Antalya’da Emekli Askerler Teğmenlerin Andını Okudu, “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” Diye Haykırdı
- Yazan Kaktus Haber
Antalya Muratpaşa Belediyesinin yanında bulunan Atatürk Kent Meydanı’nda toplanan 250’ye yakın emekli asker ve yakınları,
30 Ağustos günü yemin töreninde kılıçlarını çekerek yemin eden ve peşinden “Mustaf1a Kemal’in Askerleriyiz” diye slogan atam teğmenler hakkında disipline sevk ve ihraç talebiyle dava açılmasını protesto ettiler.Emekli askerler adına basın açıklamasını okuyan Teoman Şanal
“Bugün, emekli askerler olarak, 30 Ağustos 2024 tarihinde, Kara Harp Okulundan 2024 yılı mezun olan Teğmenlerin mezuniyet tören programı bittikten sonra 300-400 kadar Teğmenin kılıçlarını çekerek okudukları "And” sonunda,
gelişen olaylarla sebebiyle bir basın açıklaması yapma zorunluluğu hissettiğimiz için toplandık” dedi.
Haberin Videosu:
“Benzer basın açıklamaları bugün eş zamanlı olarak Ankara, İstanbul ve İzmir’de de yapılmaktadır.
30 Ağustos 2024 tarihinde, törene katılanların çektiği görüntülerin sosyal medyada paylaşılmasından sonra, düne kadar, konuyla ilgili yetkili makamlarca resmi açıklama yapılmayarak, olayın gazete ve televizyonlarda yetersiz,
yetkisiz ve bilgisiz insanların yorumlarının insafına bırakıldığını özellikle belirtiyoruz” diyen Şanal konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yetkililerin resmi açıklaması olmadan, gerçek hiçbir bilgi verilmemesine rağmen, sadece sosyal medyadaki görüntüler üzerinden, gazetelerde ve televizyonlarda çeşitli yönlere çekilen, yargısız infazlar yapılan bu olayı, hayretler içinde ve endişeyle izledik, izliyoruz.
Çünkü biz, özellikle 2009 - 2012 yılları arasında, uydurma Ergenekon, Balyoz ve türevi davalarda, Türk Silahlı Kuvvetleri komuta kademesinin ve Ordumuzun itibarsızlaştırılmasına ve tasfiyesine yönelik, gazete ve televizyonlarda daha kapsamlı ve yoğun yapılan buna benzer uygulamaları çok iyi hatırlıyoruz.
Bu durumda da doğal olarak, tüm bunların belirli bir amaca hizmet etmek maksadıyla; halkımızın zihninde bir algı yaratmak için, uzun süre resmi ağızdan hiçbir açıklama yapılmadığını, dolayısıyla olayın kasıtlı olarak abartıldığını, bulanıklaştırıldığını düşünüyoruz.
Ancak, 30 Ağustos tarihinin üzerinden 80 gün geçtikten sonra 18 Kasım günü, basından öğrendiğimiz kadar Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, isim vermeden şu bilgileri paylaşıyor; (1) . <
"Organize şekilde hareket eden Teğmenler ile kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan diğer personelin, Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edildiği. Bunların içinde alternatif yemini organize ettiği iddia edilen,
Teğmenlerin, Bölük ve Tabur Komutanları ile Alay Komutan yardımcısının olduğu” belirtiliyor.
Ayrıca aynı bakanlık kaynaklan, "Meselenin emre uyulmaması” olduğu ifade ederek, "Burada sorgulanan, disiplinsizlik ve bunun hangi motivasyonla yapıldığıdır.” İfadelerini kullanıyorlar.
Bu durum da sadece Kara Harp Okulu Komutanını, hadi en fazla, bir zamanlar Fetullah Gülen Tarikatına ait gazetede genel yayın yönetmenliği yapan, bugünkü Milli Savunma Üniversitesi Rektörünü ilgilendirir.
Ne yazılı basındaki köşe yazarlarını nede ekranlarda her konuda ahkâm kesen konuyla ilgisiz, bilgisiz konuşmacıları ilgilendirmez.
