Menu
RSS
ORC Anketi: Erken Seçim Olmalı mı?

ORC Anketi: Erken Seçim Olmalı mı?

ORC Araştırma’nın "Bu Pazar se...

Bayramın ilk 3 günündeki trafik kazalarında 22 kişi hayatını kaybetti

Bayramın ilk 3 günündeki trafik kazalarında 22 kiş…

Bakan Yerlikaya, “Lütfen aşırı...

Bayram Tatilinin İkinci Günü: 726 Kaza, 11 Ölü, 1295 Yaralı

Bayram Tatilinin İkinci Günü: 726 Kaza, 11 Ölü, 12…

İçişleri Bakanı Yerlikaya, bay...

Faturalar Kabaracak... Elektrik Ve Doğal Gaza Zam Kapıda!

Faturalar Kabaracak... Elektrik Ve Doğal Gaza Zam …

Temmuz ayında, genel seçim ve ...

Bayram Gibi Bayram: Yurttaşlar Et Bile Alamıyor

Bayram Gibi Bayram: Yurttaşlar Et Bile Alamıyor

Yurttaşlar bırakın kurban alma...

Acemi Kasap' Bilançosu: Toplam 16 Bin Yaralı

Acemi Kasap' Bilançosu: Toplam 16 Bin Yaralı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca b...

Bayram Tatilinin İlk Günü: 24 Saatte 852 Trafik Kazası

Bayram Tatilinin İlk Günü: 24 Saatte 852 Trafik Ka…

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya,...

Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz: Türkiye’de Örnek Bir Belediyecilik Yapacağız

Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz: Türkiye’de Ö…

Antalya Büyükşehir Belediyesi’...

Prev Next

KONYSİAD Toplantısında Konuşan Başkan Esen: Atom Bombası Atılmış Gibiydi

KONYSİAD Toplantısında Konuşan Başkan Esen: Atom Bombası Atılmış Gibiydi

Kahramanmaraş depremindeki gözlemlerini paylaşan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, bölgeye gittiğinde büyük bir trajedi ile karşılaştığını belirterek,

“Önceden bildiğim yerler tanınmaz hale gelmişti. Ericek Köyü’ne girdiğimde sanki birkaç atom bomba

Kahramanmaraş depremindeki gözlemlerini paylaşan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, bölgeye gittiğinde büyük bir trajedi ile karşılaştığını belirterek, “Önceden bildiğim yerler tanınmaz hale gelmişti. Ericek Köyü’ne girdiğimde sanki birkaç atom bombası atılmış gibi bir görüntü vardı. Evler darmadağındı” dedi.

Esen, konuşurken gözyaşlarını tutamadı.

Konyaaltı Sanayici ve İş İnsanları Derneği (KONYSİAD) olağan üye buluşması, şehir merkezindeki bir otelde gerçekleştirildi. 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin masaya yatırıldığı toplantıda KONYSİAD Başkanı İlhami Kaplan, derin üzüntü içerisinde olduğunu söyledi.

İlk günden itibaren deprem bölgesinde bulunan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, izlenimlerini, yaptıkları çalışmaları ve öngörülerini paylaşarak yapılması gerekenlere işaret etti. Antalya’nın depremselliği ve deprem master planı ile ilgili bilgi veren Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanı İnşaat Mühendisi Dr. Cem Oğuz ise,

kentin depreme karşı avantaj ve dezavantajlarına dikkat çekerek vatandaşlara binalarında çatlak olup olmadığını kontrol etmelerini önerdi. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Erdem ise, depremin ülke ve bölge ekonomisine etkilerini değerlendirirken, Klinik Psikolog Melisa Oral, depremin psikolojik etkileri üzerine sunum gerçekleştirdi.

“Derin Üzüntü İçerisindeyiz”

Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren KONYSİAD Başkanı İlhami Kaplan, “Hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa diliyorum. Buruk günler geçiriyoruz. Ülkemizi etkileyen deprem felaketinin üzüntüsünü derinden yaşıyoruz. Ülkemizin bir bölümünün hayalet şehir olduğunu görmenin hazin üzüntüsü içerisindeyiz.

