Devrim Kök; AKP’nin Üzerini Kazıyın Altından FETÖ Çıkar

“Bütün vekillerimizin, bütün belediye başkanlarımızın, Meclis üyelerimizin ve yola arkadaşlarımızın Kepez’i ne kadar anlamlı bulduğu, önemsediği bir dönemde bir günde buluşmak çok büyük bir keyiftir, çok büyük mutluluk olması gerekir diye düşünüyorum.

Bugün birçok güzelliği belki bir arada yaşamamız mümkündür. Keşke ülkede de bu güzelliklerin bir tekini görebilseydik. Çok karanlık bir dönemden, çok baskıcı bir süreçten her şeyin ceberrut bir mantık altında geçtiği bir dönemde böylesi bir büro açmak, irtibat bürosu açmak Cumhuriyet Halk Partisi'nin rengini, nefesini burada hissettirmek, çok anlamlıdır o yüzden vekilime çok teşekkür ediyorum.

Bir şeyin altını çizmek istiyorum; Bütün organları temsil eden arkadaşlarıma sesleniyorum. Kepez'in her noktasında, her aşamasında, her yerinde, irtibat bürosu açılırsa Kepez İlçe örgütünü çok mutlu edecektir.

Kepez 25 yıldır Doğru Yol’un, MHP’nin ve üç dönem de AKP’nin baskıcı yönetiminin altında kalan bir köy kentlinin yaratılması noktasında tek katlı gecekonduların 3 katlı gecekondu noktasına dönüştüğü bir ilçe olmaktan, bir yazgı olmaktan çıkarmak sizin işinizdir, bizim işimizdir diye düşünüyorum.

Bu nedenle ben Kepez’de sürdürülen her faaliyetin her sosyal faaliyetinin, her siyasi faaliyetinin, her mücadele faaliyetinin direne direne kazanacağız inancıyla hepinize çok teşekkür ediyorum”

15 Temmuz Traji Komik Bir Tiyatrodur

Daha sonra konuşmasını yapan Devrim Kök, 15 Temmuz’un bir senaryo olduğunu belirterek AKP’nin uzun yıllar FETÖ ile kolkola yürüdüğünü anlatarak şunları söyledi;

“Benim bir sözüm vardı hatırlarsanız Demiştim ki ben milletvekili olduğumda halk irtibat ofisleri açacağım halk irtibat ofisleri örgütlere bir alternatif örgüt değil Aksine Cumhuriyet Halk Partisine kendisine mesafeli hisseden tüm grupların rahatlıkla gelip milletvekili ile Görüşebilecek ve Oradan da mümkünse Cumhuriyet Halk Partisi örgütlerine alabileceğimiz geçiş ofisleri olabileceğini düşünmüştüm o dönem imkanlar elvermedi Parti Meclisi'nde görev aldım çok yoğun bir koşuşturma içerisinde açamadım.

Şimdi hemen hazırlığı yaptık ve ilkini Kepez'de açıyoruz bu devamı gelecek ikincisini aksi açmayı düşünüyoruz yani Cumhuriyet Halk Partisi'nin en çok tanıtım ihtiyacı olan alanlarında bu tür binaların açılmasını oralarda daha yoğun bir çaba sarf edilmesini düşündüğüm için ilkini Kepez'den başlıyoruz, ikincisini Aksu'da.

Böyle devam edeceğiz. Cumartesi günleri geleceğim Saat 10.00-13.00 arası, kim gelirse gelsin herkese görüşmeye gayret edeceğim. Böyle bir dönemde ben buna çok ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.

Ülkemizde olağanüstü şeyler yaşanıyor. Yani bir darbe senaryosu. Türkiye'de bir çadır tiyatrosu uygulanıyor. Trajikomik bir tiyatro. Senaristi var, oyuncuları var. Yok olan şeyler varmış gibi gösteriliyor. Mesela demokrasi yok ama varmış gibi gösteriliyor. Hukuk yok varmış gibi gösteriliyor. İnsan hakları yok, varmış gibi gösteriliyor. Ama gerçek olan bir şey var ki oda şu, bölünme var, ayrışma var, yobazlık var.

Tarikatların cemaatlerin hakim olduğu bir yapıda liyakatin yok olması var. Bilimin aklın askıya alınması var. Böyle bir tiyatro oynanıyor. Ve gerekçe olarak ta ne gösteriliyor. Efendim 15 Temmuz darbe girişimi. Şimdi adama sormazlar mı, bunlar kimdir. Bu darbeyi yapanlar kimdir. Bunlar nasıl darbeyi yapabilecek pozisyona geldiler. O gücü bunlara kim verdi.

