Antalya’da 'Sahildeki Yüksek Binalar Duvar Etkisi Yapıyor!'

bu binaların arkadaki konutları kapatarak duvar etkisi yaptığını söyledi. Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi olarak Konyaaltı sahilinde yeni yüksek yapılara izin veren imar planıyla ilgili dava açtıklarını belirten Ebru Manavoğlu, Antalya gibi sıcak kentlerde, kent mikroklimasına uygun planlanma gerektiğini söyledi.

Bunun için denizden gelen rüzgarın iç kesimlere girmesi ve hava sirkülasyonunun önem taşıdığını vurgulayan Manavoğlu, ayrıca kıyı ve kent birlikteliğini sağlayan kuzey güney koridorların geliştirilmesinin de önemli olduğunu dile getirdi.

İMAR PLANINA AÇILAN DAVA SÜRÜYOR

Konyaaltı'nda sadece turistik amaçlı kullanıma izin verilen parsellere karma kullanım koşulu getirildiğini hatırlatan Manavoğlu, “Konyaaltı Sahil bandının tamamı Mayıs 2016 tarihinde 1/5000 ölçekli Nazım İmar planı revizyonu ile Minicity- Liman arasında karma kullanıma dönüştürülmüştür.

Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesi olarak bu plana dava açmış bulunmaktayız ve dava hala devam etmektedir. Plan değişiklikleriyle parseller konut ve ticari alanlara çevrilerek nüfusun ve nüfus yoğunluğunun artmasına ve nüfusun ihtiyacı olan sosyal ve donatı alan ihtiyacını da artırmaktadır.

Bu fonksiyon değişiklikleri gelecekte ulaşım ve kıyının kamu tarafından kullanımına ilişkin sorunlar da doğurabilecektir" dedi.

GEÇMİŞTEKİ HATALAR TEKRARLANMAMALI

Bu alanlarda yapımı hızla devam eden yüksek yapılarla yeni bir Antalya silüeti oluştuğunu kaydeden Manavoğlu, “Halbuki kat adetleri belirli ilke kararlarıyla sınırlandırılması gerekmekteydi.

Ayrıca ön cephedeki bina blok boylarının belirli ölçülerde tutularak rüzgar sirkülasyonunun ve güneşlenmenin eşit şekilde tüm bölge için sağlanması gerekmekteydi. Ön cepheler arkadaki konutları kapatarak adeta bir duvar etkisi vermektedir.

Antalya geçmişte bu hataları yapmıştır, bundan sonra bu hataları tekrarlamaması gerekmektedir" dedi.