Menu
RSS
Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz: Türkiye’de Örnek Bir Belediyecilik Yapacağız

Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz: Türkiye’de Ö…

Antalya Büyükşehir Belediyesi’...

Antalya Büyükşehir Meclisi Toplandı: Mesut Kocagöz Alkışlarla Karşılandı

Antalya Büyükşehir Meclisi Toplandı: Mesut Kocagöz…

Antalya Büyükşehir Belediyesi ...

Kepez Belediye Başkanı Kocagöz Sonunda Hukuk Mücadelesini Kazandı ve Tahliye Oldu

Kepez Belediye Başkanı Kocagöz Sonunda Hukuk Mücad…

Antalya'nın Konyaaltı ilçesind...

Yeni Müfredat Boykot Edilecek: 11 Haziran’da Öğrenciler Okula Gönderilmeyecek

Yeni Müfredat Boykot Edilecek: 11 Haziran’da Öğren…

“Müfredatı Geri Çekin Platform...

Antalya Milletvekili Aykut Kaya CHP’ye Katıldı

Antalya Milletvekili Aykut Kaya CHP’ye Katıldı

CHP meclis gurubunda CHP Genel...

Kurban Bayramı Tatili 9 Gün Oldu

Kurban Bayramı Tatili 9 Gün Oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine ...

Prev Next

Antalya EMO: Kadın ‘Haklarıyla' Kadındır

Antalya EMO: Kadın ‘Haklarıyla' Kadındır

Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Adına Şube Yönetim Kurulu Yazmanı Çiğdem Işıkyürek, 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaparak, ülkemizde kadının ne yazık ki hala ikincilleştirildiğini, dışlandığını ve şiddete uğradığını dile getirdi.

EMO Antalya Şubesi yazmanı İşikyürek, açıklamasında  “Yüzyıllar öncesinde başlayan, her türlü baskıya, şiddete ve ayrımcılığa karşı bu mücadele, bugün ne yazık ki hala devam etmektedir. Ne yazık ki diyoruz, çünkü; bugün tüm dünyanın belki de en önemli sorunlarından bir tanesi,

halen kadınların toplumsal alanda ikincilleştirilmesi, dışlanması ve şiddete uğramasıdır. Bir diğer konu da, iş gücü içerisinde kadınların yer alamamasıdır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğin yaşandığı ülkemizde ise tablo daha vahimdir.

Çünkü, kadınlar hala eşlerinden şiddet görmekte, üstelik eğitim seviyesinin yüksek olduğu ailelerde bu oran daha da artmakta. İş yaşamında ise, kadınlar düşük ücretle çalıştırılmakta ve daha geri plandaki görevlere getirilmektedir.

Hatta istihdam edilirken bile kadın-erkek tercihi yapılmaktadır” dedi.

‘Kadınların hala yaşadığımız yüzyılda aile içinde şiddete maruz kalması, kesinlikle kabul edilemez bir durumdur’ diyen Işıkyürek açıklamasını şöyle sürdürmekte: “Toplumsal yapının her alanında; işyerinde, okulda,

sokakta ve evde kadınlara görünür ya da görünmez bir biçimde şiddet uygulanmakta ve artık bu durum neredeyse normalleşmektedir.  Oysa mücadele etmek için yapılması gereken çok şey var. Son yıllarda birçok kişi ve kurumun yürüttüğü projelerle

aile içi şiddete duyarlılığın arttığını söylemek mümkün, ancak belki de asıl mesele; kadının bizzat kendisinin bu şiddete, sömürüye ve tacize izin vermemesidir. Bu temelden yola çıkarak, kadınlarımızın yönlendirilmesini, hakları konusunda bilgilendirilmesini çok önemsiyoruz

Ülkemizde nüfusumuzun yarısını teşkil eden kadınlarımız; yaşamın her alanında varken; karar alma organlarında, istihdamda, eğitimde politikada aynı oranda temsil edilememektedir.

Toplumsal cinsiyet ayrımcılığı; aile içinde başlayarak, toplumun her alanında var olmaya devam etmektedir.

29 Ekim 1923’ ten itibaren kadınların ailede, eğitimde, toplumsal yaşamda ve siyasette “eşit haklara sahip birey” statüsünü kazanmalarını sağlayan devrimler hızla yaşama geçirilmiştir. Henüz uluslararası sözleşmeler ve

kadın-erkek eşitliğine yönelik çalışmalar, dünya gündeminde bile yokken, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, kadınlar adına birçok devrim yapılmıştır.

Her yıl, 8 Mart Dünya kadınlar günü geldiğinde kadınların aile hayatlarında ve iş yaşamlarında maruz kaldıkları şiddete, baskıya ilişkin benzer veriler ortaya çıkarılıyor. Çalışma hayatı ve sosyal yaşamda ki kadın profili gözler önüne seriliyor;

siyasetten sanata, eğitime, medyaya kadınların katılımlarının ne kadar az olduğuna vurgu yapılıyor, gündem böylece geçiştiriliyor.

Bu süreçte istatistikî verilerden yararlanarak ortaya belli tablo çıkarmak, mevcut hal ve durumu ortaya koymak, gerekli, yararlı ve önemli bir çaba olsa da bunun ötesinde kadınların toplumsal hayata tam ve eşit katılımının önündeki engeller

nasıl aşılabilir sorusuna ortak bir cevap bulunarak, çözümü hususunda çaba gösterilmesi gerekiyor.

Tüm söylem ve teşviklere rağmen kadının toplumsal hayatta ve siyasette var olamayışının nedenlerini kendi tarihî tecrübelerimiz ve toplumsal geleneklerimiz ışığında yeniden ve gerçekçi bir şekilde irdelemek de gerekiyor.

Kadınımıza Değer Vermek Geleceğe Yapılan En Büyük Yatırımdır!

Unutulmaması gerekir ki; kadın ‘haklarıyla' kadındır. Hakları hiçe sayılan kadın, kadınlık bilinci ve erdemi çürümüş bir toplumsal yozlaşmayı beraberinde getirir.

Atatürk´ün de ifade ettiği gibi: “Türk kadınına bu hakkın bir lütuf olarak verildiği kanaatinde değiliz. Kimse bu kanaatte olamaz. Bir memlekette ki, yurdun her tarafı istilâya uğradığı zaman, kadınlar ateş altında erkeklerle beraber omuz omuza çalışırlar,

memleketin geri kalan kısmını korumak ve beslemek için tarlanın kara toprağından yiyecek çıkarmaya çalışırlar, elbette onların yurdun her köşesinde ve her tabakasında söz söylemeye hakları vardır.”.

Elektrik Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, başta kadın meslektaşlarımız olmak üzere tüm kadınların 8 Mart`ını kutlamakla kalmamakta, kadın mücadelesine omuz vermeyi insani ve toplumsal bir görev olarak kabul etmektedir”

yukarı çık
0
Paylaşım