Menu
RSS
AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; Kepez Belediye Başkanı Şok Bir Kararla Tutuklandı

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; …

Antalya’nın Sarısu teleferik h...

Başkan Böcek: Teleferikteki 25 Kabinde 184 Vatandaşımızı Kurtarma Çalışmaları Sürüyor

Başkan Böcek: Teleferikteki 25 Kabinde 184 Vatanda…

Antalya'da 1 kişinin öldüğü 2'...

Başkan Muhittin Böcek: Daha Nice Bayramlarda Hep Beraber Olmak Dileğiyle

Başkan Muhittin Böcek: Daha Nice Bayramlarda Hep B…

Antalya Büyükşehir Belediye Ba...

Prev Next

ANSİAD Başkanı Akın Akıncı: Cumhuriyet Tarihimizin En Önemli Seçimini Yaşayacağız

ANSİAD Başkanı Akın Akıncı: Cumhuriyet Tarihimizin En Önemli Seçimini Yaşayacağız

Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) 2023 faaliyet dönemi 4. Olağan Toplantısı 14 Mart Salı günü Akra Otel’de düzenlendi.

Toplantı başkanlığı ANSİAD Üyesi Prof. Dr. Yusuf M. ÖRNEK’in yaptığı toplantıda ANSİAD’ın konuğu İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Siyasi Tarih ABD Başkanı ve Tarih Vakfı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ö. ALKAN oldu.

ALKAN, ANSİAD üyelerine “Bağımsızlık mücadelesinde Cumhuriyet’in kurucu değerleri: Seçim, Temsil ve Meclis” başlıklı sunum gerçekleştiren ALKAN, Türkiye’nin seçim tarihine yönelik bilgiler paylaştı.

“Deprem ve seçimi aynı ciddiyet ve hassasiyetle yönetmek durumundayız”

Toplantının açılış konuşmasını yapan ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın AKINCI, konuşmasına 14 Mart Tıp Bayramı vesilesi ile sağlık çalışanların bayramını kutlayarak başladı. AKINCI, “6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta gerçekleşen deprem ve 14 Mayıs’ta yapılacak genel seçimlerle ilgili açıklamalarda bulundu.

AKINCI, “Ülkemiz Cumhuriyet tarihimizin en önemli günlerini yaşamaktadır. Bir yandan 6 Şubat’ta yaşadığımız ve asrın felaketi olarak tarihe geçen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin etkileri ülkemizde devam ederken diğer yandan da ülkemiz 14 Mayıs’ta gerçekleşecek

Cumhuriyet tarihimizin şu ana kadarki en önemli seçimine hazırlanıyor. Ülke olarak bu çok önemli 2 gelişmeyi aynı ciddiyet ve hassasiyetle yönetmek durumundayız” dedi.

“Depremzedelerimize Güç, Umut Ve Moral Olmamız Gerekiyor”

AKINCI, “11 ilimizi doğrudan olmak üzere bütün ülkemizi etkileyen büyük deprem felaketinden etkilenen tüm vatandaşlarımızı ve illerimizi ayağa kaldırmak için çaba gösterirken aynı zamanda hep birlikte belki de bundan sonraki Türkiye’nin yönetim biçimine karar vereceğimiz seçimi yaşayacağız.

Bu noktada ülkemizin bütün STK’larına, meslek odalarına ve tüm iş dünyasına her zamankinden daha fazla görev ve sorumluluk düşüyor. Evsiz, işsiz kalan, yakınlarını kaybeden, geleceklerini kaybeden milyonlarca depremzedelerimize tekrar güç, umut ve moral olmamız gerekiyor. İşte o güç, umut,

moral hep birlikte bizler olmalıyız ve olacağız, bundan hiç kuşkum yoktur” diye konuştu. 

“Cumhuriyet Tarihimizin En Önemli Seçimini Yaşayacağız”

AKINCI, konuşmasına şu şekilde devam etti “Diğer yandan yine Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimini yaşayacağımız 14 Mayıs tarihine ilerlerken de çağdaş laik, hukukun üstünlüğünü gözeten güçlü bir Türkiye içinde iş dünyası olarak üzerimize düşen görevleri yerine getireceğimizden aynı

şekilde hiç kuşkum yoktur. İçinde bulunduğumuz bu iki tarihi sorumluluk konusunda vereceğimiz sınavın sonuçları büyük ihtimalle ileride tarih kitaplarına geçecektir.”

Depremden etkilenen bölgeler hakkında konuşan AKINCI, Depremden etkilenen bölgelerimize fiziki, ekonomik ve sosyal durumlarını en kısa zamanda ve yine en iyi koşullarda düzeltmek için ülkemizin liyakatli, vizyoner ve bilime dayanan ve inanan bir yönetime ihtiyacı vardır.

Bir o kadar da yine ülkemizin geleceği için demokratik ve laik hukuk devleti ilkelerine bağlı, yönü çağdaş ilkelere dönük bir yönetim anlayışına ihtiyaç vardır” dedi.

AKINCI, “ANSİAD, bu iki hassas noktada üyelerimizden aldığı ve alacağı güç ve destekle her zamanki gibi sağlam ve vizyoner duruşunu sergilemeye devam edecektir. Bir taraftan depremden etkilenen vatandaşlarımıza her konuda desteğini sürdürmeye devam ederken,

diğer taraftan da değerlerimiz kapsamında siyaset üstü duruşunu ‘Demokratik ve Laik devlet ilkelerine’ bağlı olarak devam ettirecektir” şeklinde konuştu.

