Menu
RSS

AGD; Seccadeni Al Da Gel

AGD; Seccadeni Al Da Gel

AGD (Anadolu Gençlik Derneği) Antalya şubesi 28 Mayıs’ta Ayasofya’da sabah namazını kılmak için çağrıda bulundu. Hedeflerinin 1 milyon kişi olduğunu ve bu eylemlerinin amacının da Ayasofya’nın camiye çevrilmesi olduğu bildirildi.

AGD’nin Çağrısı Şöyle;

“Anadolu Gençlik Derneği Ayasofya'nın camiye çevrilmesi için "Sabah Namazında Ayasofya Camii'nde buluşuyoruz” Anadolu Gençlik Derneği  Antalya Şubesi olarak 28 Mayıs günü Ayasofya Camii'nde sabah namazı kılınacak. Hedef 1 Milyon kişi...

"İstanbul’umuz nasıl hakkın batıla üstünlüğünün timsali bir şehirse aynı şekilde Ayasofya Camii de İstanbul’umuzun fethinin sembolüdür. Ayasofya Camii hakkın batılı kuşatmasıdır. -Bu ifade de Erbakan Hocamızın ifadesidir- İslam’ın Avrupa’daki tacıdır.

İstanbul’un İslam şehri oluşunun en kadim nişanesidir. 1934’te hukuksuz bir şekilde bakanlar kurulu kararıyla müze haline getirilen Ayasofya, yıllardır mahzun bir haldedir.

Ayasofya Camii meselesi aynen Mescid-i Aksa gibi ümmete şümul bir meseledir. Ayasofya Camii minarelerinde okunacak ezanların şehadetleri tüm Müslümanların yüreklerinde bir sürur oluşturacaktır."

Yıllardır mahzun bir şekilde ibadete açılmayı bekleyen Ayasofya Cami önünde 1 Milyon Müslüman saf tutacak. Ayasofya’nın cami olarak açılması için mücadele verdiklerini söyleyen Ahmet Muhammed Pişirici, “Anadolu Gençlik Derneği olarak bizler dün olduğu gibi bugün de bütün gücümüzle Ayasofya için mücadelemize devam ediyoruz.

İstanbul’un fethinin 563. Yıl dönümünde de Ayasofya Camii’nin açılması konusundaki gayretlerimiz sürmektedir" ifadelerini kullandı.

Fatih Sultan Mehmet Hazretlerinin Ayasofya Vakfiyesi:

İstanbul Fatihi Sultan Mehmed Han, Ayasofya Camii'nin ve vakfının korunmasına ilişkin yayınladığı vakfiyesinde şu ifadelerde bulunuyordu:

"Allah'ın yarattıklarından Allah'a ve O'nun rüyetine iman eden, ahirete ve onun heybetine inanan hiçbir kimse için, sultan olsun melik olsun, vezir olsun bey olsun, şevket ve kudret sahibi biri olsun hâkim veya mütegallib (zâlim ve diktatör) olsun, özellikle zâlim ve diktatör idareciler tarafından tayin olunan, fâsid bir tahakküm ve bâtıl bir nezâret ile vakıflara nâzır ve mütevelli olanlar olsun ve kısaca insanlardan hiçbir kimse için, bu vakıfları eksiltmek, bozmak, değiştirmek, tağyir ve tebdil eylemek, vakfı ihmal edip kendi haline bırakmak ve fonksiyonlarını ortadan kaldırmak asla helal değildir!

Kim ki, bozuk teviller, hurafe ve dedikodudan öteye geçmeyen bâtıl gerekçelerle, bu vakfın şartlarından birini değiştirirse veya kanun ve kurallarından birini tağyir ederse; vakfın tebdili ve iptali için gayret gösterirse; vakfın ortadan kalkmasına veya maksadından ve gayesinden başka bir gayeye çevrilmesine kast ederse, vakfın temel hayır müesseselerinden birinin yerine başka bir kurum ikame eylemek (temel müesseselerden birinden taviz vermek) ve vakfın bölümlerinden birine itiraz etmek dilerse veya bu manada yapılacak değişiklik veya itirazlara yardımcı olur yahut yol gösterirse veya şer'i şerife aykırı olarak vakıfta tasarruf etmeye azm eylerse, mesela şeriata ve vakfiyeye aykırı ferman, berat, tomar veya talik yazarsa veyahut tevliyet hakkı resmi yahut takrir hakkı resmi ve benzeri bir şey talep ederse, kısaca batıl tasarruflardan birini işler yahut bu tür tasarrufları tamamen geçersiz olan yazılı kayıtlara ve defterlere kaydeder ve bu tür haksız işlemlerini yalanlar yumağı olan hesaplarına ilhak ederse, açıkça büyük bir haramı işlemiş olur, günahı gerektiren bir fiili irtikâb eylemiş olur.

Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların la ‘neti üzerlerine olsun. "Ebeddiyyen Cehennemde kalsınlar, onların azapları asla hafifletilmesin ve onlara ebeddiyyen merhamet olunmasın.

Kim bunları duyup gördükten sonra değiştirirse, vebali ve günahı bunu değiştirenlerin üzerine olsun. Hiç şüphe yok ki, Allah her şeyi işitir ve her şeyi bilir."

yukarı çık
0
Paylaşım