Menu
RSS

Antalya Tabip Odası Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne Tepki Gösterdi

Antalya Tabip Odası Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne Tepki Gösterdi

Antalya Tabip Odası yönetimi, 30 Haziran’da yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne tepki gösterdi. Dün  Oda binasında basın toplantısı düzenleyen yöneticiler, “Haklarımız ve toplum sağlığı için susmayacağız.

Akıl ve bilim dışı baskı ve ceza yönetmeliğini kabul etmiyoruz” pankartı açarak susturulmayı temsil eden siyah bantlı maskeleri taktı. Açıklamanın ardından “Susmayacağız” diyerek siyah bantlı maskeleri çıkardılar.

Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, yönetmeliğin kabul edilemez olduğunu vurguladı. Açıklama metnini okuyan Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Aile Hekimleri Komisyonu Temsilcisi Dr. Naci İşoğlu ise,

“Bu yönetmelik adeta bir prangadır ve 2021 yılında birinci basamakta kölelik düzenini tanımlamaktadır” ifadelerini kullandı. 

Pandeminin başından beridir, özellikle birinci basamakta çeşitli özlük hakları talepleri ve olumsuzluklar konusunda önerileri olduğunu hatırlatan Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, “Her değişiklik bunların düzeltilmesi değil,

hakların geriye gitmesi şeklinde gerçekleşiyor. Bu yönetmelik de kabul edilemez yönetmeliklerden birisi. Anayasal haklarımızı ihlal eden, baskı ve susturmaya yönelik bir yönetmelik.

Susmayacağız, gerilemeyeceğiz. Sağlık alanındaki bütün gerçekleri konuşmaya devam edeceğiz” dedi.

 “Sağlık çalışanlarının Anayasa ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü, 30 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği ile ortadan kaldırılıyor” diyen

Antalya Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi ve Aile Hekimleri Komisyonu Temsilcisi Dr. Naci İşoğlu ise, şunları dile getirdi:

“Yönetmeliğin ekinde yer alan İhtar Puanı Cetveli’nde yapılan değişiklikle fiil sayısı 35’ten 40’a çıkarılarak adeta baskı ve ceza yönetmeliği oluşturulmuştur. Sormak istiyoruz alkışlarınızın arkasında gizlediğiniz gerçek bu muydu?

Hakkınız ödenmez derken, bunu mu kastediyordunuz? Bu mudur sizin vefa borcunuz? 7 ve 11’nci madde ile ek 3'te yer alan 39’ncu yeni ek maddeye göre; ‘Kamu görevleri hakkında izinsiz olarak basına, haber ajanslarına,

radyo ve televizyon kuramlarına veya sosyal medya araçlarıyla bilgi veya demeç vermek 50 ceza puanı’. Aynı fiili ikinci kez işlediğinizde iki katı ceza puanı ve toplamda 200 puan olunca sözleşme sonlandırılır denmektedir.

Kanuni dayanağı bile bulunmayan, kurulacağı belirtilen komisyonun verebileceği keyfi kararlarla sözleşme fesihleri kolaylaşarak, iş güvencesi tamamen ortadan kaldırılmıştır.

Her gün acaba hangi hatayı yaptım? kaygısıyla hizmet üretmeye çalışan bizlerin tükenmişliği bir kat daha artacaktır. Yönetmelik mesleki bağımsızlığımızı ortadan kaldırırken;

kişisel hakların ihlali ve tehdit altında çalışmayı beraberinde getirecektir. Toplum sağlığını ve sağlık çalışanlarının haklarını savunan, doğru bilgilere ulaşılmasını sağlamaya çalışan,

görüş ve çözüm önerilerini, taleplerini basın ve sosyal medya aracılığıyla  dile getiren Aile Sağlığı Merkezi (ASM) sağlık çalışanlarının sözleşmeleri fesh edilecek. Özet olarak en doğal haklar suç olarak tanımlanmakta.

Asıl suçu Anayasa'ya ve ilgili kanuna aykırı yönetmelikler düzenleyerek Sağlık Bakanlığı işlemekte.”

