Menu
RSS

Antalya B.şehir Bld. Başkan Danışmanı Oğuz: ‘Halk Karar Verecek, Ya Sahil Ya Gölet’

Antalya B.şehir Bld. Başkan Danışmanı Oğuz: ‘Halk Karar Verecek, Ya Sahil Ya Gölet’

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Başkan Sözcüsü Dr. Cem Oğuz, Boğaçayı Projesi’nin geleceğine Antalyalıların karar vereceğini belirterek, “Antalyalılar Konyaaltı Sahili’ni mi Boğaçayı göletini mi istiyor bir karar verecek. Ya Konyaaltı Sahilimizi koruyacağız ya da yok edeceğiz.

Bir gölet için Dünyaca ünlü sahilimizi yok etmemeliyiz” dedi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Başkan Sözcüsü Dr. Cem Oğuz, Boğaçayı Projesi’yle ilgili değerlendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya basın mensuplarının ilgisi yoğun oldu.

Dr. Cem Oğuz, toplantıda Boğaçayı Projesi’nin tarihçesi, durum değerlendirmesi, geleceği ile ilgili teknik ve bilimsel verilere dayalı bir sunum gerçekleştirdi. Boğaçayı havzasının üzerinde aktif 5 içme suyu kuyusu bulunan bir Yeraltı Su Koruma Alanı olduğunu kaydeden Oğuz,

bir taşkın alanı olan Boğaçayı’nın Dünyaca ünlü Konyaaltı Plajı’nı kumu ve çakılı ile besleyen ana kaynak olduğunun altını çizdi.

Sahil 41 Yılda 86 Metre Çekildi

Geçmişte Boğaçayı üzerinde kum ve çakıl ocakları bulunduğunu hatırlatan Başkan Sözcüsü Dr. Cem Oğuz, bu nedenle Konyaaltı Sahili’nde 1975-2016 yılları arasında yer yer 86 metreye varan kıyı erozyonu olduğunun tespit edildiğini dile getirdi.

Oğuz, 2016 yılından bugüne de 2 metreye varan gerilemelerin kaydedildiğin bilgisini verdi. Cem Oğuz, Boğaçayı’nda 90’lı yıllarda DSİ tarafından 260 metre olarak belirlenen yatak genişliğinin, Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 19 Temmuz 2016 tarihli kararı ile

onaylanan planda 205 metreye kadar düşürüldüğünü söyledi. Çok önemli bir taşkın alanı olan Boğaçayı’nda 1960, 1994, 2003, 2009 ve 2015 yıllarda büyük taşkınlar yaşandığını anlatan Oğuz, 2003 yılındaki 1900 metreküp/saniye debili taşkında köprünün yıkıldığını hatırlattı.

Projenin Tarihçesi

Dr. Cem Oğuz, Boğaçayı’nda 1997 yılında yapılan ilk projenin çay yatağına dokunmayan bir çevre düzenlemesi olduğunu belirtti. Cem Oğuz mevcut projenin kronolojisini de şöyle anlattı: “2014 yılında da dönemin belediye başkanı tarafından seçim vaadi olarak açıklanan

Boğaçayı Projesi’nde ise denizin tamamen içeri alınacağı ki bu mühendislik açısından çok büyük taşkın riski oluşturuyordu, içine teknelerin girip dolaşacağı, marinaların yer aldığı bir görüntü hafızalara kazındı.

Mühendislik hesapları bunun bir hayal proje olduğunu ortaya koyuyordu ki belediye başkanı bundan vazgeçti. 2015 yılında ikinci bir proje ortaya konuldu. Denizin 2 km’lik bir kısmının içeri alındığı, içeride büyük bir iç marina,

hemen Boğaçayı’nın akış ağzına büyük bir liman planlanmıştı. Denizin içeri girmesi taşkın riskini artıracağı için bu projeden de vazgeçildi. 2017 yılında denizin 750 metre içeri alındığı üçüncü proje açıklandı.

