Menu
RSS

Antalya Tabip Odası: Covıd-19 Pandemisi Bütün Ağırlığı İle Devam Ediyor!

Antalya Tabip Odası: Covıd-19 Pandemisi Bütün Ağırlığı İle Devam Ediyor!

Antalya Tabip Odası, ülke çapında eşzamanlı olarak yapılan basın açıklamasında sağlık çalışanlarının artık enerjisinin ve sabrının tükendiğini vurgulayarak  “Türk Tabipleri Birliği olarak COVID-19 pandemisinin zayıflatılamadığı ve yaygınlaşma eğiliminin arttığı bu dönemde öncelikli ve ısrarlı talebimiz;

hekimlerin ve sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu boğucu ortamın görülmesi ve artık nefes alamayacak hale gelip tükendiklerinin farkına varılmasıdır” denildi.

Antalya Tabip Odası’nda yapılan basın açıklamasında “Hekimler için alkışların yerini uzun süredir hüzün almıştır. Hemen her gün onlarca meslektaşımızın hastalık haberini alıyoruz, birileri televizyonlardan, twetter mesajlarından başarı hikâyeleri anlatırken bizler ölüyoruz!”

denilerek Covid-19 bir meslek hastalığı olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulandı.

Antalya Tabip Odası tarafından yapılan basın açıklamasında şunlara değinildi:

“Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının görevi hastaları tedavi etmek toplumu ise hastalıklardan korumaktır. Toplumu ve sağlık sistemini esastan etkileyen COVID-19 gibi yoğun ve riskli dönemlerde hastalıkla mücadele etmek, bedeli ne olursa olsun bizlerin kamusal,

mesleki ve hepsinden önemlisi etik sorumluluğumuzdur.

Hekimlik mesleğine adım attığımız ilk andan itibaren bırakmadığımız mesleki ve toplumsal sorumluluk bilinci, üzerimizden çıkarmadığımız beyaz önlüğümüz gibi varlık sebebimizi oluşturur.

Ancak olağan sağlık hizmetleri dönemindeki performans baskısı, gerekli olmayan sağlık hizmeti tüketimi ve hekim emeği üzerinden yaratılmaya çalışılan “hasta-müşteri memnuniyeti”, SABİM -CİMER şikâyet hatları ve yönetici baskılarının üzerine

şimdi de çığ gibi büyüyen vaka sayıları ile pandeminin “virüs yükü” bindirilmiştir.

Türk Tabipleri Birliği olarak COVID-19 pandemisinin zayıflatılamadığı ve yaygınlaşma eğiliminin arttığı bu dönemde öncelikli ve ısrarlı talebimiz; hekimlerin ve sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu boğucu ortamın görülmesi ve

artık nefes alamayacak hale gelip tükendiklerinin farkına varılmasıdır.

COVID-19 pandemisi ile mücadele her şeyin normal, olağan kabul edildiği ve Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere ülkeyi yönetenlerin hekimleri ve sağlık çalışanlarını görmezden geldiği bir anlayışla sürdürülemez. Hekimler için alkışların yerini uzun süredir hüzün almıştır.

Hemen her gün onlarca meslektaşımızın hastalık haberini alıyoruz, birileri televizyonlardan, twetter mesajlarından başarı hikâyeleri anlatırken bizler ölüyoruz! Çalışma koşulları ve ortamları nedeniyle yakalandığımız ve

sağlık çalışanlarının ölümlerine neden olan Covid-19 bir meslek hastalığı olarak kabul edilmelidir. Konuyla ilgili tüm uyarılarımız ve başvurularımız dikkate alınmadığı gibi, bazı illerden hasta olan sağlık çalışanlarına “Neden pozitifsiniz” soruşturmaları açıldığı bilgileri gelmektedir.

Koşulların pandemiye uygun olarak iyileştirilmediği; eşitlik, adalet anlayışından uzak görevlendirmelerle mağduriyetlerin yaratıldığı; hekimlerin yakın geleceğe dair kaygılarının arttığı bu günlerde, sesini duyuramayan,

umudunu yitiren hekimlerin emeklilik ya da istifa sayısındaki artış ciddiye alınmalı ve önemsenmelidir. Kötü yönetim ve her şeyi ben bilirim anlayışının ürünü olan bu tabloların sorumluluğu Sağlık Bakanlığı’ndadır.

