Menu
RSS

ANSİAD Başkanı Akıncı Ülkemiz İçin 6 Hayalini Anlattı

ANSİAD Başkanı Akıncı Ülkemiz İçin 6 Hayalini Anlattı

ANSİAD Başkanı Akıncı “Cumhuriyetimizin İkinci Yüzyılında Hayalimizdeki Türkiye” konulu toplantıda hayalindeki Türkiye’yi şu başlıklar altında anlattı:

“Cumhuriyetimizin 100. Yılında, kişi başı gelirde dünyada neredeyse 80.  sıradayız. Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinde 71. Sıradayız.   Demokrat partinin iktidara gelişinden 73 yıl sonra Türkiye dünya demokrasi sıralamasında 103. Sıradadır. Özgürlük sıralamasında 130’uncu, basın özgürlüğünde 149. Sıradayız.

Dolayısıyla artık kendimizi hamasetle kandıramayız. Artık kendimizi 2023 olmadı, 2123’e bakalım diyerek kandıramayız. Demokrasi, insan hakları, özgürlük önemli değil, uçak gemisi yapacağız, Mars’a gideceğiz, Çin gibi olacağız diyerek de kendimizi kandıramayız. 

Bu nedenle birinci hayalimiz Türkiye’nin çağdaş uygarlık, yani çağdaş hukuk ve demokrasi ülkeleri düzeyinde olmasıdır.

Demokrasinin Olmazsa Olmazı Güçlü Parlamenter Rejim, Bağımsız Yargı, Bağımsız Basındır

Demokrasi, seçim demek değildir, demokrasinin olmazsa olmazı güçlü parlamenter rejim, bağımsız yargı, bağımsız basındır. Bunun için yüzyıl daha bekleyemeyiz, Türkiye bir yıl içerisinde demokrasi, özgürlük sıralamasında dünyada ilk 40 ülke arasına girmelidir.

Türkiye ekonomisi kayıt dışı ve kara paranın, yolsuzluk ve yoksulluğun olmadığı, sosyal piyasa ekonomisi olmalıdır. Demokrasi ve kalkınma için siyaset ve ticaret arasına duvar örülmeli, siyaset alanı, siyaset insanları ve iş insanları için ticaret ve zenginleşme aracı olmamalıdır.

Bu nedenle siyasi ahlak, iş ahlakı, dürüstlük, şeffaflık da hızla gerçekleştirilmesi gereken hayalimiz veya hedefimiz olmalıdır.

Demokrasiden sonra ikinci hayalimiz çocuklarımıza hayat hakkı vermek olmalıdır. Çünkü böyle giderse çocuklarımıza temiz su, temiz hava, temiz toprak bırakmayacağız. Bu nedenle sürdürülebilir kalkınma hedefinde dünyada 71. Sıradan 10 yıl içinde ilk 40 ülke arasına gelmeliyiz.

Demokrasi ve çevreden sonra üçüncü hayalimiz bilim olmalıdır. Devletin, üniversitelerin ve toplumun bilim kültürüne sahip olması hayati bir meseledir. Bu nedenle önce üniversitelerimizin tümü bilim kültürüne sahip olmalıdır.

Dördüncü hayalimiz eğitim ve kültürde çağdaş uygarlık olmalıdır. Çocuklarda ve gençlerde özgür ve yaratıcı ruhu geliştiren bir eğitim sistemine geçmezsek cehaletin ve ahlaki yozlaşmanın yayılmasını önleyemeyiz.

Özgür düşünce olmadan eğitim ve bilim olmayacağı için ilk yapmamız gereken şey çocuklara özgürlüğü, yaşam sevgisini ve öğrenmeyi öğretmektir.

Beşinci hayalimiz çağdaş bir iş ve çalışma hayatı olmalıdır. Erken emeklilik kavramı yerine yaşam boyu öğrenme, çalışma kültürüne geçmeli, çalışmayı zorunlu geçim aracı olmaktan çıkararak öğrenme, kendini geliştirme, mutlu olma faaliyetine dönüştürmeliyiz.

Aileyi ve toplumu korumak istiyorsak kadın erkek eşitliğini sağlamalı, kadınların işgücüne katılımını %35’de bırakmamalı, en azından %60’lara çıkarmalıyız. Çalışanların şirketlere ortak olması, 18 yaşına gelen herkesin kooperatif, sendika üyesi olması da hayalimiz, hedefimiz olmalıdır.

Altıncı hayalimiz geleceğin teknolojisiyle ilgili olmalıdır. Kodlama ve algoritma dilini hepimiz öğrenmeli, bütün topluma öğretmeliyiz. Yapay zeka ve Metaverse dünyası insanları pasif hale getirerek eve hapseden, toplumu kontrol edip, yönlendiren bir dünya değil, yaşam boyu öğrenme,

sosyal yaşama, kent yönetimine, ülke yönetimine katılma aracı olmalıdır.

Yedinci hayal ve hedef alanı kentler olmalıdır. Kentler, bugünkü gibi, yaşanmaz, sağlıksız ve depreme karşı dayanıksız yerleşim yerleri olmaktan çıkmalı, sokağa çıkınca insanı mutlu eden, estetik ve sanatın her sokakta olduğu, paylaşma, dayanışma, öğrenme, yaratma, üretme mekanları olmalıdır.

Bunları yaparsak ekonomi de büyür, ihracat ve istihdam da artar, Türkiye uçak da yapar uzaya da gider.

Bunlar yüzyıllık, olmayacak hayaller değildir. Olabilmesi için bugün devam eden yanlış uygulamalardan hemen vazgeçmemiz yeterlidir”

yukarı çık
0
Paylaşım