Mühendislik olarak taşkın faktörü hiçbir şekilde denizin içeri alınmasını ön görmüyor. Denizin içeri alınması taşkını artırır diyor ama belediye başkanı denizi içeri alacağım diye inat etti.

İçerideki marinayı da Büyük Limanı’nın doğusuna taşıdı ki bu da halkın denize girebileceği önemli bir alanı kapatıyordu. Ayrıca bu marina da ihtiyaç değildi. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 2010 yılında hazırladığı

Türkiye Kıyıları Master Planı’nda Boğaçayı Marinası önerilen yerler arasında bulunmamaktadır. Devletin master planında olmayan bir marinayı yapamazsınız.”

Boşuna Yapıldı

2019 yılında da dördüncü versiyonu olarak şimdiki projenin yapıldığını belirten Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Başkan Sözcüsü Dr. Cem Oğuz, şunları söyledi: “Doğru bir kararla denizin içeri alınmasından vazgeçildi.

Ancak yapılan projede denizin 750 metre içeri alınması öngörülüyordu. Projede revizyon da yapılmamış. Projede deniz içeri alınacak diye çayın her iki yakasına toplam 6 bin 400 fore kazık çakılarak set yapıldı.

Çay yatağı 2.5 metre kazıldı, 660 bin metreküp yani 44 bin kamyonluk kazı malzemesi çıktı. 105 bin mekreküp dolgu yapıldı. Bunlar deniz içeri alınacak diye yapıldı. Alındı mı peki, alınmadı. O zaman bunları boşuna yaptık.”

130 Milyona Mal Oldu

İlgili meslek odalarının bas bas bağırmasına, bilim insanlarının ileride büyük tehlikeler çıkar demesine rağmen projenin yapıldığını vurgulayan Dr. Cem Oğuz, Boğaçayı Projesi’nin toplam 130 milyon liraya mal olduğunu söyledi.

Oğuz, projenin 8 aydaki temizlik, peyzaj, güvenlik gibi işletme giderinin de 1 milyon 400 bin lira olarak gerçekleştiğini kaydetti.

Projede Gelinen Noktayı Anlattı

Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Başkan Sözcüsü Dr. Cem Oğuz, projede gelinen noktayı şöyle açıkladı: “Yaz aylarında su akışı olmadığından Boğaçayı’nda durgun bir gölet (lagün) oluşmuştur. Sucul bitki ve yosunlaşma başlamıştır.

Sudaki oksijen dengesi bozulmuştur. Hidrojen sülfür nedeniyle koku başlamıştır. Durgun su nedeniyle sinekler artmıştır.” Proje yapılırken yılda 34 cm rusubat birikimi ön görüldüğüne dikkati çeken Oğuz, “Yaptığımız ölçümlerde kanaldaki derinlik yer yer 2.5 metreden 87 cm’ye düşmüş.

6 ayda ortalama 1.5 metrelik rusubat birikimi olmuş. Projede öngörülenin 5 katı. Rusubat kıyıya ulaşamayınca kıyıda erozyon (gerileme) başlamıştır” diye konuştu.

Çalışmalar Başladı

Sorunların çözümü için Haziran sonunda Antalya Büyükşehir Belediyesi, Konyaaltı Belediyesi, ASAT, Akdeniz Üniversitesi, ODTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası,

Peyzaj Mimarları Odası ve akademisyenlerden oluşan bir Bilim Kurulu oluşturduklarını belirten Cem Oğuz, kısa, orta ve uzun vadeli çözümleri masaya yatırdıklarını belirtti.

Haberin Videosu:

Antalya Deniz Süpürgesi İle Tanıştı

Sucul bitkilerin temizlenmesine yönelik ilk olarak botla yüzey temizliği yaptıklarını, ardından taraklama makinesi ile sucul bitkileri suyun 1.5 metre altından kesmeye başladıklarını anlatan Cem Oğuz, “Bugün itibariyle de Antalya ilk defa deniz süpürgesi ile tanıştı. Taraklama makinesinin kestiği bitkileri toparlayıp, bertaraf eden bir tekne Boğaçayı’nda çalışıyor” dedi.

