zam yüzde iki yüzleri geçmişken hangi matematik kuramına göre

bütün bu harcamalar için verdiğiniz gider kalemine yüzde 30 zam yaparsınız.

O da yetmez bizden bu kadar ne haliniz varsa görün dersiniz. Artık görünecek halimiz kalmadı ve tükendik. ASM temelleri sallanıyor. En ufak sarsıntıda çökme aşamasına gelmiştir. Ya çökecek yada kapılarına kilit vuracağız. Ya da sorunları birlikte çözeceğiz.

ASM'ler adeta mengenede sıkıştırılmaktadır. Tüm bu anlattıklarımız yetmezmiş gibi, Anayasa ile güvence altına alınan ifade özgürlüğümüz, 30.06.2021 tarih ve 31527 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile ortadan kaldırılmıştır.

Tüm antidemokratik uygulamalarla adeta baskı ve ceza yönetmeliği oluşturup fesih kurulları ile iş güvencesi de ortadan kaldırılmıştır.

Bugüne Kadar Yanıt Alamadığımız Soruyu Israrla Soruyoruz.

Bu yönetmelik hangi bilimsel verilere göre, hangi bilim kuruluna danışarak, hangi yaptığınız iş yükü analizlerine göre, hangi ülke gerçeklerine göre, hangi anlayışın hesaplarına göre hazırlanmıştır. Sağlık bakanlığını gerçeğe, bilime ve çözüme çağırıyoruz.

Toplum sağlığını ve kendi haklarını savunan, doğru bilgilere ulaşılmasını sağlamaya çalışan görüş ve çözüm önerilerini, taleplerini basın ve sosyal medya aracılığıyla dile getirmeye çalışan bizlere sus deniyor. Özet olarak en doğal haklar ''SUÇ'' olarak tanımlanmaktadır.

Asıl ''SUÇ” Anayasa’ya ve ilgili kanunlara aykırı yönetmelikler düzenleyerek Sağlık Bakanlığı tarafından işlenmektedir.

Baskılar arttıkça sanmayın ki mücadelemiz sona erecek tam tersine meşru hak taleplerimiz dalga dalga büyüyerek yayılacaktır.

Yönetmelik mevcut sağlık sistemsizliğinin çürümüş anlayışının bir ürünüdür. Bu anlayış sağlık ortamına onarılması zor olan zararlar vermektedir.

Birinci basamak kendi kaderine terk edilmiştir. Çözüm yerine, prangalı kölelik, baskı ve ceza dayatılmış, iş yükü daha da arttırılmış, iş yapılması imkansız hale gelmiştir.

Mesleki bağımsızlığımız daraltılmış, kişisel haklarımızın ihlali ve tehdit altında çalışma beraberinde gelmiştir.

Yeter artık canla başla görevini yapmaya çalışan, tüm olumsuz koşullara rağmen pandeminin ön saflarında mücadele eden bizleri daha fazla tüketmeyin.

Eğer bir uğraşı içerisine girecekseniz; Uygulamayı nasıl verimli hale getiririm diye çaba gösterin. Bizlerin moral motivasyonunu yükselterek hizmet verimini arttıracak yaklaşımlar için çaba gösterin.

Karar vericileri gerçekleri görmeye çağırıyoruz. Sağlık sistemini, güncel bilimsel değerlendirmelere göre sağlık emek ve meslek örgütleriyle birlikte yeniden yasalaştıralım.

Bu Koşullarda Bilimsel Sağlık Hizmeti Sunumu Olamaz.

Pandemide, ASM binalarının hizmet sunumunda iflas ettiği gerçeği görülmelidir.

Kamu hizmeti, bağımsız bilim kurullarının bilimsel verilerine göre yapılmış kamu binalarında sunulmalıdır.

Yüklenen İş Yükü Gerçekçi Değil Nefes Alamıyoruz

Mevcut harcama kalemi ödemesiyle hizmetin sürdürülebilirliği ortadan kalkmıştır.

Yüksek enflasyona bağlı olarak oluşan kayıplar geriye dönük olarak hemen karşılanmalıdır.

Her an yükselen harcama giderleri ödemesi enflasyonla paralel artış göstermelidir.

Anayasayla güvence altına alınan demokratik hak ve özgürlüklerimiz gasp edilemez.

Bütçenin kara deliği olan şehir hastanelerine aktarılan kaynakla bile sorunlar büyük ölçüde çözülebilir.

Bilim dışı yaklaşımlarla birinci basamak yönetilemez, yönetemiyorsunuz.

Şiddete karşı etkili yasa acilen çıkarılmalı ve toplumsal eğitim sağlanmalıdır.

Bizler sorunların değil çözümlerin parçasıyız. Sağlık Bakanlığı'nıda birlikte çözüme çağırıyoruz.

Koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyen, ücretsiz kolay ulaşılabilir, insana yaraşır ,alt yapısı bilimsel olarak oluşturulmuş sağlık hizmeti hayal değildir. Hakkımız olan, emeğimizin tam karşılığını aldığımız, geleceğe yansıyan ücret adil yaklaşımla mümkündür.

Bunun için ilk olarak Şehir Hastaneleri ,köprü ,otoyol ve havaalanı gibi garantili soygun düzenini ortadan kaldırmanız yeterlidir.

Bizlerle Birlikte Toplumu Da Tüketiyorsunuz

Baskılar sadece bizi güçlendirir. Bizler kayıplarımızın karşılandığı, emekliliğimize de yansıyacak bir ödeme sistemi beklerken tam tersine ücretlerimizde erime yaratacak dayatmaları kabul etmiyoruz.

Pandemide bir başarı destanı yazılacaksa; o da yaşamını bu uğurda kaybeden saygıyla andığımız canlarımız olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına aittir. Buna rağmen bizlere reva görülen; emeğe saygısız, değer bilmeyen anlayışlarla adeta cezalandırılmayı asla kabul etmiyoruz.

TTB bugüne kadar yönetmeliğin iptali, hak arama için yapılan tüm haklı ve meşru eylemleri desteklemiş, bundan sonra da mücadelenin öncüsü ve destekçisi olacağını ilan etmiştir. Aile Hekimlikleri ticarethane değildir. Akıl ve bilim dışı, baskı ve ceza yönetmeliği hemen kaldırılmalıdır. 

Sizlerden Lütuf Değil Hakkımız Olanı Talep Ediyoruz.

Yönetmelik geri çekilene, hakkımız olanlar verilene kadar tüm yasal yollarla mücadelemizi sürdüreceğimizi basına ve kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz. Haklarımız ve Toplum Sağlığı için susmayacağız, korkmuyoruz, biat etmeyeceğiz, vazgeçmeyeceğiz. Emek bizim söz bizim”

yukarı çık
0
Paylaşım