Menu
RSS

Dev Turizm İşçileri Sendikası: Turizm İşletmeleri Oteller İşçi (Kalifiye Personel), Bulmakta Zorlanıyor!

Dev Turizm İşçileri Sendikası: Turizm İşletmeleri Oteller İşçi (Kalifiye Personel), Bulmakta Zorlanıyor!

Dev Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkan Mustafa Yahyaoğlu yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde şu kadar paraya işçi bulamıyoruz, kalifiye eleman bulamıyoruz türünden yapılan açıklamalar karşısında görüşlerini aktardı.

Yahyaoğlu açıklamasında şunlara değindi:

“2019 eylül-ekim aylarında, sezon bittiği gerekçesiyle işten çıkartılan ya da askıya alınmış olan sezonluk milyonlarca turizm işçisi, 01 Temmuz 2021 tarihine kadar tam 22 aydan bu yana işsizdi.

Kim elini taşın altına koyup ta bir çözüm bir çare üretmeye çalıştı?

Kısa çalışma ödeneği ya da ücretsiz izin ödeneği adı altında, işsizlik sigortasından ödenen paralarda, işsiz kalanlara değil, sadece çalışır durumda olanlara işveren para ödeyeceğine işsizlik sigortası para ödemiş oldu.

Bu sezonluk turizm işçilerinin önemli bir çoğunluğu 81 vilayetten Antalya’ya gelip 5-7 ay çalışıp sezon bitince köylerine baba evlerine dönen, bir ayağı tarımda, bir ayağı turizmde baba evinde yaşayan köylü işçilerden oluşuyor.

Çoğu da çok genç ve bekar. Çoluk çocukları da yok.

Zaten Antalya’da yaşayıp ev bark geçindirmek zorunda olan çoluk çocuk sahibi bir turizm işçisi bu çalışma ve yaşam koşullarına dayanamayarak yıllar önce turizmi terk etti, başka sektörlerde ekmeğini kazanmayı tercih etti.

Bu koşullarda çalışmaya ancak bu genç bir ayağı köyde olan işçiler dayanabilirdi. Öyle de oldu.

Şimdi köyünden gelen, mevsimlik tarım işçileri gibi (Pamuk toplayanlar, fındık, çay toplayanlar gibi), son yılların yeni model turizm işçileri de temmuzda başlayıp eylülde bitecek bir sezon için memleketlerinden kalkıp Antalya’ya gelip asgari ücret karşılığı üç ay çalışıp,

yeniden işten çıkartılacaklarını bile bile, “geldiğimizi değmez” muhasebesini yapıyorlar.

İşverenler telaşlı, eleman bulamıyorlar!

Departman şefleri, müdürleri, asgari ücretli işçilerine yaptırdıkları işleri, şimdi kendileri yapmak zorunda kalıyorlar.

Nereye kadar?

Turizmi “insanca çalışılabilir, insanca yaşanılabilir bir ücret ve çalışma koşullarına sahip, geleceği ve güvencesi olan cazip bir çalışma alanı haline getirmek için daha ne bekliyorsunuz?

Kalifiye eleman bulamıyoruz diyen patronlara, yıllardır biz de kalifiye turizm patronu bulamadığımızı söylüyoruz.

Birleşmiş milletler dünya çalışma örgütü

ILO, 1991 yılında 172 sayılı bir sözleşmeyle dünya devletlerine “turizm çalışanlarının çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirin” dedi.

Turizmi hedef sektör belirlemiş Türkiye, misafir sayısında dünya altıncısı Türkiye, turizm gelirlerinde dünya on yedincisi olurken ki beceriksizliğini, işçi çalıştırma alanında da eksiksiz uyguluyor.

Genç işsizliğinin zirve yaptığı, on milyon işsizin olduğu ve her dört işsizden birinin üniversite mezunu olduğu ülkemizde, eleman bulamadığını söyleyen işverenlerimiz, dış devletlerden daha ucuza ve kayıt dışı çalıştırabilecekleri kaçak yabancı işçileri çalıştırıyorlar.

1991’den bu yana, gelip giden bütün siyasi iktidarlar ki bildiğimiz bütün siyasi partiler bu süreçte hükümet, ya da hükümet ortağı oldular.

30 yıl geçmesine rağmen bu 172 sayılı sözleşmeyi imzalamadılar.

Yani on binlerce otel, on binlerce restoran, kafe, bar, eğlence yerleri, 52 milyon turist, 35 milyar dolar turizm geliri, 3,5 milyon turizm işçisi ve bu büyüklükler krizsiz geçecek her yılda artarak devam edecek.

Her patronun 4-5-18-20 oteli, yüzlerce şubeleri olan restoranları olacak.

Ama siyasi iktidar ve patronlar, turizm işçilerinin çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmeyecekler. Tam tersine her geçen yılda, daha da ucuza işçi çalıştırmaya, çabalayacaklar.

Sonra da “çalıştıracak eleman bulamıyoruz” diye yakınacaksınız.

Sizin eleman bulma yeteneğiniz, işçi çalıştırma beceriniz, işletme yönetme kapasiteniz yetersiz olmasın.

BİR FIKRA; Adamın biri doktora gitmiş. Doktor bey, parmağımı nereme dokunsam müthiş bir ağrı duyuyorum, diye derdini anlatmaya çalışmış.

Doktor, durun bakayım demiş. Adam dokunmaya çalıştığında doktor parmağın kırık olduğunu fark etmiş.

SİZİN DE PARMAĞINIZ KIRIK OLMASIN. BİR DOKTORA GÖRÜNSENİZ.”

yukarı çık
0
Paylaşım