Başkan Türel Koca Çınarın Elini Öptü

Büyükşehir Belediyesi’nin 1992 yılında SİT alanı ilan edilen ve 1994 yılından bu yana 20 yıldır nazım imar planı ve koruma amaçlı imar plan çalışmaları devam eden Balbey Mahallesi’nde, ‘Koruma Eksenli Kentsel Yenileme’ projesi için mahalle ofisi törenle açıldı. Tören, Balbey Mahallesi içinde, çok sayıda mahalle sakinin katımıyla gerçekleşti.

Bu Mahallenin Çocuğuyum

Açılışta konuşan Türel, kendisinin de Balbey Mahallesi’nin çocuğu olduğunu belirterek, açılışa gelen mahalle sakinlerini “Sizler benim öz be öz hemşehrim, komşumsunuz” diye selamladı.

Balbey’in tek başına bir mahalleden ibaret olmadığını aynı zamanda Antalya’nın tarihi ve kültürü olduğunu kaydeden Türel, “Bu sebeple proje bütün Antalya’yı ilgilendiren bir projedir” dedi.

Balbey Antalya’nın Tarihidir

Mahallenin tarihinin Selçuklu’ya kadar uzandığını ve Kaleiçi’nden sonra Antalya’nın en önemli tarihi mahallesi, Kaleiçi kadar önemli ve değerli olduğunu kaydeden Türel, ancak Balbey’in kentsel yenilemeye ihtiyaç duyduğunun da yadsınamaz bir gerçek olduğunu söyledi.

Bölgenin bir kısmı tarihi karakterini koruyan ve kentsel SİT alanı niteliğinde olduğunu belirten Türel, “Balbey bölgesinin mevcut haliyle altyapı bakımından ihtiyaçlara cevap veremez durumdadır.

Mülk sahipleri kendi başlarına gerekli düzenlemeyi yapamamaktadır. Bazı evlerin yıkılmaya yüz tütmüş, bazıları da terk edilmiş ve sosyal, ekonomik ve kültürel hayatını sürdürülmesinin zorlaşmıştır” diye konuştu.

Kültürel Miras Çalışmaları

Balbey’de böyle bir süreç yaşanırken Antalya’nın aynı zamanda tarihi değerlerini kaybettiğini anlatan Türel, “Balbey bölgesinin mutlak olarak korunarak yenilenmesi gerekmektir. Hem koruyacağız hem de yenileceğiz” dedi.

Belediye başkanlığının 2004– 2009 yılları arası ilk döneminde Antalya’da kültürel mirasının öne çıkarılması hususunda kararlı adımlar attıklarına değinen Menderes Türel, “Eski hükümet binasını yıktık.

Valilik binası yıkılarak meydan yapılan tek şehir Antalya’dır. Vakıflar İşhanı’nı yıktık. O dönemde bana ‘Vakıflar İşhanı’nı yıkacağım’ dediğimde bana ‘Rüya görüyor’ dediler. Gerçekten bu Antalya için rüyaydı ama ne mutlu bize ki bu rüyaları sizler sayesinde gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

2014’te yeniden Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde eski İl Özel İdare binasının yıkımını gerçekleştirdiklerini, ardından eski Atatürk Stadyumu’nun yıkımına başladıklarını aktaran Türel, “Türkiye’de bir stadyum ilk defa yıkıldıktan sonra yerine AVM yapılmayarak ilk defa halka açık bir park haline dönüştürülüyor.

Geçmişte bunlarla ilgili ağır iftiralara maruz kalmadık değil. Benim stadı yıkarak AVM yapacağımı söyleyen iftiracılar şimdi ne diyor bilmiyorum. Ama iftirayı atanlar atıyor ama gerçekle yüzleştiklerinde kaçacak delik arıyor. Olay bu kadar basit” şeklinde konuşmasına devam etti.

Antalya’da Hataya Düşmeyeceğiz

Türkiye’de birçok kentsel dönüşüm projesi yapıldığını, bu projeler sonucunda bazı mahallerinin kültürel dokusunun değiştiğini, mahalle sakinlerini mağdur olduğunu ve hatta istenmeyen bir betonlaşmanın ortaya çıktığını vurgulayan Türel, “Biz Antalya’da aynı hataya düşmeyeceğiz. Bunu sizlerin bize vereceği destek sayesinde başaracağız. Bu proje Balbeylilerin, Antalyalıların projesidir” dedi.  

Antalya’nın En Değerli Yeri

Balbey’in tarihi ve kültürel bir mekân olması nedeniyle Balbey’de kentsel yenileme yapılacağını aktaran Türel, şunları söyledi:

“Balbey hem tarihi hem de turistik mahalle olacak. Balbey değer kazanacak. Hem burada yaşayan vatandaşlarımız hem de Antalya kazanacak. Bir tek kişinin burnu kanamadan, mağdur etmeden bu projeyi kazandıracağız.

Balbey’i içinde yaşayanlarla zenginleştirmek hem de bir turistik nitelik kazandırmak istiyoruz. Biz gerekirse elimizi taşın altına koyacağız, sorumluluk alacağız.

Balbey’i Antalya’nın en değerli yeri haline getireceğiz. Bu projeyi hiçbir siyasi yaklaşım göstermeden söylüyorum, Bu projeyi biz yapamazsak kimse de yapamaz.

Balbey artık daha fazla bu durumda bekleyemez. Altyapı yok, ulaşım sorunlu, yapılar eski. Böyle devam ederse buralar bir harabeye dönüşür. Buradaki hatıralarım yazmakla bitmez. Bu sokakları avcumun içi gibi bilirim. Çocukluğum geçti.”