Yok oluşla bu kadar burun buruna kalmak hayli ürkütücü. Aynı zamanda insanı zayıf ve çaresiz düşürüyor” diyerek pandemi dönemindeki çaresizliğin depremle yeniden yaşandığını söyledi. 

“Düşen Çığda Hiçbir Kar Tanesi Kendini Sorumlu Tutmuyor

Depremle nasıl yaşanacağının bilindiğine işaret ederek, sağlıklı bir şehircilik anlayışı için yeni bir keşif gerekmediğini belirten Kaplan, “Kaldı ki ülkemiz ve dünya artık çok gelişmiş teknoloji ve imkanlara sahip. Bizler bu tür felaketler sonrasında suçlu avına çıkmanın yanında her birimiz kendimizden başlasak sorgulamaya

belki daha kolay yol bulabiliriz sonrası için. Kendimizi düzeltmeden sistemi nasıl düzeltebiliriz? Ne yazık ki düşen çığda hiçbir kar tanesi kendini sorumlu tutmadığı gibi bizler de her problemin kıyısından tutmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Depremzedelere yardım için gençlerin gayretli çalışmalarına da şahit olduğunu belirten Kaplan, gençlerle gurur duyduğunu vurguladı. 

“Atom Bombası Atılmış Gibiydi”

Kendisi de Kahramanmaraşlı olan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen’in konuşması ise salonda bulunanlara duygusal anlar yaşattı. Esen, bölgede karşılaştığı manzarayı anlatırken göz yaşlarına hakim olamadı. Deprem haberini alır almaz 60’tan fazla personelle bölgeye hareket ettiklerini bildiren Esen,

kar yağışından dolayı bölgeye ulaşmakta zorluk yaşadıklarını dile getirdi. Korkunç bir manzara ile karşılaştığını ve trajedi yaşandığını belirten Esen, “Önceden bildiğim yerler tanınmaz hale gelmişti. Ericek köyüne girdiğimde sanki birkaç atom bombası atılmış gibi bir görüntü vardı.

Evler darmadağındı” diyerek insanın hayatında görmek istemeyeceği şeylerin yaşandığını söyledi.

“Bölgede Çadırda Kışı Geçiremezsiniz, Geçici Barınma Evi Veya Konteyner Olmalı”

Deprem bölgesinde yaşanan barınma sorununa da dikkat çekerek 3 milyon civarında insanın evsiz kaldığına işaret eden Esen, artçı sarsıntıların devam ettiğini belirterek kalıcı konutların yakın zamanda yapılamayacağını kaydetti. Geçici barınma sorununun biran önce çözülmesi gerektiğini vurgulayan Esen,

500 bin adet geçici barınma evinin altyapı hizmetleriyle birlikte önümüzdeki kışa kadar mutlaka halledilmesi gerektiğini söyledi. Bu yapılamıyorsa bir an evvel konteyner evler verilmesi gerektiğini belirten Esen, “Gelecek kışa kadar çadırda kalan kimse kalmamalı. Kim ne derse desin o bölgede çadırda kış geçmez.

O bölgenin kışını çadırda geçiremezsiniz. Mutlaka geçici barınma veya konteyner evlerin olması lazım. Allah insanlığa bir daha bu şekilde acılar yaşatmasın” ifadelerini kullandı.

“Aynısı Konyaaltı’nda Olsaydı Biz Ne Yapardık?”

“Aynısı Konyaaltı’nda olsaydı biz ne yapardık?” sorusunu kendine sorduğunu belirten Esen, “Bu sorunun cevabı hiç iç açıcı değil. Bizim ‘Sen üzerine düşeni, görevlerini yaptın mı?’ sorusunun cevabını vererek başlamamız lazım. Demek yapmamışız” dedi.