Cevap belli.14 yıl boyunca sizin arkadaş mantığınız, himaye mantığınız, ne istediniz de vermedik mantığınız, onları kollamanız, devletin tüm imkanlarını, devletin tüm kapılarını onlara açan anlayışınız ile onları yerleştirmeniz, bugünkü gelinen tabloyu hazırlamıştır.

CHP Bu Karanlık Tablonun Önündeki Tek Kaledir

Yani 15 Temmuzu yapanlar ve hazırlayanlar diye, iki grup vardır. Bu iki grupta aynı istikamette uzunca bir süredir beraber olmaktadırlar. Bunu bilmekte yarar vardır. Şimdi öyle bir senaryo çiziyorlar ki, olmayan şeyler olmuş gibi gösteriliyor.

Sanki Fetullah Gülen cemaatini Türkiye'nin başına bela eden Cumhuriyet Halk Partisi imiş gibi, bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Gülen cemaatinden yargılanması gerekenler AKP'nin yöneticileridir. AKP'nin üstünü kazıdığınızda altından Fetullah Gülen çıkar. Tarikatla, şeyhle, cemaatle, müritle CHP'nin işi olmaz. Tam aksine Cumhuriyet Halk Partisi bu karanlık tablonun önündeki tek kaledir.

Herkes Ciddi Bir Mücadeleye Girmek Zorundadır

Köln’de geçenlerde bir toplantı yapıldı Cumhuriyet Yazarlar da oradaydı. Toplantıya katılanların hepsinin ortak görüşü şuydu; bu ülkede demokratım diyen, aydınlık yarınlara inanan, müslüman coğrafyasındaki Mustafa Kemal Atatürk'ün bize armağan ettiği insanca yaşamın demokrasiye özgürlüğe eşitliğe kardeşliği yaşatma çabası içerisinde olan, bunun kararlılığını yüreğinde hisseden herkes ciddi bir mücadeleye girmek zorundadır.

Artık Sokağa Çıkma Zamanıdır

Artık mitingler yapma zamanıdır, artık sokağa çıkma zamanıdır. Gazeteciler bir sabah baskınlarla alınıyor, götürülüyor, muhalefet susturuluyor, siyasetçiler gece yarısı toparlanıyor. Siyasetçilerden içeri alınanlardan bir tanesinin fezlekesini hazırlayan Savcı da FETÖ davasından içerde. Senaryoyu görüyor musunuz? Savcı içerde tutuklanan içerde.

Ülke hızla çok karanlık bir sürecin içine giriyor ki biz bundan çok endişe duyuyoruz. Yapacağımız şu; Cumhuriyet Halk Partisi ayağa kalkmak mecburiyetindedir. Cumhuriyet Halk Partisi bütün Cumhuriyet taraftarlarının lokomotif olmak zorundadır.

Kalbi Mustafa Kemal Atatürk'ü için atan, aydınlık yarınlara inanan sivil toplum örgütleri, toplumun her kesimi, Cumhuriyet Halk Partisi'ne öncülüğünde bir araya gelmelidir, bu yapıya karşı ciddi bir mücadelenin içerisinde olmalıdır.

AKP’nin Üzerini Kazıyın Altından FETÖ Çıkar

Gülen cemaatinden yargılanması gerekenler AKP’nin yöneticilerdir. AKP’nin üzerinde kazıdığınızda altından Fethullah Gülen çıkar. Fethullah Gülen’in Amerika'dan Türkiye'ye getirilmesini bu beyefendiler de arzu etmiyorlar. O da takkiye. Neden biliyor musunuz? Eskaza gelip de bir mahkemede konuştuğu zaman AKP diye bir şey kalmaz.

Referandum Rejimin Referandumudur, Buna İzin Vermeyiz

Referandum yapılırsa şöyle yapalım böyle yapalım deniyor. Bizim görevimiz nedir biliyor musunuz? Bu referandum neyin referandumu? Bu referandum parlamenter demokrasinin oylanacağı bir referandum. Yani anayasanın değişmeyen maddelerinin, değişmesi bile teklif edilemeyecek maddelerinden bir tanesidir bu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimi referandum konusu edilemez. Hiç kimsenin de gücü yetmez. Türkiye'de bir tane bile Cumhuriyet Halk Partili kalsa, asla Mustafa Kemal'in yaktığı Işığı söndürtmeyeceğiz. Bunu herkes bilsin. Bizim çekinecek bir şeyimiz yok.

Bundan sonra alanlardayız. Her zaman için bize güç veriniz, sokaklarda olalım mücadele edelim. Bu işin üstesinden hep beraber gelelim.

Baykal’da Ziyaret Edecek

Milletvekillerimizi aradım katılımları için. Sayın Deniz Baykal yurtdışında onun için katılamadı. Onun da selamı var. Gün birlik günüdür hep beraber burada olacağız. Antalya döner dönmez ilk olarak ofisinizi ziyaret edeceğim diye de kendileri söylediler”