Menu
RSS

Antalya Barosundan Zehir Zemberek Açıklama!

Antalya Barosundan Zehir Zemberek Açıklama!

5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle Antalya Barosu Ata’sına çelenk sunma töreni yaptı. Törende bir konuşma yapan Antalya Baro Başkanı Polat Balkan “Tarihe not düşüyoruz: Hukuk devleti yıkılırsa, geriye kalana devlet denmez! Biz avukatız, itiraz ederiz, susmayız!

OHAL derhal kaldırılmalı ve KHK rejimine son verilmelidir! Herkes için adalet, adalet için avukat! Yaşasın hukuk devleti, yaşasın insan hakları, yaşasın avukatlar!” dedi.

Balkan konuşmasına ülkemizin durum değerlendirmesi yaptı. Değerlendirmesinde “Kuvvetler tekliğinin, bir başka söyleyişle bütün yetkilerin bir kişide toplanmasının istendiği, denge ve denetleme düzeneklerinin yok sayıldığı,

halkın bilgi alma ve hakikate ulaşma hakkı için mesleğini yapan gazetecilerin tutuklandığı; adil yargılanma, hukuk güvenliği gibi kavramlara işlerlik kazandırmak için mücadele eden ve yurttaşların hak arama özgürlüğünün temsilcisi olan

biz avukatların siyasi otoriteye bağlanmak, çeşitli baskı ve sindirme yöntemleriyle susturulmak istendiği, tutuklandığı günlerden geçiyoruz.

113 Ülke Arasında 101. Sıraya Geriledik

Yargı denetimsiz iktidar, savunmasız yargı isteğinin doğal uzantısı olarak, yargı bağımsızlığına ve özgür barolara, Türkiye Barolar Birliği’ne dayanması gereken hukuk devletinin askıya alındığı, demokrasinin dondurulduğu,

özgür olmayan ülkeler kategorisine alındığımız, hukukun üstünlüğü endeksinde 113 ülke arasında 101. sıraya gerilediğimiz günlerden geçiyoruz” diyen Balkan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Meclis iradesinin yerini KHK’ların, bir başka söyleyişle kanun üstünde, anayasa hükmünde kararnamelerin aldığı, olağanüstü hukuksuzlukların kanun hükmüne bağlandığı, devletin silah kullanma tekelini sivil paramiliter güçlerle paylaştığı,

Anayasa Mahkemesi kararlarının yerel mahkemelerce tanınmadığı, çay toplama sırasına girenlerin, iliksiz cübbelerinde düğme arayanların,

varlık nedeni olan anayasal denetimi reddedenlerin yargı bağımsızlığı güzellemeleri yaptığı memleketimizde, bizlere düşen, yargı bağımlıdır, taraflıdır, demektir!

Yargı Milletindir, Kamusaldır!

Yargı, yalnızca yargıçlara, yalnızca savcılara, yalnızca avukatlara bırakılamayacağı gibi, yalnızca seçilmişlere de bırakılamaz. Yargı milletindir, kamusaldır.

Bağımsızlık ve tarafsızlık önceden verilen bir paye, bir lütuf değildir. Çetin ve zorlu bir mücadele direnci ve kararlılığıyla kazanılmıştır.

Tarihi binlerce yıla dayanan ve halkın hak arama özgürlüğünün somutlaşması olan savunmaya yapılan saldırı, halka yapılan saldırıdır. Unutulmamalıdır ki, Avukatların sesi kesilirse, yurttaşların nefesi kesilir!

Avukatlar Devlete Karşı Bağımsızdır!

Kamu hizmeti gören, aynı zamanda serbest meslek niteliğine sahip, bağımsız, yargının temel değerlerinden olan Avukatlık mesleği, bugünlere, yüzyıllara dayanan özgürlük ve hukuk devleti mücadelesiyle gelmiştir.

Avukatlar, kamu hizmeti görür; ancak, kamu görevlisi değildir. Bu anlamda devlete karşı da bağımsızdır!

Bizler Eski Önasya’da da vardık, Mezopotamya’da da vardık, Antik Yunan’da da vardık, Roma’da da vardık, bugün de varız, yarın da var olacağız.

Bizler Atatürk ilke ve devrimleri için, Türkiye’nin demokratik ve laik bir cumhuriyet, insan haklarına dayalı sosyal bir hukuk devleti olması için, inançlı bir kararlılıkla mücadele etmeyi sürdüreceğimizi bildiriyor ve bu yolda dayanışmayı

daha da çoğaltacağımızı yüksek sesle ve bir kez daha vurguluyoruz.

Eşitliğin de, özgürlüğün de, kardeşliğin de, gönencin de, varsıllığın da hukukun üstünlüğünden geçtiğinin bilinciyle tarihe not düşüyoruz: Hukuk devleti yıkılırsa, geriye kalana devlet denmez!”

yukarı çık
0
Paylaşım