Fore Kazıktan Sonra Sıra Yalıtımda

İlçedeki riske dikkat çeken Esen, Belediye Meclisi’nde alınan kararla fore kazık sistemini zorunlu hale getirdiklerini hatırlatarak, ‘’Sadece fore kazık sistemi yeterli değil. Zemindeki suyun binaya gelip beton ve demiri çürütemeyeceği bir önlem lazım. Bunun için de yalıtımın sağlam ve dikkatli yapılması lazım’’ dedi.

Esen, bir sonraki mecliste bu konuyla ilgili belli zemin tipleri için bohçalama ve yalıtım zorunluluğu konusunu gündeme getireceklerini aktardı.

“Antalya Farklı Bir Kent”

2 milyon 688 bin yerleşik nüfusa sahip Antalya’nın farklı bir kent olduğunun altını çizen Büyükşehir Belediyesi Başkan Başdanışmanı İnşaat Mühendisi Dr. Cem Oğuz ise, “Yerli ve yabancı ziyaretçiyle 25 milyona dayanan bir nüfusa sahibiz” dedi.

Kent nüfusunun Rusya-Ukrayna savaşı ve deprem etkisiyle de arttığına işaret eden Oğuz, 20 bin 177 metrekarelik yüzölçümü ile İstanbul’un 4 katı büyüklüğünde olduğunu söyledi ve kentin birçok sorunla boğuştuğuna işaret etti. Dünyada çok fazla rastlanmayan bir depremin yaşandığına işaret eden Oğuz,

bölgede gerçekleştirdikleri çalışmaları hatırlattı. Oğuz, depremin mevcut yapı stokunun irdelenmesi, yeni yapıların yönetmeliklere uygun üretilmesi, arama-kurtarmaya hazırlıklı olunması ve afet toplanma alanlarının planlanması gerekliliğini ortaya koyduğunu aktardı.

Merkez İlçelerdeki Yapıların Yarısından Fazlası Yeni

Antalya’nın mevcut yapı stokuyla ilgili İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi’nin 2004 yılında 119 kamu binasında yaptığı çalışmanın dışında çalışma bulunmadığına dikkat çeken Oğuz, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Yapı Kullanma İzin Belgeleri verilerine göre merkez ilçelerden Konyaaltı,

Kepez ve Muratpaşa’da 128 bin 288, kent toplamında ise 328 bin 547 yapı bulunduğunu kaydetti. Mekansal Adres Kayıt Sistemine göre 460 bin 429 yapı bulunduğunu ifade eden Oğuz, Kepez’de çok sayıda ekonomik ömrünü tamamlamış yapı bulunduğuna işaret etti.

1999 sonrası yapılarda çok fazla riske rastlanılmadığını dile getiren Oğuz, merkez ilçelerdeki yapıların yarısından fazlasının yeni yapılar olduğunu kaydetti.

“Yapı Envanteri Belediye Arşivlerinden Çıkacak”

Afet risklerine dirençli şehirler yaratma amacıyla İl Afet Risk Azaltma Planları (İRAP) kapsamında 9 hedefin belirlendiğini hatırlatarak hedefler arasında kentin yapı stokunun çıkarılması ve deprem master planı yapılmasının yer aldığını söyleyen Oğuz, yapı stoku envanter çalışmasında ilçe belediyelerin sorumlu,

Büyükşehir Belediyesi, üniversiteler ve meslek odalarının destekleyici olduğunu açıkladı. İskan alınan yapıların belediyelerin arşivlerinde bulunduğunu belirten Oğuz, çalışmanın 31 Aralık 2023’e kadar bitmesi gerektiğini dile getirdi. Deprem master planında Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin sorumlu,

Bakanlıklar, üniversiteler, meslek odaları ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının yardımcı olduğunu belirten Oğuz, deprem master planının da 31 Aralık 2025’e kadar tamamlanacağını açıkladı. Deprem master planı çalışmalarının başladığının da altını çizen Oğuz, belediyelerin envanter çalışmaları kendilerine ulaştıktan sonra

risk haritası oluşturulacağını, saha çalışmalarının başlayacağını ve bu çalışmaların insansız hava araçları desteğiyle yapılacağını bildirdi.

