Menu
RSS

Antalya Vitale Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi: Antalya’daki Tek Kadın Doğum Ve Çocuk Hastanesiyiz

Antalya Vitale Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi: Antalya’daki Tek Kadın Doğum Ve Çocuk Hastanesiyiz

Antalya Vitale Hastanesi’nde anne karnında 26 haftalık iken 755 gram olarak dünyaya gelen Mercan Çınar bebek, 4 ay 17 gün sonra taburcu edilerek 3 kilo 100 gram olarak

sağlıklı bir şekilde evine uğurlandı. Anne Buse Değirmenci duygusal anlar yaşarken, Hastane Kurucusu Başhekim Op. Dr. Ali Fuat Şengör, “Emeklerimiz boşa çıkmadı” diyerek aileyi kutladı.

Antalya Vitale Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi’nde anne karnında 26 haftalıkken 755 gram olarak doğan Mercan Çınar bebek, 3 aylık yoğun bakım süreçlerini de atlattıktan sonra dün hastaneden taburcu edildi. 92 günü yoğun bakım olmak üzere 4 ay 17 günlük hastane sürecinden sonra

3 kilo 100 gram olarak taburcu edilen bebeğin anne ve babasına “Yılın Ailesi” plaketi verildi. 27 yaşındaki Buse ve Selami Değirmenci çiftinin ilk bebekleri olan Mercan Çınar, pasta kesilerek, mezuniyet cüppesi giydirilerek ve kep takılarak hastaneden evine uğurlandı.

 “Mucizelerin Gerçek Olduğuna İnanıyorum”

Zorlu bir süreç atlattıklarını ve çok yıprandıklarını belirterek konuşurken duygusal anlar yaşayan anne Buse Değirmenci, “Hocalarımız ve diğer personeller sayesinde bu zorlu süreci atlatmış olduk. Hepsine çok teşekkür ediyorum. Bugün çok mutluyum.

92 günlük yoğun bakım sürecimiz çok zor geçti ama başardık. Benim ikizim vardı. Onu kaybettim ama benim bu çocuğum mucize bebek. Mucizelerin gerçek olduğuna inanıyorum. Mucize bebeğimle çok mutluyum” dedi.

 “Emeklerimiz Boşa Çıkmadı”

Zorlu sürecin büyük bir sabırla geride bırakıldığını ve ailenin hastane ekibine güvendiğini belirten Antalya Vitale Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi Kurucusu Başhekim Op. Dr. Ali Fuat Şengör ise, “Sonuç olarak emeklerimiz boşa çıkmadı. Çok mutluyuz.

Annenin ve bebeğin sağlığı bizim için en büyük mutluluk” diye konuştu.

 “Antalya’daki Tek Kadın Doğum Ve Çocuk Hastanesiyiz”

Hastane toplantı salonunda yaptıkları çalışmalar ve doğum oranları ile ilgili bilgi vererek gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Şengör, hastanenin 2010 yılında açıldığını hatırlattı. Türkiye’de 8’inci, Antalya’nın ise ilk ve tek kadın doğum hastanesi olarak açılan Vitale Hastanesi’nin,

şuanda Antalya’daki tek kadın doğum ve çocuk hastanesi olduğunu bildiren Şengör, “24 saat kadın doğum ve çocuk nöbetleri tutarak bölgemizin ihtiyaçlarını gideriyoruz” açıklamasında bulundu.

Açıldıkları 2010 yılından bu yanadır 1 milyon 600 bin civarında hastaya hizmet verdiklerini açıklayan Şengör, amaçlarının normal doğum konusundaki bilinci artırmak ve bebeklerin anne sütü ile beslenmesini teşvik etmek olduğunu açıkladı.

Açıldıktan bu yanadır 35 bin doğum gerçekleştirdiklerini bildiren Şengör, şunları söyledi:

“Doğumdan sonra bebeklerin bakımı ve yeni doğan kısmı çok önemli. Son yıllarda kimyasal maddelerle temas, çevresel faktörler, ileri yaştan dolayı erken doğum riskleri de artmaya başladı. Yeni doğan yoğun bakım servisimiz, 6 binden fazla bebeğimizin hayata tutunmasını sağladı.

