Menu
RSS
Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altekin Seçildi

Kepez Belediye Başkan Vekilliğine Refik Emre Altek…

Kepez Belediye Meclisi, görevi...

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

AFAD Duyurdu: Antalya'da Deprem!

Antalya'nın Kaş ilçesinde 3,9 ...

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün Tutuklanması AKP’nin Bir İntikam Planı Olarak Görünüyor

PSAKD Akdeniz Bölge Sorumlusu Arslan: Kocagöz’ün T…

“AKP ve onun sözünden çıkmayan...

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; Kepez Belediye Başkanı Şok Bir Kararla Tutuklandı

CHP: İktidarın Demokrasi Anlayışı İşte Tam Budur; …

Antalya’nın Sarısu teleferik h...

Prev Next

Antalya CHP’de Neler Oluyor? (3) Tam Bir Pragmatik Siyasetçi: Muhittin Böcek

Antalya CHP’de Neler Oluyor? (3) Tam Bir Pragmatik Siyasetçi: Muhittin Böcek

Geçen yazımızda Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın tavır ve davranışlarını ele alıp eleştirilerimizi sıralamıştık. Hatta kendisine bazı soruları yöneltmiştik. O sorulara yanıt verip vermemekte elbette özgürdür.

Ancak ne varki bazı partililer eleştiri özeleştiri mekanizmasını tam anlayamadıkları veya işine öyle geldiği için eleştiri yapılmasını  “SATAŞMAK” olarak yorumladı.

Benim kimseye sataşmak diye bir derdim yok. Belki benim düşünce yapımı henüz anlamamış olanlar olabilir. Ben devrimci düşünceye sahip bir birey olarak doğruları söylemeyi, siyasette “faydacılık” tavırlarını reddetmeyi, ilkeli, onurlu,

omurgalı bir duruşu kendime rehber edindim. Yıllardır bu çizgimden taviz de vermedim. Bunun bedellerini de kat be kat ödedim. Ama hiçbir zaman bu düşünce yapımdan dolayı pişmanlık duymadım.

Gelelim bu haftaki yazımızın misafir konuğuna; Yazının başlığından da anlayacağınız gibi Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek Antalya siyasetinde önemli bir konumda.

Böcek’i iyi anlayabilmek için en temel yaklaşımı olan PRAGMATİZM” diye bilimsel felsefenin adlandırdığı “FAYDACILIK” anlayışında olduğunu söylüyorum. Evet Böcek’in en temel anlayışı, (hangi görevde olursa olsun) faydacılık olduğunu iddia ediyorum.

Şu Pragmatizm (Faydacılık) nedir ona bir bakalım:

“Genel olarak, kişinin veya iktidarı elinde tutan herhangi bir yöneticinin iktidarını korumak için yararlı olan her şeyin doğru olduğu mantığından hareket eden pragmatizm, emperyalizm çağında bütün burjuva iktidarların genel felsefi eğilimidir.

Bu nedenledir ki, 19. yüzyılın sonuna doğru, felsefi akım olarak, ilk formüle edildiği yer de tekelci kapitalizme yönelmiş olan, kapitalizmin anavatanı İngiltere'dir. Ama, pragmatizmin “politik bir eylem kılavuzu” olarak gelişip serpildiği ve

siyasal yaşamın nerdeyse tümüne nüfuz ettiği ülke ABD’dir ve bu nedenle de pragmatizm bir Amerikan felsefesi olarak kabul edilir.

Onun için tek kriter “fayda”dır. “Bizim için faydalı olan aynı zaman da iyi olandır da. (...) Erdem, pratik fayda sağladığı hallerde doğrudur. Bu açıdan güzeli de doğruyu da iyiyi de birleştirerek felsefenin bilimin,

sanatın yetkileri tek elde fayda ölçüsüne vurularak değerlendirilmelidir. (...) İnsanlar için gerekli olan iş görecek bir kuram bulmaktır. İşte bu kuram, pragmatizmdir.”

Ve elbette burada, “kime faydası olması?” sorusu gündeme gelmektedir ve pragmatizmin bu soruya yanıtı; “Bana faydası olması!”dır

“Eğer fayda sağlıyorsa” ırkçılığa, bağnaz Hıristiyanlığa, öznel bir idealizme ama hepsinden fazla da aşırı bireyciliğe pirim veren bir anlayış olarak pragmatizm, güçlü olanların her eyleminin “özgürlük” olarak patentlenmesine imkân sağlamıştır”

*Pragmatik siyasetçi ile ilkeli siyasetçi farkı nedir bir de ona bakalım:

Elle tutulur sonuçlar elde etme imkânına göre karar alınır. Pragmatist siyasetçi, kendini ilkeler, ideolojiler, din, helal ve haram ile sınırlamaz. Sadece alabildiği sonuca (çıkara) bakar. Çıkarına uyuyorsa tüm yollar onun için mubahtır.

*Pragmatist siyasetçi olaylara bakar, oyunun kurallarını ve güç dengelerini araştırır. Siyasi olaylara dâhil olmanın ancak oyunun gerektirdiği kurallara tam olarak uymakla mümkün olduğunu görür. İster ordu gibi iç güçler olsun, ister egemen dış güçler olsun,

ülkedeki hâkim güç ile bir çatışmaya girmekten kaçınır.

*Burada ilke ile pragmatizm ve pragmatist siyasetçi ile ilkeli siyasetçi arasındaki büyük fark ortaya çıkıyor. İlkesel siyaset, çıkarı ilke temelinde, hayata ve varlığa dair bütüncül kapsamlı bir inanç çerçevesinde belirler.

İlkelerinin egemenliğini sağlamak için gücü ölçüsünde kararlar alır. Onun için çıkarlar ilkelere bağlıdır ve onlardan bağımsız olamaz. İlkeli siyasetçi kendini daima ilkeleriyle, ideolojisiyle sınırlar.

Onun için amaç, araçları meşrulaştırmaz; amaç ve araçlar, ilkeleriyle oluşur. Bu yüzden ilkeli siyasetçi yalan söylemez, riyakârlık yapmaz ve inanmadığı şeyleri ifade etmez.

Dostlarını ve düşmanlarını, ilkeleriyle barışık oluşuyla, onu kabul etmesiyle ya da ona düşman oluşuyla belirler. İlkelerine savaş açmış olanlarla asla anlaşma yoluna gitmez ve onlardan uzak durur.

*İlkeli siyasetçi, hâkim güçlerin koyduğu kurallara uyarak ülkesinde var olan siyasi gerçekliğe dâhil olmaya çalışmaz. Oyunun kurallarını değiştirmeye, İlkelerinin ve inancının gerektirdiği bir siyaseti ve yönetimi gerçekleştirebileceği yeni bir gerçeklik ortaya koymaya çalışır.

Kusuruma bakmayın. Pragmatizm yani faydacılığın ne olduğunu iyi anlamadan neden benim Muhittin Böcek için Faydacılık anlayışında olan siyasetçi dediğimi de iyi anlayamazdınız.

Böcek’i iyi anlayabilmek için bu kadar laf ettikten sonra gelelim konumuza. Muhittin Böcek başkanı iki dönemde ele almak gerekir. Büyükşehirden önce, büyükşehirden sonra.

Büyükşehir Belediye Başkanı olmadan önceki dönemde, Konyaaltı’ndaki belediye başkanlığı döneminde neler yaptığı ile başlayalım yazımıza. Ama bunu haftaya bırakalım. Yazı uzun olacak çünkü.

yukarı çık
0
Paylaşım