Antalya’da Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi Üyeleri Hem Yürüdüler Hem De Mini Mitingle Basın Açıklaması Yaptılar

Hayvanları Koruma Kanunu’na tepki gösteren üyeler, “Anayasaya, evrensel hak ve hukuk ilkelerine aykırı olan bu yasayı derhal iptal edin” dedi

Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi üyeleri ve beraberinde birçok vatandaş, son dönemlerde sayısı gittikçe artan şiddet gören kadınlar, çocuklar ve sokak hayvanları için büyük Antalya yürüyüşü gerçekleştirdi. Antalya Müzesi önünde toplanan grup, dev pankartlar ve sloganlar eşliğinde

Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüyerek basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı grup adına Özlem Başargil ve Eda Zorluoğulları okudu. Başargil, “Her türlü haksızlık ve hukuksuzluğun karşısında duran, hakkın ve haklının davasına omuz veren, güç katan insanlarız.

Kadınlar, çocuklar, LGBTİ+’lar ve hayvanlar haksızlığa uğradıklarında, şiddet gördüklerinde, katledildiklerinde sesini yükseltenleriz. Rant için vahşice yok edilen Kaz Dağları ile tüm doğa ve ekoloji için mücadele eden, onların acısını içinde hisseden ve yaşamın bütünlüğüne inananlarız.

Soykırıma uğrayarak katledilen Filistin halkına, ayrımcılığa, şiddete maruz bırakılan tüm insanların sesine ses, nefesine nefes vermeye çalışanlarız. Atanan kayyımlara karşı meydanlara çıkan, alanlarda nöbet tutanlarız. Bizler, yaşam hakları hiçe sayılarak sömürüye, açlığa,

şiddete, işkenceye, çiftliklere, mezbahalara ve ‘barınak’ adı altındaki tecrit ve ölüm kamplarına mahkum edilen tüm canlılar için her zaman alanlarda olanlarız ve olmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.

‘Failler Ceza Almadı’

Özlem Başargil, Hayvanları Koruma Kanunu’na ilişkin şunları kaydetti: “Hepimizin bildiği gibi, 12 Temmuz 2024’te AKP’li 78 milletvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına ilişkin kanun teklifi,

17, 22 ve 23 Temmuz tarihlerinde, 40 saati aşan ve muhalefet milletvekillerinin üstün çaba gösterdiği komisyon görüşmelerinden sonra, iktidar tarafından 30 Temmuz’da TBMM Genel Kurulu’na getirildi ve yine AKP ve MHP milletvekillerinin vermiş olduğu evet oylarıyla kabul edilmiş oldu.

Ardından CHP uzun bir çalışma yürüterek yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. 2004’ten beri var olan yasayı hiçe sayarak etkin kısırlaştırma yapmayan, sürekli şehir çeperlerine, otoyol kenarlarına, çöplüklere hayvanları terk eden,

yani 20 yıldır kanuna uymayarak suç işleyen pek çok belediye, şimdi katliam yasasını bir an önce uygulamaya and içmiş gibi, adeta birbirleriyle yarışarak, yakalanması en kolay uysal hayvanları yaşadıkları mahallelerden koparıp, toplama kamplarından farkı olmayan barınaklara hapsediyor.

Ölüm kokan bu barınaklara tıkılan yüzlerce hayvanın, AKP ve MHP belediyelerine ait Ümraniye, Altındağ, Niğde, Kırklareli ve Gebze belediyelerinde feci şekillerde katledildiği ve ölüm çukurlarına atıldığı, hak savunucuları tarafından ortaya çıkarıldı.

Bazılarında kamera görüntüleri dahi olan bu katliamlara dair hâlâ doğru dürüst bir soruşturma açılmadı, failler ceza almadı.”

‘Toplamak, Öldürmektir Demektir’

AKP ve MHP iktidarına bir kez daha seslenen Eda Zorluoğulları ise şöyle konuştu: “Sonuçlarını düşünmeden, komisyon görüşmelerinde hiçbir uzmanı dinlemeden, paydaşlardan görüş almadan ve gülerek evet oyu vererek çıkardığınız yasa, çıktığı günden beri

sayısız hayvanın feci şekilde öldürülmesine yol açtı. Kendi çıkardığınız yasaya göre bile suç işleyerek sokakta yaşayan hayvanları toplayarak ölüm barınaklarına üst üste yığan ve türlü şekillerde katleden belediyelerinizin bu uygulamalarına derhal son verin.

Meclis komisyonundaki yasa görüşmeleri sırasında konunun detaylarına hâkimiyetleri ve sergiledikleri samimi çaba ile hak savunucularıyla dayanışma gösteren Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Emek Partisi, Saadet Partisi ve Türkiye İşçi Partisi milletvekillerinin

emeklerini unutmadık. Ancak merkezdeki bu adanmışlığın yerel belediyelerdeki yansımasını daha kuvvetli bir şekilde görmek isterdik. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve pek çok üst düzey yetkilinin, ‘Belediyelerimizde yasayı uygulamayacağız ve hayvanları toplamayacağız’ açıklamasına rağmen,

birçok belediye sokak hayvanlarını toplamaya ve barınaklardaki kötü koşullara maruz bırakmaya devam ediyor. Buradan CHP yönetiminden ve özellikle başta Mansur Yavaş olmak üzere tüm belediye başkanlarından derhal toplamaları durdurmalarını,

bu suça ortak olmaya devam etmemelerini ve ‘kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’ modelini bir an önce yeniden hayata geçirmelerini talep ediyoruz. Unutmasınlar ki toplamak, öldürmektir.”

‘Yasayı Derhal İptal Edin’

“Sokakta yaşayan hayvanlara karşı artan şiddetin sorumlularını cezalandırmayan yargının, barınaklarda sistematik olarak öldürülen hayvanlar için gerekli soruşturmaları yapmayan belediyelerin, yalan haberlerle şiddet olaylarının artmasına sebep olan medyanın,

halkı kin ve düşmanlığa sevk eden trol hesaplara karşı harekete geçmeyen yetkili kişi ve kurumların da bu suçların ortağı olduğunu bir kez daha haykırıyoruz. Özel hastanelerde daha fazla para kazanmak için kurulmuş çeteler tarafından katledilen bebeklerin hiçbirini

sokak köpekleri öldürmedi. Narin’i, Rojin’i, Şirin’i ve daha nice hayatı çalınan çocuğumuzu sokak köpekleri katletmedi. ‘Köpekler toplanırsa her yer güvenli olacak’ diye sabah akşam yayın yapan kaynağı belli odakların bu çocukların katledilmeleri karşısında

seslerinin çıkmamasının nedenlerini toplum olarak çok iyi biliyoruz. Anayasa Mahkemesi’ne buradan bir kez daha sesleniyoruz. Ülkenin her yanı hayvana, kadına, çocuğa şiddet haberleriyle çalkalanıyorken, sokakta yaşayan hayvanları sokaklardaki

tek güvenlik sorunuymuş gibi lanse ederek düzenlenen ve halktan gelen tüm itirazlara rağmen alelacele Meclis’ten geçirilen, uygulanması pratikte mümkün olmayan ve anayasaya, evrensel hak ve hukuk ilkelerine aykırı olan bu yasayı derhal iptal edin.

Hayvanları toplayıp tecrit ve katlederek suç işlemeye devam eden belediyeler hakkında bir an önce işlem yapın ve yargılanabilmelerinin önünü açın.”