Yazılı ve görsel basında asılsız yorumlar yapılırken, Milli Savunma Bakanlığının, günlerdir gündem olan bu olayla ilgili resmi açıklama yapacak bir basın sözcüsü olmadığını olayları akışına bıraktığını görüyoruz.
Neden 80 gün sonra Milli Savunma Bakanlığından adı sanı açıklanmayan bir kişi gazetelere bilgi verdi. Amaç nedir?
Amaç, resmi ağızdan bir açıklama yapılmadan, kendisine köşe yazarı, yorumcu diyen bazı insanların yorumlarıyla, Teğmenler üzerinden Türk Silahlı Kuvvetlerini itibarsızlaştırma, Teğmenleri küçük düşürme, sonrada bunu Teğmenlere yüklemek mi?
Asıl üzücü olan, ne Milli Savunma Üniversitesi tarafından ne de Milli Savunma Bakanlığı tarafından hiçbir açıklama yapılmamasına rağmen; yemin töreninin üzerinden 8 gün geçtikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İmam Hatipliler Kurultayında;
"Bu kılıçları kime çekiyorsunuz? Şimdi, bunlarla ilgili olarak da gerekli bütün şu anda araştırmalar hepsi yapılıyor ve oradaki bir kaç tane kendini bilmez bunlar da temizlenecek. Biz buralara durup dururken gelmedik.
Bu 30 kişi olabilir 50 kişi olabilir, kim olursa olsun bunların ordumuzun içinde bulunması mümkün değil. Bunları temizleyeceğiz.” demesidir.
Haberin Videosu:02
26 gün geçtikten sonra, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile ilgili BM temasları ve BM yapısı, Gazze olayları, İsrail’in Lübnan’a saldırısı, ABD’de başkanlık seçimleri, Ermenistan Azerbaycan barışı, Yeni Anayasa, İç Cephe gibi çok önemli konu başlıkları içerisine durduk yere,
" Bu mesele birkaç kendini bilmezin ne yazık ki ortaya koyduğu bir karmaşaydı. Bu işin içerisindekiler, kimlerse, bunların hak ettiği cezayı almasını temin edeceğiz. Burası kendini bilmezlerin at oynattığı meydan değil.
Savunma Bakanımız ve Savunma Üniversitemizin başındaki hocamızla bir araya geldik, görüşmelerimizi yaptık ve inşallah en kısa zamanda bu işi neticeye ulaştıracağız.” (2) açıklamasını yapmasıdır.
Teğmenleri kılıçlı andı ile ilgili ilgililerin hiçbir resmi açıklaması yoktu ama gördüğümüz kadarıyla karar verilmiş, yol gösterilmişti.
Haberin Videosu:03
Bu adalet değildir. Bunun vebali de, suçu dayatanların, bu dayatmayı uygulayanların ve bu zulme sessiz kalanların üstündedir.
Gazete haberine göre, Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, disipline konu yeminin ilk kez 29 Ocak 1999 yılında Milli Savunma Üniversitesi (ki o yılda bu adla bir üniversite yoktu) tören yönergesine eklendiğini ve 29 Mart 2023 tarihinde yönergeden çıkarıldığını vurgulamış.
O halde tekrar soruyoruz, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 1961 yılında kanunlaşan Askerlik Yeminin haricinde, bakanlığın açıklamasına göre Kara Harp Okulu tören yönetmeliğine alınan ve Harp Okulu Öğrencilerinin yıllarca okuduğu andın,
resmi tören bitip, protokol ve izleyenler alanı terk ettikten ve tören subayının tören bitmiştir duyurusundan sonra söz konusu Andın okuması, neden bu denli büyütüldü?
Ve neden "Bir ordunun kudreti, zabitan ve komanda heyetinin kıymetiyle ölçülür.” sözlerindeki en kıymetli subay olan Teğmenler hedef tahtasına kondu?