“5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu’nda disiplin süreçlerine ilişkin hiçbir hüküm yokken ve atıfta bulunmazken, ihtar puanı adı verilen sistem yasal dayanağı olmaksızın Demoklesin kılıcı gibi yönetmeliklerle keyfi bir şekilde düzenlenip, uygulanıyor” diyen İşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz, bu koşullarda bilimsel sağlık hizmeti sunumu olmaz, şeffaf veri paylaşımı olmazsa doğru bilimsel değerlendirme olmaz, pandemi ASM binalarının hizmet sunumunda iflas ettiği gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

Kamu hizmeti, bilimsel verilere göre yapılmış kamu binalarında sunulmalıdır, ASM’ler üzerine yüklenen iş yükü gerçekçi değil nefes alamıyoruz derken, siz sus yoksa ceza diyeceksiniz.

Biz Anayasayla güvence altına alınan demokratik hak ve özgürlüklerimiz, mesleki bağımsızlığımızın simgesi olan Hipokrat andıma dokunma, bütçenin kara deliği olan şehir hastanelerine aktarılan kaynakla

ülkenin birinci basamak sağlık hizmet sunumundaki sorunları büyük ölçüde çözebiliriz derken, siz sus yoksa ceza diyeceksiniz. Biz bilim dışı yaklaşımlarla pandemi yönetilemez, yönetemiyorsunuz,

şiddete karşı etkili yasa ve toplumsal eğitim, buraya sığmayacak birçok uygulamayı, sorunu, çözüm önerilerini mesleki bağımsızlığımız çerçevesinde dile getiriyoruz derken, siz sus yoksa ceza diyeceksiniz.

Sadece siz konuşacaksanız, biz kimiz?”

Yönetmeliğin adeta bir pranga olduğunu ve 2021 yılında birinci basamakta kölelik düzenini tanımladığını ileri süren İşoğlu, “Bu yönetmelik hangi bilimsel verilere göre, hangi yaptığınız iş yükü analizlerine göre,

hangi anlayışın hesaplarına göre hazırlanmıştır? Bir yandan toplumun güncel sağlık talepleri olan poliklinik hizmetlerini vermekle yükümlü kılarken, diğer yandan sayısı her gün artan her biri ayrı bir zaman ve

altyapı gerektiren gebelik döneminden başlayıp ölüme kadar uzanan yaşam sarmalında yer alan neredeyse tüm sağlık sorunlarının takibinden sorumlu kılacaksınız?

Aile Hekimliği birimi, bir hekim ve bir hemşire veya ebeden oluşmakta. Aile hekimliği biriminin yemeden, içmeden, dinlenmeden, uyumadan çalıştığını varsayarak,

bir günü 48 saate çıkarsanız dahi yapmalarının mümkün olmayacağı işler hangi bilimsel çalışmaya göre yüklenmiştir?” sorularını yöneltti.

Yönetmeliği hazırlayanları, yazdıkları yönetmelik doğrultusunda ASM’de çalışmaya davet eden İşoğlu, yönetmeliklerin sadece masa başında değil, sahada iş başındaki verilerle bütünleşerek yazılması gerektiğini vurguladı.

İşoğlu, son olarak “Pratikte uygulanabilir olmayan kararlar zarar verir ve yok olmaya mahkumdur. Bizler kayıplarımızın karşılandığı, emekliliğimize de yansıyacak bir ödeme sistemi beklerken tam tersine

ücretlerimizde erime yaratacak dayatmaları kabul etmiyoruz. Pandemide her kademedeki sağlık çalışanı büyük bir özveriyle canı pahasına çalışmış. Bizler sizlerden lütuf değil hakkımız olanı talep ediyoruz.

Pandemide bir başarı destanı yazılacaksa; o da yaşamını bu uğurda kaybeden saygıyla andığımız canlarımız olmak üzere tüm sağlık çalışanlarına aittir. Buna rağmen bizlere reva görülen, emeğe saygısız,

değer bilmeyen anlayışlarla adeta cezalandırılmayı asla kabul etmiyoruz. ASM'lerde kadrosuz ücretli çalışan sağlık çalışanları hemen Sağlık Bakanlığı kadrosuna alınmalı. Yönetmelik derhal iptal edilmeli.

Sağlık sistemi güncel bilimsel değerlendirmelere göre sağlık emek ve meslek örgütleri ile birlikte yeniden yasalaştırılmalı. Haklarımız ve toplum sağlığı için susmayacağız. Akıl ve bilim dışı, baskı ve ceza yönetmeliğini kabul etmiyoruz.

Tüm yasal yollarla yönetmelik geri çekilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

yukarı çık
0
Paylaşım