Menu
RSS

Antalya Eğitim Sen: Tasarı Geri çekilmeli, Çekilmezse Alanlardayız

Antalya Eğitim Sen: Tasarı Geri çekilmeli, Çekilmezse Alanlardayız

Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısının, eğitim emekçilerinin ve alanda örgütlü sendikaların tamamına yakınının eleştirilerine ve karşı çıkmasına rağmen

1 Şubat Salı günü TBMM Genel Kurulu gündemine getirileceğini söyleyen Eğitim Sen Antalya Şube Sekreteri Güneş Adsız, eğitim çalışanlarının bilgisi ve önerileri dışında hazırlanan, onların haklarını ve taleplerini içermeyen tasarının geri çekilmesi gerektiğini vurguladı.

Eğitim Sen Antalya Şubesi tarafından haftaya Salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu gündemine gelecek olan Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısının geri çekilmesi talebiyle basın açıklaması yapıldı. Sendika Şube binasında gerçekleştirilen açıklamayı,

Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Nurettin Sönmez’in Covid olması nedeniyle Şube Sekreteri Güneş Adsız yaptı. Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısının, eğitim çalışanlarının bilgisi ve önerileri dışında hazırlandığını ileri sürerek, onların haklarını ve taleplerini içermediğini söyleyen Adsız, tasarının geri çekilmesi gerektiğini dile getirdi.

Adsız, tasarının geri çekilmesi taleplerini Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi grup başkanlıklarına da ileteceklerini bildirdi. Tasarı geri çekilmezse Salı günü alanlarda olacaklarını açıkladı.

“Sadece Kamuda Çalışan Öğretmenlere Yönelik Düzenlemeler Büyük Eksiklik”

“Öğretmenlik mesleği gibi 18 milyon öğrencinin eğitim hakkını, kamu özel ayırt etmeksizin 1 milyonu aşkın öğretmenin çalışma koşullarını ve özlük haklarını düzenlemesi gereken Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı, eğitim çalışanlarının ve sendikaların tamamına yakınının eleştirilerine rağmen

TBMM Genel Kurulu gündemine getirilmeye çalışılmakta” diyen Adsız, “Eğitim sisteminin en önemli unsurlarından birisi olan öğretmenlik mesleği gibi önemli bir konunun birkaç kanun maddesi üzerinden büyük ölçüde statü farklılaşması ve maaş artışına indirgenmesi doğru bir uygulama değil.

Ülkemizde bulunan bütün meslek kanunları, kamu özel ayrımı yapmaksızın ilgili mesleğe ilişkin düzenlemeler içerirken, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun sadece kamuda çalışan öğretmenlere yönelik sınırlı düzenlemeler içermesi büyük bir eksiklik” ifadelerini kullandı.

“Eğitim Sistemi Olumsuz Etkilenecek” 

Tasarıda uzman öğretmen ve başöğretmenlerin görev, yetki ve sorumlulukları diğer öğretmenlerden ayırt edilemediği için eşit işe eşit ücret ilkesinin ihlal edilmekte olduğunu kaydeden Adsız, şunları dile getirdi:

“Aynı işi yapan öğretmenlerin statü farklılıkları üzerinden ayrıştırılması, hatta kendi içinde bölünmesi işyerinde çalışma barışının bozulmasına neden olacak, eğitim sistemi bu durumdan kaçınılmaz olarak olumsuz etkilenecektir. Öğretmenler arasında halen var olan sözleşmeli, kadrolu,

ücretli öğretmen ayrımlarına yenilerini ekleyerek eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenler de dahil edilmektedir. Yıllardır eğitim sisteminin ve öğrencilerimizin mecbur bırakıldığı sınav merkezli eğitim uygulamasına öğretmenlerin de katılmak istenmesi,

aynı işi yapan öğretmenlerin farklı statü ve maaş uygulaması üzerinden bölünmesi ve ayrıştırılması kabul edilemez bir durumdur. Tasarıda aday öğretmenlere yönelik adaylık sınavının kaldırılması bir müjde olarak sunulurken, sınavın işlevinin Adaylık Değerlendirme Komisyonu’na devredilmesi,

atamalarda yoğun olarak gündeme gelen mülakat-torpil uygulaması ve güvenlik soruşturması üzerinden çok sayıda mağduriyetin ortaya çıkmasına neden olacaktır.”

“Tasarı, Sınırlı İçeriğiyle Meslek Kanunu Niteliği Taşımıyor”

Kanun tasarısı hazırlanırken Türkiye’nin onayladığı, ILO-UNESCO ortak belgesi olan Öğretmenliğin Statüsü Tavsiye Kararı’nın yok sayıldığını belirten Adsız, “5 Ekim 1966 yılında kabul edilen ve Türkiye tarafından da onaylanan Tavsiye Kararı öğretmenlerin toplumsal statüsüne yönelik olarak

bugüne kadar atılmış en önemli ve kapsamlı adımdır. TBMM gündeminde olan mevcut kanun tasarısı sınırlı içeriği ile Öğretmenlik Meslek Kanunu niteliği taşımamakta” dedi.

“Derhal Geri Çekilmeli”

Tasarının eğitim çalışanlarının bilgisi ve önerileri dışında hazırlandığını, onların haklarını ve taleplerini içermediğini iddia eden Adsız, “Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı derhal geri çekilmeli. Bir meslek kanunu hazırlanacaksa ‘Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı’ temel alınmalı,

sadece öğretmenlerin değil tüm eğitim emekçilerinin hakları ve taleplerini güvence alına alan yeni bir düzenleme yapılmalı” diye konuştu.

“Salı Günü Alanlarda Olacağız”

Tasarının geri çekilmesi için düzenlenen basın toplantılarının dışında eylem ve etkinlikler yapılacağını da bildiren Adsız, şube binalarına “Öğretmenlik Meslek Kanunu Tasarısı Geri Çekilsin” pankartı asılacağını söyledi. Tasarının geri çekilmesi için hazırlanan dilekçenin TBMM Başkanlığına,

AKP ve MHP Grup Başkanlıklarına faksla gönderileceğini de açıklayan Adsız, kısa videolar çekilerek genel merkeze gönderileceğini ve sosyal medya hesaplarında paylaşılarak yayınlanacağını bildirdi. Pazartesi günü saat 11.00’den itibaren içeriği sonradan bildirilecek hashtag çalışması yapılacağını söyleyen Adsız,

Genel Merkez tarafından 1 Şubat alan eylemlerine ilişkin tüm sendikalara ve eğitim emekçilerine çağrı yapıldığını ve Salı günü alanlarda olacaklarını ifade etti.

yukarı çık
0
Paylaşım