Hem Otopark Hem De Afet Toplanma Alanı

Depreme karşı çalışmalar kapsamında Akdeniz Üniversitesi içerisinde yapılan otoparkın afet toplanma alanı olarak da planlandığını bildiren Oğuz, belediye bünyesinde Afet Yönetimi Daire Başkanlığı kurulması için çalışmaların başladığını hatırlattı.

“Antalya’nın Avantaj Ve Dezavantajları Var”

Antalya’nın depreme karşı avantaj ve dezavantajlarına da değinen Oğuz, şunları dile getirdi:

“1999 depreminden sonra Yapı Denetim Sistemi ortaya konuldu ve Antalya seçilen pilot bölgelerden birisi. 2000’den beri eksikliğiyle doğruluğuyla bir yapı denetim sistemimiz var. Antalya’daki yapılar bu yönden şanslı. 1994 yılında Antalya’da hazır beton kullanımı zorunlu hale getirildi.

Bu da avantaj. 2013 yılına kadar odalar ciddi anlamda projelerin denetimini yapıyordu. Hata payı yok denecek kadar azdı. 2000 yılından beri ustaları eğitimden geçirdik ve hala devam ediyor. Antalya’daki ustalar ciddi eğitim ve sınavlardan sonra sertifikalandırıldı.

Zemin faktörleri sıkıntılı olan Konyaaltı ve Lara bölgelerinde 2005’te geo-teknik rapor zorunluluğu getirildi. Yoğun göç alınması dezavantaj. Müteahhitlik sektörü maalesef çok denetimsiz. İmar barışıyla kentimizde 180 binin üzerinde yapı kayıt belgesi verildi. Bu da ciddi anlamda sorun.

Kentsel dönüşümde yık-yap anlayışı var. 2013 yılından sonra Odaların mesleki denetimi kaldırıldı. Plan tadilatları veya kontrolsüz şekilde yapılan kullanımdan kaynaklı tadilatlar da dezavantaj.”      

“Binanızda Çatlak Olup Olmadığını İnceleyin” Uyarısı

Bireysel olarak yaşanılan binaların kolan, kiriş ve döşemelerinde çatlak olup olmadığının incelenmesi gerektiğini belirten Oğuz, “Hepiniz birey olarak yaşadığınız yapıda inceleme yapın. Kolonlarda, kirişlerde ve döşemelerde çatlaklar olup olmadığını gözlemle muayene edin.

Çatlaklar var ise teknik elemanlara danışarak binanızın incelemesini yapın” önerisinde bulundu.

“Depremin Maliyeti 120 Milyar Dolar Civarında”

Deremin ekonomik boyutunu anlatan Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şükrü Erdem ise, “Bir şehirde deprem sonrası konutları yapsanız bile o şehrin toparlanması zaman alıyor. Bölgeye gereken çimento ve demir, Türkiye kapasitesinin üçte biri kadardır.

Depremin maliyeti ise ülkeye 120 milyar dolar civarındadır. Bundan sonra konut değil şehirler kurmalı, bilim merkezleri kurmalıyız ki ülkede bir şeyler değişsin ve ders çıkarmış olalım. Bu konuda kamu, tekrar kendini gözden geçirmeli” dedi.

“Kaygılar Yaşıyoruz”

Depremin psikolojik etkilerine işaret eden Uzman Psikolog Melisa Oral da, “Hepimiz Antalya’da deprem olursa ben ne yaparım? korkusu içine girdik. Normal hayata dönmemiz gerekiyor. Bu kaygılar mutlaka ileride ruhumuzda derin yaralar açacaktır” şeklinde konuştu.

Yeni Üyelere Belge, Konuşmacılara Atatürk İmzalarından Oluşan Plaket

Toplantıda Konyaaltı Kaymakamı Kamil Köten, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen ve KONYSİAD Başkanı İlhami Kaplan tarafından yeni üyeler Mehmet Okan Kaya ve Birhan Sade’ye belgeleri verilirken, konuşmacı konuklara Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün imzalarından oluşan plaket hediye edildi

yukarı çık
0
Paylaşım