“14 Mart Tıp Bayramı Dünyada Sadece Türkiye’de Kutlanır”

“14 Mart Tıp Bayramı dünyada sadece Türkiye’de kutlanır; çünkü 14 Mart 1827 yılında Türkiye’de açılan ilk tıp fakültesinin açılış gündür” diyen Prof. Dr. Mehmet Ö. ALKAN, “Üstelik ilk kez, İşgal altındaki İstanbul'da 14 Mart 1919'da kutlanmışıtr. O günden beri de biz bu tarihi tıp bayramı olarak kutluyoruz.

Dolayısıyla dünyada başka bir yerde kutlanmaz ve bu bile bize 19. yüzyılın ve Millî Mücadele döneminin ne kadar önemli olduğuna dair bize bir mesaj veriyor” dedi.

Türkiye’nin seçimlere giderken Cumhurbaşkanlığı, hükümet sistemi, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve seçim gibi birtakım kavramların tartışıldığına dikkat çeken ALKAN, “Biraz belki bunun geçmişine bakmamız lazım. Bu bizim tarihimizde bir anlam ifade ediyor mu?

Yoksa hakikaten 2017’de ifade edildiği gibi Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçerken bu bizim geleneğimizde mi var? Bu hükümet bizim geleneğimizde mi var yoksa başka bir şeyler mi var? Cumhuriyet'in kurucu kavramları ve değerleri olarak meşru bir siyasal mücadele aracı olarak ‘seçim,

temsil, meclis’ ve bunun sonucu zafere giden bir Türkiye var. Çünkü bu üç kavram ve değer Türkiye’yi ulaştırdığı nihai yer askeri, siyasi ve diplomatik gibi birçok bakımdan zaferdir” dedi.

“Türkiye Tarihinin En Zor Dört Yılıdır”

ALKAN, konuşmasına şu şekilde devam etti,

1918- 1922 yıllarının Türkiye tarihinin en zor dört yılı olduğunun altını çizen ALKAN, “Türkiye’nin bu dört yıldan daha zor ikinci bir dönemi olmadı. 30 Ekim 1918'de adeta her şeyin sonra erdiği Mondros Mütarekesi imzalandı. Ülkenin işgal, tahliye ve küçülmesi başladı.

10 Ağustos 1920'de Sevr Anlaşması'yla Türkiye paylaşıldı ve Türkiye'ye Anadolu'nun ortasında küçücük bir topak bırakıldı. Küçücük bir köylü devleti. Çetin ve zorlu bir Millî Mücadele süreci sonunda 11 Ekim 1922'de de bir Mudanya Mütarekesi imzalandı ve Sevr Anlaşması yırtılıp atılmış oldu. Lozan görüşmeleri bunun üzerine başladı.

“Türkiye, Birinci Dünya Savaşı İle Hesaplaşmamıştır”

"Türkiye’nin 30 Ekim 1918 Mondros mütarekesi nedir? Büyük bir savaş yaşanmış ve o savaşın sonunda ateşkes imzalanmıştı, çünkü Osmanlı bütün cephelerde yenilmiştir. Belki hemen aklınıza Çanakkale Zaferi gelecektir, ama o dönemsel büyük bir zaferdir.

Sonuçta o sırada geçilemez olan Çanakkale'den gelerek, 13 Kasım 1918’de 61 parçalık itilaf donanmasının İstanbul’a büyük bir törenle girdi ve demirledi.” dedi. Birinci Dünya Savaşı çok büyük bir yenilgiydi. Türkiye, birinci Dünya Savaşı ile hesaplaşmamıştır” diye konuştu.

"Savaşın bitiminde Mondros Mütarekesi imzalandı, sonra Padişah Osmanlı parlamentosunu da kapattı. Ülke fiili olarak işgal edilmeye başlamıştı. 1919 yılı İşgal edilmekte olan bir ülkenin her aşamada meşru bir zemine dayanarak seçime dayalı, temsil niteliği olan bir parlamento açarak,

işgale karşı mücadeleyi bu meclis aracılığıyla yürütme kararının hayata geçirildiği bir yıl oldu. Ekonomik, siyasal, toplumsal açıdan olduğu kadar İspanyol nezlesi denen salgının da yaşandığı sağlık açısından olumsuz ortamda, Sivas Kongresi'nden sonra Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul hükümetiyle pazarlığı neticesinde,

seçim, temsil ve meclis diye ısrar ederek hem son Osmanlı Parlamentosun açılması sağlandı hem de İstanbul işgal edilip bu parlamento kapatılınca, yine Mustafa Kemal Paşa'nın davetiyle 23 Nisan'da Ankara'da yeni bir meclis açıldı. Açılan meclis güçler birliği sistemi ile çalıştı.

Yani yasama, yürütme ve yargı mecliste toplanıyordu. Üstelik orduların başkomutanı da TBMM idi. Meclisin reisi de Mustafa Kemal Paşa'ydı. Askeri savaşı, siyasi mücadeleyi ve diplomatik mücadeleyi bu meclis yürüttü. Seçimle oluşan, temsil niteliğine sahip bu Meclis,

seçim ve temsil kurumlarıyla birlikte Cumhuriyet'in de başlıca değeri oldu." diye konuşmasını bitirdi.

ALKAN’ın sunumun ardından soru cevap bölümüne geçilen toplantının sonunda ANSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Akın AKINCI, ANSİAD Üyesi Prof. Yusuf M. ÖRNEK ile birlikte Prof. Dr. Mehmet Ö. ALKAN’a teşekkür belgesi takdim etti.

yukarı çık
0
Paylaşım