Menu
RSS

KESK Antalya Şubeler Platformu: TÜİK Rakamlara Takla Attırarak Gerçek Enflasyonu Gizliyor!

KESK Antalya Şubeler Platformu: TÜİK Rakamlara Takla Attırarak Gerçek Enflasyonu Gizliyor!

KESK bileşenleri TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarını protesto etmek için Antalya TÜİK önünde bir araya geldi. 

Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt, “TÜİK enflasyonu sahte, yoksulluk gerçek” diyerek emekçileri insanca yaşayacak ücret ve güvenceli iş için mücadeleye çağırdı.

KESK Antalya Şubeler Platformu, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamlarını protesto etti. Açıklamayı KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt okudu.

TÜİK’e göre Haziran enflasyonu aylık yüzde 1,64 yıllık enflasyon ise yüzde 71,60 olarak açıklanmıştı. Bağımsız iktisatçılardan oluşan Enflasyon Araştırma Grubuna (ENAGrup) göre ise enflasyon Haziranda aylık yüzde 4,27 altı aylık yüzde 41,16 artarak yıllık yüzde 113,08 oldu.

Karakurt, TÜİK’in gerçek enflasyonu gizlediğini, iktidarın talimatlarıyla masa başı hesaplamalarla iktidarın belirlediği rakamları açıkladığını, hayat pahalılığı ile ilgisi olmayan sanal rakamların özellikle maaş zammı alınan dönemlerde daha da aşağı çekildiğine vuru yaptı.

İktidarın son hilesinin yazın elektriğe yapılan yüzde 38 zam olduğunu, bu zammın etkisinin kış aylarında hissedileceğini belirten Karakurt, “Yapılan zam açıklandığı Haziran ayında değil 1 Temmuz’dan itibaren yürürlüğe girecek şekilde yapıldı.

Böylece yapılan zam Haziran ayı enflasyon hesaplamasında dikkate alınmadı. Bu şekilde emekliler ve kamu emekçilerinin altı aylık maaş artışında yaklaşık 1 puanını gasp ettiler. Bununla da yetinmediler başta akaryakıt olmak üzere iğneden ipliğe yapacakları zamları

TÜİK’in altı aylık enflasyon hesaplamasının sonrasına bıraktılar. Bugün ve sonrasında zam yağmuru altında kalacağımızı geçmiş Temmuz aylarından da biliyoruz. Bu şekilde bırakalım maaşlarımıza yapılacak enflasyon oranındaki artışı alım gücü itibariyle var olanı da elimizden, cebimizden alıyorlar.” dedi.

 “Patronlardan Alınması Gereken Vergiler Silindi”

Açıklamada öne çıkan kısımlar şu şekilde:,

“Sadece kamu emekçileri ve emekliler değil ülke olarak AKP iktidarının saldırısı altındayız. Dört bir yandan elimizde avucumuzda ne varsa almak, hakkımız olanını gasp etmek istiyorlar. Kamuda Verimlilik ve Tasarruf” adlı paket bu saldırıların son örneğidir. 

Ülkenin kaynaklarını, kurumlarını, ormanını, arazisini özelleştirdiler, beton ekonomisine gömdüler. Kentlerimizi yağmaladılar, doğayı talan ettiler, bütçenin önemli kısmını silahlanmaya ayırdılar. Sermayeden, patronlardan, zenginlerden alınması gereken vergileri; “muafiyetlerle”,

“indirimlerle”, “istisnalarla”, “aflarla” bir kalemde sildiler. Sayıştay raporlarına da yansıdığı gibi Kamu Özel İşbirliği Projesi adı altında, yandaş müteahhitlere şehir hastaneleri, havalimanları, yol ve köprüler üzerinden milyonlarca dolar aktardılar.

Halen bunların hiçbirinden vazgeçmiyorlar. Özel uçaklarla gezmeye, Hac’a gitmeye, lüks makam arabaları kullanmaya, yazlık-kışlık saraylarında tatil yapmaya, Diyanet Başkanlığı’na birkaç bakanlığın toplam bütçesinden daha fazla para aktarmaya devam ediyorlar.

Eşlerini, dostlarını, hısım akrabalarını, mülakatla, torpille kamu kadrolarına doldurmaktan üç, dört yerden maaş bağlamaktan vazgeçmiyorlar. Şimdi dönüp bize “Ekonomiyi batırdık, kamu kaynaklarını tükettik, faturasını size kestik” diyorlar.

Haberin Videosu:

 “Yoksullaştırma Programı İle Karşı Karşıyayız”

Orta Vadeli Program, Kamuda Verimlilik ve Tasarruf Paketi,  yeni vergileri içeren yasa hazırlıkları, sınır ötesi operasyon hazırlığı, 1 Mayıs Taksim yasağı ve tutuklamaları, yeniden başlayan kayyum politikası bunların hepsi bir bütündür ve saldırıların devam edeceği açıktır.

Bir yoksullaştırma programı ile karşı karşıyayız.

Çünkü AKP-MHP bloku bir avuç sermayedar dışında kalan milyonları için büyük bir yıkım anlamına gelen ekonomi politikalarını hayata geçirmek için baskı ve zorbalığın dozunu artırmayı tercih ediyor. Çünkü gideceklerini biliyorlar ve iktidarda kalma ömürlerini uzatmak istiyorlar.

Haberin Videosu:01

Talepler Sıralandı

“İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz demek için alanlardayız.” diyen Karakurt, talepleri sıraladı:

Yeni vergi yasası değil gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülmesini,  yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini İSTİYORUZ.

Güvenli bir gelecek, güvenceli bir iş İSTİYORUZ.

En düşük kamu emekçisi maaşının temmuz ayı itibari ile eş ve çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım ve yakacak yardımı gibi sosyal yardım kalemleri ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını İSTİYORUZ.

Bu rakamın üç ayda bir yoksulluk sınırında yaşanan artışa göre güncellenmesini, üzerine her çeyrekte yaşanan büyüme rakamlarının refah payı olarak eklenmesini İSTİYORUZ.

Sözü verilen kira yardımının yapılmasını, mülakatın kaldırılmasını İSTİYORUZ.

Servislerin kaldırılması kararından, kazanılmış haklarımıza göz dikilmesinden vazgeçilmesini İSTİYORUZ.

Kamu emekçilerinin söz ve karar sahibi olacağı demokratik bir çalışma yaşamı İSTİYORUZ.

Yandaş konfederasyonlarla yapılan ve yoksulluğumuzu derinleştiren toplu satış sözleşmesi değil, grevli özgür ve gerçek toplu sözleşme İSTİYORUZ.

İnsanca yaşayacak ücret, güvenceli iş mücadelesine çağrı

Karakurt, son olarak şunları söyledi:

“Buradan bir çağrımız da sendikalı sendikasız tüm kamu emekçilerinedir;

TÜİK verilerine göre artışlar devam ettikçe, adaletsiz gelir vergisi dilimleri sürdükçe yeni vergi yasaları, Kamuda tasarruf adı altında yeni saldırı paketleri geldikçe, TL döviz karşında değer yitirmeye devam ettikçe bugünleri de arayacak günleri yaşayacağız.

Gelin artık gına gelen bu oyuna dur diyelim.

Gelin yıllardır hepimize kaybettiren yoksulluk ve sefalet düzenine karşı insanca yaşayacak ücret, güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinde alanlarda, işyerlerinde birleşelim.

Gelin aydınlık yarınlar için bu karanlığı dağıtacak fiili ve meşru mücadeleyi yükseltelim.”

yukarı çık
0
Paylaşım