Kılıçlı yemin töreni sadece Kara Harp Okulu komuta kademesinin sorunu iken, neden konuyla hiç ilgisi olmayan iktidarından muhalefetine, siyasi partilerin liderleri bu "disiplin” olayına karışarak, "devlet” sorunu haline getirdi?
Neden halkımızın üzerinde bir algı yaratılıyor ve adaletin işine karışılıyor?
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), en kapsamlı açıklamasını dün, 21 Kasım 2024 tarihinde yapmıştır. Bu açıklamanın sonların doğru, " Yapılan bu disiplinsizlik ile Türk Silahlı Kuvvetlerine mesnetsiz iftiralar atılmasına,
kamuoyunda 3 aydır Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) tartışılmasına ve yıpratılmasına zemin hazırlamıştır...” deniyor.
Kendi ifadesi ile 3 ay susarak TSK’nın tartışılmasına ve yıpratılmasına zemin hazırlayan Milli Savunma Bakanının, Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) toplanmasından hemen önce kurulu etkilemeye yönelik yanıltıcı açıklama yapması bizim adalet anlayışımıza da uymaz.
Tekrar söylüyoruz, Türk Silahlı Kuvvetlerini tartışmaya açıp itibarını zeaelemelerine yol açanlar, Teğmenler değil, düne kadar susup, hiçbir açıklama yapmayanlar ve özellikle bırakılan bu boşluğu kullanıp Teğmenlere saldıranlardır.
Söylenenin tam tersine Teğmenler, o yemini ederek Türk Milletinin gözünde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin itibarını artırmış, göğsünü kabartmıştır.
Değerli yurttaşlar, silah arkadaşlarım,
Bir milletin ve o milletin yaşadığı vatanın, bölünmez bütünlüğü ve güvenliği yine o Milletin içinden çıkan evlatlarının oluşturduğu ordu ile sağlandığını da hepimiz biliyoruz.
Türk Silahlı Kuvvetlerini ve komuta kademesini itibarsızlaştıranlar, ordunun moralini bozanlar, 14 sene önce uydurma davalarda olduğu gibi yandaş basının görevli memurlarıdır.
Son olarak diyoruz ki, Ordu siyasetin dışında tutulmalıdır.
Türkiye’nin çok kritik süreçler yaşadığı bu dönemde günlerdir ülke gündeminde özellikle tutulan ve gerçekle ilgisi olmayan çeşitli yerlere çekilen bu konun ülkeye, Türk Milletine ve Ordusuna zarar verdiği açıktır.
İddia edilen bir disiplin olayına, hiç ilgisi olmayan siyasetçilerin dâhil olması, hatta Yüksek Disiplin Kurulunu etkileyecek söz ve davranışlarda bulunmasının çok yanlış olduğu apaçıktır. Orduyu ve işgal ettiğiniz makamları sîzler yıpratıyorsunuz.
Komuta kademesinde bulunan askerler bilir ki, Teğmen atiktir, tetiktir, en önde gider, bazen hatalar yapar ve hatalarından dersler alarak olgunlaşır.
Tören bitip, tören alanı boşaldıktan ve tören bitmiştir duyurusundan sonra Teğmen olmanın coşkusuyla, birazdan da bizim tekrar edeceğimiz bu andı, içindeki çok anlamlı sözlerden ve Teğmenlik heyecanı ile yaptıklarına inanıyoruz.
Bizim nazarımızda suçlu olanlar, bu yemin üzerinden algı yaratanlar ve hüküm kesenlerdir.
Dün gece geç saatlerde elimize geçen ve altı Teğmenimizin avukatlarının yaptığı basın açıklaması, sosyal medyada paylaşılmıştır. Basın mensuplarımıza da ayrıca verilecektir.
Şarjörsüz yapılan karşılama törenlerinden sonra, kılıçsız yapılan mezuniyet törenlerini görmemek ve Teğmenlerimizin mesleki geleceklerinin karartılmaması dileğiyle.
Aziz milletimize saygılarımızla arz ederiz
Emekli Askerler”