Menu
RSS

Türkiye Kamu-Sen Başkanlar Kurulu Kararı Gereği Antalya Teşkilat Buluşma Toplantısı Gerçekleştirildi

Türkiye Kamu-Sen Başkanlar Kurulu Kararı Gereği Antalya Teşkilat Buluşma Toplantısı Gerçekleştirildi

Toplantıya Antalya, Burdur ve Isparta illerindeki teşkilat yöneticileri katıldı. Bölge İstişare toplantımızda yaklaşan yetki dönemi ve Ağustos ayında yapılacak olan toplu sözleşme öncesinde sendikal çalışmalar ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu.

Antalya İl Temsilcisi Yılmaz Danabaşoğulları toplantının açılışında yaptığı konuşmada, “Türkiye Kamu-Sen Antalya Bölge İstişare toplantımızda sizleri ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz.

Türkiye Kamu-Sen bayrağını Antalya’mızda ve Toroslarda dalgalandırmaktan gurur duyuyoruz. Kamu çalışanlarının hak mücadelesinde yetkiyi alacağız ve memurlarımızın gerçek temsilcisi olarak masaya oturacağız” dedi.

Teşkilatlardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı  ve Türk Haber-Sen Genel Başkanı Yücel Kazancıoğlu’da yaptığı konuşmada, “İstişare toplantılarımızın ikincisini Antalya da gerçekleştiriyoruz.

Bu zor şartlarda sendikacılık yapmak, alana inmek oldukça güç ama sizler hem kamu görevini en güzel şekilde yürütürken sendikacılığı da herkese örnek olacak şekilde yapıyorsunuz” dedi

Genel Başkan Önder Kahveci ise, Danıştay’ın Andımız konusundaki kararına değinerek, “Konfederasyonumuza bağlı Türk Eğitim-Sen’in açmış olduğu Andımız ile ilgili davaya ilişkin son günlerde basın yayın organlarına yansıyan haberleri

sizlerde yakından takip ettiniz. Türkiye Kamu-Sen bu davanın tarafıdır. Bizim Andımız’a bakışımız ve duruşumuz son derece nettir. Elbette hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceğiz.

Ayrıca şundan da hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, Türkiye sevdalısı öğretmenlerimiz, Öğrenci Andı’nın ihtiva ettiği anlayış ve değerlerin, geleceğimizin mimarı öğrencilerimize kazandırılmasının teminatı olacaktır.

Herkes çocuğunu kurt gibi yetiştirirken biz kuzu gibi yetiştiremeyiz. Andımız milli bilinci, milli şuuru içinde barındıran önemli bir söylemdir. Bizler, “Türküm, doğruyum, çalışkanım, varlığım Türk varlığına armağan olsun,

Ne Mutlu Türküm Diyene” demekten gurur duyuyoruz. Böylesine bir ortamda bu kararı almak ne kadar sağlıklıdır? Türkiye Kamu-Sen olarak Türk milletinin değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” dedi.

Genel Başkan Önder Kahveci, “Yetki dönemi ve devamında bu yıl Ağustos ayında yapılacak olan Toplu sözleşme dönemine girdiğimiz şu dönemde sendikal çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor.

Türkiye Kamu-Sen teşkilatı alanda çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürüyor. Memurlarımız ve emeklilerimizin 2 yıl daha kaybetmeye tahammülü kalmadı. Geride kalan 5 dönem toplu sözleşmede yaşananlar ortada.

Yetkilim diye ortada gezenlerin kamu çalışanları ve emeklilerimize neler kaybettirdiklerin belli. Artık kimsenin bunların oturacağı bir masaya tahammülü kalmadı.

Son toplu sözleşme de %4+4, 3+3’e “Biz imza atmadık, hakem kurulunun kararı” diyerek işin içinden sıyrılamazsınız. Kararlı bir şekilde o masaya oturulsaydı her şey daha farklı olurdu.