Aylardır özveriyle çalışan hekimleri emeklilik ya da istifa noktasına getiren, yöneticilerin beceriksiz ve empatiden yoksun, çözüm üretmeyen dayatmaları ve vurdumduymazlıklarıdır.

Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları olarak, meslektaşlarımızı görevlerinden uzaklaşmamaya, Sağlık Bakanlığı’nı ve ülkeyi yönetenleri ise yasaklama, kısıtlama ya da cezalandırmayı aklına bile getirmeden hekimlerdeki bu sıkışmışlığı ve tükenmişliği farkına varmaya davet ediyoruz.

Pandemiye karşı en ön saflarında mücadeleyi yürüten bizler, güven veren, geleceğe dair kaygıları azaltan, her hekimi ve sağlık çalışanını değerli gören, çalışma ortamının, çalışma koşullarının iyileştirilmesini, kişisel koruyucu donanımların eksiksiz ve

zamanında temin edilmesini, maddi ve manevi desteği sözlerde, vaatlerde değil fiilen, hemen ve sürekliliği sağlayarak gösteren bir sağlık yönetimi istiyoruz.

Öncelikle bilinmelidir ki, her dönemde ama özellikle COVID-19 pandemisi döneminde sağlık hizmeti için sunulan emeğin maddi karşılığı yoktur. Evde çocuğunu bırakarak ya da hastalığı anne babasına bulaştırma endişesini her gün taşıyarak günlerce

COVID-19 polikliniklerinde hasta bakmanın maddi bedeli ölçülemez! Covid-19 tedavisi olan sağlık çalışanları ve hekimlerin izinli oldukları dönemde ücretlerinin kesilmemesi gerekmektedir.

COVID-19 pandemisi sürecinin toplumsal ayağını yönetemeyen, toplumda günlük hayata yansıyan bir pandemi bilinci oluşturamayan, “başarı öyküsü” yaratma çabasından kaynaklı gerçekler yerine sanal rakam ve beklentiler ile pandemide kontrolü kaybettiği anlaşılan yöneticilerin,

hastanelerin salgınla kuşatıldığı bu günlerde, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının sesine, haykırışına kulak vermelerini istiyoruz. Hekimler ve sağlık çalışanlarında manevi olarak yaşanmakta olan çöküş ve tükenmişliğin, düşük temel maaşlar,

komik rakamlardaki performans ödemeleri ile iç içe geçerek pandemi sürecinde yaratabileceği moralsizlik ve zaaflar konusunda yetkilileri uyarıyoruz.

Bütün çalışanların ekonomik kriz ve pandemi dikkate alınarak maaşlarında artış yapılması talebiyle beraber, ama öncelikle hekimlerin ve sağlık çalışanlarının performans dâhil hiçbir ön koşul ve sınırlamaya tabi kılınmadan, emekliliğe yansıyan,

örgütümüzün talepleri doğrultusunda temel maaş alabilmelerinin sağlanmasını; bu gerçekleşinceye kadar mevcut döner sermaye ödemelerinin salgın bitinceye kadar tavandan ödenmesini,

Aile Sağlığı Merkezi ve İlçe Sağlık Müdürlüklerinde çalışan hekimlere de yansıtılmasını istiyoruz.

Biz hekimler ve sağlık çalışanları bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da işimizi severek ve onurla yapmaya devam edeceğiz. Ülkemizin yaşadığı onlarca olağandışı durumda mesleğimizin doğasında yer alan fedakârlığı ve

özveriyi yerine getirmeyi başarmış bir mesleğin mensuplarıyız. Bu doğrultuda öneri ve taleplerimizin dikkate alınmasını umuyor, hekimlerde ve sağlık çalışanlarında biriken ve patlama noktasına gelen kaygı ve tepkileri ülkeyi yönetenlerin dikkatine sunuyoruz.

Türk Tabipleri Birliği olarak pandeminin ilk günlerinde yaptığımız uyarıyı bir kez daha tekrarlıyoruz: Hekimleri ve sağlık çalışanlarını korumayı başaramaz, maddi ve manevi desteği sağlayamazsanız, toplumu hiç koruyamazsınız.”

Basın açıklamasına Antalya Aile Hekimleri Derneği ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçiler Sendikası yöneticileri de katıldı.

yukarı çık
0
Paylaşım