Menu
RSS

Antalya KESK: OHAL Kalkmadı, Olağan Hale Getirildi

Antalya KESK: OHAL Kalkmadı, Olağan Hale Getirildi

701 Nolu KHK ile 18 bin kamu çalışanın ihraç edilmesine tepki gösteren KESK üyeleri adına Attalos Heykeli’nin önünde basın açıklaması yapan BES Antalya Şube Başkanı Mol, “İftiranın adı, kurum kanaati olmuş” dedi

Türkiye Anonim A.Ş

Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk ihraçlarla ilgili basın açıklaması öncesi ülkeyi yasa boğan Çorlu tren kazasına değindi. Öztürk:  konuşmasına geçtiğimiz günlerde Çorlu’da yaşanan tren kazasında ölenleri anarak başladı.

“8 Temmuz tarihinde Çorlu’da yaşanan katliamda hayatını kaybeden yurttaşlarımızın ailelerine başsağlığı yaralı yurttaşlarımıza acil şifalar diliyorum.

Bir dizi ihmaller dizisinden ziyade, kamu hizmetlerinin tasfiye mantığının ürünü olan katliamdan bir gün sonra da, kayıplarımız daha henüz toprağa verilmeden, ülkemizde görkemli bir törenle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

olarak adlandırılan yeni sisteme geçilerek bakanlar kurulu açıklandı. Kamu sil baştan yeniden yapılandırma sürecine girerken Türkiye’yi anonim şirket gibi yönetmekten bahsedenler amacına ulaşmış oldu.

Kamunun tasfiyesinin hız kazanacağı, kazanılmış haklarımıza saldırıların artacağı bir süreçte ekonomik kayıplarımız her geçen gün artmaya devam etmektedir.

Bizler kamu emekçileri olarak Türkiye’yi A.Ş gibi yönetmek isteyenler karşısında kamu hizmetlerinin piyasanın kar hırsına terk edilmesine müsaade etmeyeceğiz.

Yeni Somaların, Ermeneklerin, Çorluların yaşanmaması için mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

701 Nolu Kanun Hükmünde Kararname ile 18 bin kamu çalışanın işten ihraç edilmesini protesto etmek için KESK Antalya Şubeler Platformu üyeleri Attalos Heykeli’nin önünde basın açıklaması düzenledi.

KESK Antalya Şubeler Platformu adına açıklama yapan BES Antalya Şube Başkanı Devrim Mol, “Kurum, okul idarecilerinin neredeyse tamamına yakınının yandaş konfederasyonla “iltisaklı” sendikaların

üyeleri olması daha vahim ve kirli bir durumu gözler önüne seriyor. Bu dönemin kurum ve okul yöneticileri ciddi zan altındadır. Bunu bizler değil hükümetin yayınladığı 701 sayılı KHK söylüyor. İftiranın adı, kurum kanaati olmuştur.

İftira, ihbar, yasaların, soruşturmaların, yargının yerine konmuştur” diye konuştu.

Er Ya da Geç Geri Döneceğiz

Mol, Çeşitli iftiralarla üyelerinin ihraç edildiğini söyleyerek “Belgesi 70l sayılı KHK’dIr” dedi.

Bizler er ya da geç geri döneceğiz. Ancak iftira sahipleri hukuksuz uygulamaların altına imza atanlar, sendikal ayrımcılığı onur/haysiyet cellatlığına kadar vardıranlar alınlarındaki kara leke ile kalacaklardır.

Sadece KHK ile bizi hukuksuzca ihraç edenlerle değil, iftiracılarla da yargı önünde hesaplaşacağız.

701 sayılı KHK ile bir kez daha görülmüştür ki siyasal iktidarın darbe ile darbecilerle hesaplaşma gibi bir derdi yoktur. Temel hedef tüm toplumu tek adam iktidarına biat eden kullara dönüştürmektir.

İhraçlar aynı zamanda kadrolaşma ve yeni personel rejimini hayata geçirmenin aracı olarak kullanılmaktadır. Bundan sonra da KHK’lar Cumhurbaşkanı eliyle devam ettirilecek, hukuksuzluk devletin yönetim biçimi haline gelecektir.

Yeni rejimde OHAL’de kullanılan yetkiler kalıcı hale getirilecektir. OHAL’in sadece adı kalkmış olacak, olağanüstü hal olağan hale getirilecektir. Böylece yeni rejim tüm kural ve kurumlarıyla oturtulacaktır.

Nitekim yeni rejimin ilk gününe, işinden edilen ve geleceği karartılmak istenen 18.632 kamu görevlisi ve taşeron düzen ve yandaş sermayeye kaynak aktarımı sonucu yaşanan Tekirdağ tren katliamı ile girilmiştir.

Başlangıç nasıl olmuşsa sonrasının da öyle olacağını bilmek için herhangi bir öngörüye gerek yoktur”

Akademisyenler Onurumuzdur

“İhraç edilen Barış Akademisyenleri onurumuzdur, yüz akımızdır. Her biri kendi alanında akademiye ciddi katkılar sunmuştur. Bilimin, sanatın ve sanatın yeniden üretiminde temel işleve sahip olan üniversitelerde aydın, demokrat,

halkçı akademisyenlerin ihracı ile boşaltılan kadroların kimlerle doldurulduğu ortadadır. Karanlık beyinler varsın bu dönemin ebedi olacağını düşüne dursun, er ya da geç barış akademisyenleri görevlerine geri dönecek,

üniversitelerimizi üreten, bilimsel, demokratik ve özerk bir yapıya kavuşturacaklardır.

Tekrar üstüne basa basa vurguluyoruz. Bir sendikanın, konfederasyonun; anayasa ile yasalarla, ülkemizin altında imzası bulunan uluslararası sözleşme ve anlaşmalarla güvence altına alınmış bulunan sendikal hak ve özgürlükleri kullanması “suç” değildir.

Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürüttüğü için açığa alınan, ihraç edilen yönetici ve üyelerimiz de “suçlu” değil, sendikalı ve örgütlü olmanın gereğini yerine getiren kamu emekçileri mücadelesinin onurudur.

KESK olarak, hukukun en temel ilkelerini ayaklar altına alarak intikam hırsıyla KHK listelerini oluşturanların ve hazırlanmasına katkı sunanların peşini bırakmayacağız.

Nereden ya da kimden gelirse gelsin, örgütlü mücadelemizi hedef alan, her türlü yasa dışı girişim ve saldırıya rağmen, hukuki, fiili, meşru ve örgütlü mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.

İhraç edilen, açığa alınan tüm üyelerimiz tekrar görevlerine dönene kadar dayanışmayı daha da büyüterek mücadelemizi sürdüreceğiz.

Tüm bu antidemokratik ihraç kararlarına, baskılara karşın bu ülkenin onurlu ve mücadeleci kamu emekçileri olarak boyun eğmedik, eğmeyeceğiz.

Tüm kamu emekçilerini bir kez daha tüm baskılara rağmen onurlu mücadelesinden vazgeçmeyen KESK’e bağlı sendikalarımızda örgütlenmeye, birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz”

yukarı çık
0
Paylaşım