Biz toplu sözleşme öncesi, “Gelin birlikte hareket edelim, bütün konfederasyonlar ortak bir yol belirleyelim” çağrısında bulunduk ama onların derdi “Masada Kamu-Sen olmasın” böyle bir yaklaşımla sizin memurlara kazandıracağınız bir şey olamaz

. İşte bunları yeniden yaşamamak adına kamu görevlileri bu yıl bütün hizmet kollarında yetkiyi Türkiye Kamu-Sen’e vermelidir. Ben bugün Antalya'dan çağrımı yapıyorum.

Hükümet bu sene tahmini enflasyon üzerinden bir zam oranı ile masaya oturmasın. Türkiye Kamu-Sen gerçekleşen enflasyon üzerinden kamu çalışanlarına zam yapılmasını talep etmektedir.

Ayrıca refah payı uygulamasının hayata geçirilmesi de olmazsa olmazlarımızdandır. Toplu sözleşme masasına yaklaşık 4 buçuk ay var ve buradan bu taleplerimizi ilan ediyorum.

Ayrıca kamu çalışanlarının kayıplar noktasında da ciddi bir beklentisi vardır. Kayıplarımızın telafi edilmesi de öncelikli taleplerimizdendir” dedi.

Kahveci, “Memur paketinde neler istiyoruz;

Biz bu paketin içinde, tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılmasını istiyoruz. Çalışırken aldıkları maaşları emekliye ayrılınca alamayan ve mağdur olan insanların sorunu çözülsün istiyoruz.

*3600 ek gösterge konusunda sayın Cumhurbaşkanının sözü var ve insanlar umutla bekliyor. Sadece dört meslek gurubu değil tüm kamu çalışanlarını kapsayacak bir adım atılmalı ve verilen söz yere düşürülmemeli.

Biz bu konuda çalışmamızı yapıp TBMM’ye verdik. Bu çalışma üzerinden gayet hakkaniyetli bir ek gösterge düzenlemesi yapılabilir.

*Sözleşmeli personelin durumu ortada. 2011 ve 2013 yılında sözleşmeli personele kadro verildi yine verilebilir. Yöneticinin iki dudağı arasına sıkıştırılan bir kamu görevlisinin verimliliği olmaz.

Sözleşmeliler perişan, aile hayatları yok, çocukları bir yerde kendileri bir yerde…Parçalanıyorlar. Bu trajediye dönüşüyor, derhal gerekli adımlar atılmalı.

*Kamuda ikramiye almayan tek kesim memurlar kaldı. Yılda iki defa bayram ikramiyesi talebimiz karşılanmalı. Memurun yüzü güldürülmelidir.

*Yardımcı hizmetliler konusu çözülmeli. Bu insanların beklentilerine cevap verilmeli. Bu insanlara sorumluk verildiyse kadrosu da verilsin.

*Vergi dilimleri konusunda artık ciddi adımlar atılmalı, memurun vergi dilimi yüzde 15’e sabitlenmelidir. Türkiye’nin vergi rekortmeni memurlardır emin olun.

Dengeli ve adaletli bir vergi sistemi olmalı. Maaş cebimize girmeden vergimizi ödüyoruz.

*Liyakat ve ehliyet konusu herkesin ağzında ama uygulamada hiçbir şey yok. Mülakata cepheden karşıyız. Mülakat kul hakkı demektir. 90 puan alan insana 10 puan vererek sözlü sınavda eliyorsunuz. Bunu hangi vicdan kabul eder?

Yeni bir yönetici atama sistemi getirilmeli hatta yönetici akademisi kurulmalıdır.

*Enflasyon rakamları dikkate alındığında memur maaşlarına yapılan artışların her dönem gerçekleşen enflasyonun gerisinde kaldığı görülmektedir. Bu erimenin telafisi için memurlara ek zam verilmelidir”

yukarı çık
0
Paylaşım