Antalya İKK: EXPO Alanını Bilerek Atıl Bırakıp Özelleştirerek, Ranta Ve Yapılaşmaya Kurban Edecekler

İKK adına basın açıklamasını Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Derya Ünver okudu. Ünver “Kamu mülkiyetine ait tarımsal arazilerin ülkemizin EXPO aracılığıyla yurtdışı tanıtımı gerekçe gösterilerek hazırlanan imar planına uygun olarak inşa edilen alanın,

atıl bırakılarak özelleştirme kapsamına alınıp satışa çıkarılarak özel mülkiyete konu haline getirilmesi, bölgenin ranta ve yapılaşmaya kurban edileceğinin açık göstergesidir. Alan uzunca bir süredir özelleştirmenin önünü açabilmek için bilerek atıl vaziyette bırakılmıştır”

Derya Ünver konu ile ilgili İKK’ın görüşünü şöyle açıkladı: ‘2016 yılında 1,5 milyar Liranın üzerinde yatırımla faaliyete geçen Antalya EXPO alanının parsellere ayrılarak özelleştirilmesine şiddetle karşı çıkıyoruz’ diyen Ünver, “Kamu mülkiyetine ait tarımsal arazilerin ülkemizin

EXPO aracılığıyla yurtdışı tanıtımı gerekçe gösterilerek hazırlanan imar planına uygun olarak inşa edilen alanın, atıl bırakılarak özelleştirme kapsamına alınıp satışa çıkarılarak özel mülkiyete konu haline getirilmesi, bölgenin ranta ve yapılaşmaya kurban edileceğinin açık göstergesidir.

Alan uzunca bir süredir özelleştirmenin önünü açabilmek için bilerek âtıl vaziyette bırakılmıştır. Meslek Odaları vebazı sivil toplum örgütleri, alanın mevcut haliyle aktif olarak kullanımı için çeşitli tavsiye ve önerilerde bulunmuş ve bulunmaktadır.

Bunlar göz ardı edilerek, kamu mülkiyetindeki alan satılarak kamusal alandan çıkarılacak ve muhtemelen yapılaşmaya açık hale getirilecek olması kabul edilebilir değildir” şeklinde konuştu.

İklim değişikliğine dikkat çeken Ünver, “İklim değişikliğinin en önemli etkileri olarak, bilimsel çalışmalarda vurgulanmış olan, kuraklık ve yerel sıcaklık artışı gibi olumsuzlukları en yoğun şekilde yaşadığımız bir döneme girmiş bulunuyoruz. Yeşil alanların artırılarak yağmur sularının

yeraltına sızmasının desteklenmesi seçeneğine karşın, yeşil alanların yok edilerek betonlaştırılması ülkeye ve Antalya’mıza yapılacak en büyük ihanettir. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yönetilen ve yeşil alan olarak kente nefes aldıracak açık alan olan EXPO alanı,

özelleştirme sonrası halktan koparılacak ve maalesef yapılaşmaya kurban edilecektir. Her geçen gün büyüyen ve gelişen metropol bir şehir olan Antalya’nın nefes alabileceği bir açık alan olan EXPO Alanı, Londra Hyde park veya İzmir Fuar alanı misali bir rol üstlenerek şehrin iklim değişikliğine karşı

direncini artırmada katkı sağlayacaktır. Bu denli hızlı büyüyen şehrimize nefes olacak bu alanın yapılaşmadan uzak tutulması halkımız adına beklentimizdir” diye konuştu.

Alanın kamu yararı doğrultusunda kullanılmasının önemine değinen Derya Ünver, “Antalya’da EXPO alanı büyüklüğünde imar planlı kamusal bir açık alanın bulunmadığının göz önüne alınması ve bu alanın bütüncül yapısı ve mülkiyeti korunarak kamu yararı doğrultusunda bir amaç için kullanılması en doğrusudur.

Bütüncül planlama açısından kentin dinamiğini oluşturabilecek konumda olan EXPO Alanının, özel mülkiyete konu hale getirilmek amacıyla parçacıl hale getirilmesinin, yani parsellere ayrılmasının arkasından farklı planlama kararlarının üretilmesi zorunluluğu doğacağı, bunun da kamusal zarara sebep olacağı açıktır.

Alanın aktif ve yoğun bir şekilde kamusal alan olarak halk tarafından kullanımı için çeşitli alternatif mevcuttur. Antalya tarım ve turizm potansiyeli ile öne çıkan bir dünya şehridir. Hatta tarım ve turizmin bileşkesi olan gastronomi ile de ön plana çıkabilecek alt yapıya sahiptir.

Kamu mülkiyetindeki alanın özelleşmesinden ziyade mevcut yeşil dokusu ve yapılaşmış haliyle kamuya ait uluslararası bir tarım, turizm ve gastronomi üniversitesine dönüştürülmesi kentin gelişimi ve tanıtımına büyük katkı sağlayacaktır. Bu durumda alan hem kamusal kullanımda kalacak,

hem de kentimize ve ülkemize ekonomik olarak da katkı sağlayacağı gibi âtıl kalmaktan da kurtulmuş olacaktır” dedi. Açıklamadı tüm oda başkanları da hazır bulundu.