Bu yılki değerlendirmede de kentimizde zincir hastaneler olmasına rağmen en yüksek puanı alarak 97’nin üzerinde bir puanla yeni doğan yoğun bakım, anne sütü ve bakım açısından Antalya birincisi olduk. Bu bizim gurur kaynağımız. Daha önce de 400 gram ağırlığında bir bebeği yaşatmıştık.

Bu şekilde yaşayan 10 bebekten bir tanesidir.”

Antalya Dışından Gelen Hastalar Var

Antalya dışında diğer illerden gelen hastalara da hizmet verdiklerini belirten Şengör, “İlk sıralarda Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay, Isparta, İstanbul ve Burdur illeri yer alıyor. Bunlar bizim için gurur verici” dedi. 

25 Ülkeden Hastaya Hizmet

Antalya’nın uluslararası bir şehir olmasından dolayı yurt dışından gelen hastalara da hizmet verdiklerini aktaran Şengör, “Yaklaşık 25 ülkeden gelen hastaya hizmet vermişiz. İlk sırada Rusya vatandaşları yer alıyor. Suriye, Ukrayna, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Çin, Mali, Norveç,

Avustralya, Fas, Pakistan gibi çeşitli ülkelerden gelen hastalara da hizmet veriyoruz” şeklinde konuştu.

İhtiyaç Duyulan Diğer Branşlarda Hizmet

Kadın doğum ve çocuk dışında ihtiyaç duyulan diğer branşlarda da hizmet verdiklerini kaydeden Şengör, “Plastik cerrahi, üroloji, kulak burun boğaz, genel cerrahi, dahiliye gibi diğer branşları da hizmetlerimize dahil ettik. 35 bin doğumun olduğu bir hastanede plastik cerrahiye de,

burun ameliyatlarına da ihtiyaç olabiliyor” açıklamasında bulundu.

 “Antalya, Sağlık Turizmi Açısından Gelecek Vaadediyor”

Antalya’nın sağlık turizminde İstanbul’dan sonra en çok tercih edilen şehir olduğunu söyleyen Şengör, “Türkiye’nin sağlık turizmi pastası 5 milyar dolar civarında. Bu aslında bir bacasız sanayi. Antalya’nın aldığı pay, 300-400 milyon dolar” dedi.

Antalya’nın sağlık turizmi açısından gelecek vadeden bir şehir olduğunu söyleyen Şengör, hastaların sağlıklarına kavuşmasının kendilerini mutlu ettiğini vurguladı. Butik bir hastane olarak kendi öz kaynaklarıyla ve disiplinli bir çalışmayla bugünlere geldiklerinin altını çizen Şengör,

bundan sonra da daha büyük başarılar yakalama amacında olduklarını dile getirdi.

 “Başarılarımız Ekip İşi”

20 yataklı yeni doğan ünitesinde her seviyede hastaya hizmet verdiklerini belirten Yeni Doğan Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Ali Annagür ise, “Günümüz teknolojisiyle donanımlı olan sağlam bir ekibimiz var. Başarılarımız ekip başarısıdır. Başarılarımızın içinde aileler de var.

Butik bir hastane olmamıza rağmen başarılı sonuçlar alıyoruz. Başarılarımızı daha da artırmak için uğraşıyoruz. 21-22 hafta doğan bebeklerimiz var. Yardımcı doğum teknikleriyle doğan bebeklerimiz çok fazla. Bunlar prematüre doğum riskini artırıyor.

Hastanemiz, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan değerlendirmede bebek dostu hastane, bebek dostu yeni doğan olarak sertifika aldı” dedi. Annagür, bebeklerin sağlık durumları elverdiği andan itibaren anne ile ten tene temasını sağladıklarını ve bunun çok önemli olduğunu bildirdi.

 “Doğal Doğumları Teşvik Ediyoruz”

Kadın Doğum Uzmanı Op. Dr. Esra Ünal ise, her zaman doğal doğumu teşvik ettiklerini söyledi. Hastaları bilinçlendirerek istemli sezaryen oranlarını düşürmek için çaba harcadıklarını belirten Ünal, psikolojik olarak negatif bilinçlendirmenin arttığını,

aksine pozitif bilinçlendirmenin ve doğal doğumların artırılması gerektiğini kaydetti.

yukarı çık
0
Paylaşım