Menu
RSS
TKP: Maraş Katliamı Bu Düzenin Açık Yüzüdür

TKP: Maraş Katliamı Bu Düzenin Açık Yüzüdür

Türkiye Komünist Partisi (TKP)...

Halkın Eğitiminden Tasarruf Olmaz

Halkın Eğitiminden Tasarruf Olmaz

Haberi okuyunca donup kaldım. ...

Muratpaşa CHP İlçe Başkanı Kıran: CHP Belediyelere Haciz Kıskacı Düpedüz Faşizmdir!

Muratpaşa CHP İlçe Başkanı Kıran: CHP Belediyelere…

CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Can...

Sahim Sen: Asgari Ücretin Belirlenmesinde İnsan Onuru Ve Yaşam Kalitesi Öncelikli Olmalı!

Sahim Sen: Asgari Ücretin Belirlenmesinde İnsan On…

Türkiye’nin en önemli gündem m...

Kızılarık Mahallesi Halkı: Mahalle Bizim, Ev Bizim, Direneceğiz

Kızılarık Mahallesi Halkı: Mahalle Bizim, Ev Bizim…

Kızılıarık Mahallesi halkı evl...

Antalya’nın Kaotik Ulaşımı

Antalya’nın Kaotik Ulaşımı

Antalya’da’’ kent içi trafik p...

Muratpaşa Belediyesi'nden Kızılarık Mahallesi'ne Tahliye Talebine Sert İtiraz: Zulmetmeyin!

Muratpaşa Belediyesi'nden Kızılarık Mahallesi'ne T…

Muratpaşa Belediyesi, Kızıları...

Başkan Böcek: Halka Eziyet Edenler Yenilecek, Halka Hizmet Edenler Kazanacak

Başkan Böcek: Halka Eziyet Edenler Yenilecek, Halk…

Antalya Büyükşehir Belediye Ba...

Antalya Baro Başkanı Bozaner: Talimatla Hareket Edenler Artık Hadlerini Aşmıştır

Antalya Baro Başkanı Bozaner: Talimatla Hareket Ed…

Yapılan genel kuruldaki seçimd...

Prev Next

Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin Gündemi: “Kadına Yönelik Şiddet”

Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi’nin Gündemi: “Kadına Yönelik Şiddet”

Son günlerde peş peşe yaşanan cinayetlerin tesadüfi veya münferit olaylar olmadığı İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması ve 6284 sayılı kanunun etkin bir biçimde uygulanmaması sebebiyle,

toplumdaki cezasızlık algısının güçlendiğini görülmektedir.

Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi bu gelişmeleri ele alarak yaptıkları toplantı sonucu yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şunlar belirtildi:

“Karakol şikayetleri, ısrarlı takip bildirimleri sonucu etkin önlemler alınmamakta, şikayetler önemsenmektedir. Göz göre göre gelen şiddet ve ölüm vakalarında, vahşet günden güne artmaktadır. Erkekliği güçlendirmenin, aileyi kutsamanın; kadını iş dünyasının, hukuk sisteminin,

toplumsal yaşamın dışına itmenin acı sonuçları ile yüzleşmekteyiz. Güvenlik algısı oldukça zayıflayan kadın ve çocuklar kendilerini sosyal hayattan dışlanmış hissetmekte, hak arayışında desteksiz kalmaktadır.

İnsana ve canlıya yöneltilen her türlü şiddet yaşam hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı, özgürlük ve güvenlik hakkı, fiziksel ve duygusal bütünlük hakkı gibi temel insan hakkı ihlalidir. Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’nin verileri,

küresel ölçekte her üç kadından birinin genellikle yakın partnerleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koymaktadır.

Korunmaya, bakım verilmeye, barınmaya muhtaç bir varlık olan çocuğa yöneltilen şiddet ise tarifsiz bir vahşettir. Kurumsallaştırılan, kutsallaştırılan aile kavramı, adeta çocuğa verilen zararı örtbas etme mekanizma olarak kullanılmaktadır.

Cinsel istismara uğrayan ve şiddet gören 2 yaşındaki bebeğin ölümü ile sarsılmış bulunmaktayız. Böylesi bir eylemi açıklayacak ifade yoktur.

Şiddeti bağımlılık, psikiyatrik hastalıklar gibi enstrümanlarla açıklamanın şiddete kabul edilebilir nedenler aramaktan öteye gitmeyeceği açıktır. Eylemi masumlaştırma algısı yaratacak bu tip açıklamalar yerine derinde yatan nedenlerle mücadele şarttır.

Öfke ve acı içindeyiz. Katledilerek yaşamlarına son verilen çocuk ve kadınlar için tüm insanlığa başsağlığı diliyoruz”

yukarı çık
0
Paylaşım