Yüksek İşletme Maliyeti

Cem Oğuz, başlayan çalışmaları ve neler yapılması gerektiğini de şöyle sıraladı: “Fiziksel mücadeleye taraklama makinesi ve deniz süpürgesi ile başladık. Biyolojik mücadele bu yosunları azaltmamız için bakteri atmamız gerek.

Yılda yaklaşık 50 ton buraya bakteri atıp, bitkilerin oluşmasını önlememiz gerekiyor. Bugünkü kurla yıllık maliyeti 3 milyon lira. Kimyasal mücadele daha ekonomik ama oradaki doğal yaşamı ve insanları etkileyeceği için tercih etmiyoruz.

Sinekle mücadele için yıllık 1 milyon lira ön görüyoruz. Sudaki oksijen miktarı değişince hidrojen sülfür oluşuyor ve koku başlıyor. Sudaki oksijen dengesini sağlamak ve yosun önlemek için dubalı fıskiye sistemi kurmamız gerek.

Bugünkü kurla maliyeti 3 milyon lira. Biriken rüsubat her yıl kamyonlarla kıyıya taşınıp kıyıya besleme yapılmalıdır. 6 ayda 225 bin metreküp rüsubat birikmiş. Yani 15 bin kamyon malzemeyi denize taşımamız gerekecek. Bunun maliyetini hesaplayamadık bile.”

Antalya Dalgakıranlarla Tanışacak

Bunlarla birlikte Konyaaltı Sahili’ni kaybetmemek için Karadeniz’de olduğu gibi sahil boyunca T şeklinde dalgakıranlar yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Cem Oğuz, “Eğer Boğaçayı göletini koruyacaksak bu mahmuzları yapmak zorundayız.

Bunların ciddi maliyeti var. Antalya bunlarla tanışacak. Konyaaltı Sahili’ne kim bunları yapmak ister. Kim bu dalgakıranların arasında denize giren. Kimin vicdanı buna el verir. Kamuoyunun takdirine bırakıyoruz” dedi.

Bilim Adamları Kendi Haline Bırakın Diyor

Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Başkan Sözcüsü Dr. Cem Oğuz, bilim adamlarının projeyi kendi haline bırakmayı önerdiğini ifade ederek, “Kendi haline bıraktığınızda bir kış geçtiğinde 2.5 metrelik derinlik rüsubatla dolacak, kıyıyı beslemeye başlayacak.

Konyaaltı sahilinin geleceği kurtulacak. Projenin kenarındaki rekreasyon alanları duracak. Yaz aylarında suyun azalmasıyla gölet görüntüsü yaşanmayabilir” diye konuştu.

Antalyalılar Bir Karar Verecek

Dr. Cem Oğuz şöyle devam etti: “Bunları Antalyalılar ile paylaşacağız. Gelinen noktada Antalya halkın 6.5 kilometrelik Konyaaltı plajlarını mı istiyor, yoksa küçücük Boğaçayı göletini mi istiyor bir karar vermek zorunda.

İkisini birden istiyoruz derse ki bunun çok yüksek bir maliyeti olacak. Bu para Antalyalıların cebinden çıkacak. Bu kadar parayı harcayın göleti istiyoruz derse bunu da belediye olarak yapmaya hazırız. Ya bu sahili koruyacağız, ya bu sahili yok edeceğiz.”

Başkan Böcek’in İkinci Etap Projesini Paylaştı

Dr. Cem Oğuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in Boğaçayı ikinci etap projesini de paylaştı. Oğuz, “Projenin devamında Boğaçayı yatağına dokunmadan 2 kilometrelik hattın sadece etrafını düzenleyeceğiz.

Yatağın iki kenarında bisiklet yolları, yürüyüş yolları, yaya köprüsü, parklar, seyir teraslarının olduğu bir projeye hazırlıyoruz. Mülkiyet sorunlarını da çözerek, bu alanı Antalyalılara kazandıracağız. Bu projeyi belediyenin kendi imkanları ile yapmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

yukarı çık
0
Paylaşım