Antalya CHP Milletvekili Zeybek: Cüppe İle Siyaset Bir Arada Olmaz

yaşananlar ve Hakim Ali Gündeş ile ilgili hakkında çıkan haberler ile ilgili CHP Antalya İl Başkanlığı’nda İl Başkanı Ahmet Kumbul ile birlikte basın toplantısı düzenledi. CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek basın toplantısında şu açıklamalarda bulundu.

“MHP Antalya Milletvekili Abdurrahman Başkan’ın yaptığı yazılı açıklamada şahsıma ve Antalya Milletvekili Cavit Arı’ya yönelik ithamlarını üzülerek takip ettik. Bu açıklama ne yazık ki talihsiz bir açıklamadır.

Seçim Kurulları değişik ve farklı kararlar vermektedir, Yüksek Seçim Kurulu da son yıllarda çifte standartlar uygulamaktadır.

Döşemealtı seçim kararlarına AK Parti itiraz etti, İlçe Seçim Kurulu itirazı reddetti ancak İl Seçim Kurulu kabul etti. Farklı kurullar farklı kararlar vermektedir.

Yasalara göre kararlara itirazda bulunmak nasıl ki kendilerinin hakkı ise bizlerinde hakkıdır, eğer kararlar ve gerekçeleri siyasi ise ve bu kararları veren görevli yasalar tarafından belirtilen tarafsızlık ilkesini ihlal ediyorsa bu duruma hukuk içerisinde tepki göstermek vatandaşlık görevidir.

MHP Milletvekili Abdurrahman Başkan’ın gerçeği yansıtmayan talihsiz açıklamasında bahse konu iddia ise  “CHP Antalya Milletvekili Rafet Zeybek de Seçim Hakimi Ali Gündeş'in üstüne yürümüş ve hakim, seçim kurulundan çekilmiştir.

Kendi istekleri dışında çıkan kararlara kaba güç kullanan bu iki milletvekilinin birinin avukat, diğerinin ise eski savcı olması ibretlik bir durumdur.” ifadeleridir, konunun muhatabı olarak, olayda ismi geçen hakim ile aramızda yaşanan ve birçok kişinin şahit olduğu olayı aktarmak gerekirse olay şu şekilde olmuştur.

Seçim Kurulunda da yer alan ve siyasi tavır gösteren hakime ben ve adliyede bulunan parti görevlilerimiz tarafından sosyal medyada yapmış olduğu siyasi paylaşımlar gösterilmiş ve tarafsızlığı hatırlatılmıştır, hakimin yaptığı bu siyasi paylaşımlar aynı zamanda İl Seçim Kurulu Başkanına da parti görevlilerimiz tarafından iletilmiştir.

Ancak bahse konu hakim tepki göstererek verdiği cevapta “ben siyasette yaparım, hakimlikte yaparım” sözleridir. Bir hukukçu olarak bu söylemin meslek etiğine yakışmadığını belirtmek isterim. Böylesi siyasi hezeyanlar içinde olan ve taraftar tutumu ile karar alan bir görevliye gösterdiğimiz tepki ile o kişinin seçim kurulundan ayrılması haklılığımızın göstergesidir.

Bahse konu hakim sosyal medya hesabından yaptığı CUMHUR İTTİKAFI ve BEKA MESELESİ başlıklı paylaşımlar Cumhur İttifakı lehine yazılar yazmakta, Millet İttifakı partilerini terör işbirlikçisi gösteren iftiralarla zan altında bırakacak siyasi açıklamalarda bulunmaktadır.

Bu paylaşımları yapan ve seçim sürecinde görev alan siyaset yapan bir hakimi, bir siyasetçi olan milletvekilinin savunması da yargının ne derece siyasallaştığının ve hakim hukukunun yok olduğunun göstergesidir. 

Cumhurbaşkanına buradan seslenmek istiyorum, bazı hukuk dışı uygulamalara karşı duruşlarını sergileyen yargı mensuplarına cübbenizi çıkarın gelin demişti, aynı açıklamayı ve çağrıyı bu hakim için de yapmasını bekliyorum.

Dün FETÖ’nün kuşatmasında olan yargı bugün ise AKP kuşatmasındadır. Türkiye’de Yargıya güven yüzde 20’lere düşmüştür, yargıya duyulan güvene sebep olan ise bu tarz olaylardır. Yargının bu aşamaya gelmesinden milletim adına derin üzüntü duyuyorum.

27 yıllık savcılık hayatımda en ufak bir taraf tutumum olmadı ve siyaset yapmadım. Yalnızca adaleti ve cumhuriyetimizi savunduk. Bir ülke adaletten uzaklaşıyorsa, kuvvetler ayrılığı yok olmuşsa ne ekonomiyi, ne huzuru, ne barışı konuşabiliriz.

Hukukun üstünlüğü ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Siyasi davranışlarda bulunan bu hakimin görev başında olmasını da doğru bulmuyorum.

Siyaset yapacaksa daha önceden Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi cübbesini çıkartması gereklidir. Hukuk hepimize lazım olacaktır.”