Antalya’da Eğitimciler Hakim Karşısına Çıktı

Duruşmada savunma yapan Tuncay Koç, “O tarihlerde Nuriye ve Semih için kesinleşmiş bir ceza yoktu. Dolayısıyla ortada suç ve suçlu da yok” dedi.

Eğitim-Sen Antalya Şubesi tarafından Dünya Öğretmenler Günü kapsamında 5 Ekim 2017 tarihinde, Konyaaltı Cemevi’nde etkinlik düzenlendi.

Etkinlikte, Eğitim-Sen Antalya Şubesi Başkanı Kadir Öztürk, eğitimci-yazar Hasan Kıyafet ve Acun Karadağ, meslekten ihraç edildikten sonra açlık grevine başlayan ve ardından tutuklanan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın

mesleğe geri dönmeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Söz konusu açıklamalar ile ilgili haklarında ‘Suçu ve suçluyu övmek’ gerekçesiyle dava açılan Kadir Öztürk ve 82 yaşındaki Hasan Kıyafet, dün hakim karşısına çıktı.

Antalya Adliyesi 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında Öztürk ve Kıyafet savunma yaptı.

10 Yılda 49 Öğretmen İntihat Etti

İngilizce branşından emekli olan bir öğretmen olduğunu ifade eden Hasan Kıyafet, son 10 yılda 49 öğretmen adayının atanamadığı için intihar ettiğine, 15 yıldır ise ülkede yetişmiş beyinlerin yurt dışına okumaya gittiğine dikkat çekti.

Bir ülkede yetişmiş insan kaybının önlenmesinin önemli olduğunu belirten Kıyafet, “Tüm bu olumsuzluklar bir öğretmen olarak beni derinden etkiledi. 5 Ekim 2017 tarihinde Dünya Öğretmenler

Günü kapsamında öğretmen arkadaşlarım ile sıkıntılarımızı paylaştım. Bir vatandaş ve öğretmen olarak haksızlık ve olumsuzluklar beni rahatsız ediyor. Ö dönemde gündemde olan Nuriye ve Semih’in için de konuştum” ifadelerine yer verdi.

Ortada Suç Ve Suçlu Yok

Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk de Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın Eğitim-Sen üyesi olduğunu belirterek şöyle konuştu: “O gün Dünya Öğretmenler Günü idi. 4009 kişi yargısız bir şekilde mesleklerinde atılmıştır.

Dolayısıyla üyelerimiz Nuriye ve Semih hakkında da konuştuk” dedi. Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın o dönemde yargılamasının devam ettiğini, haklarında kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığı için ortada bir suç veya suçlu da olmadığına dikkat çeken Öztürk,

“Nuriye ve semihin bir an önce serbest bırakılmasını ve bir an önce açlık grevinin sona ermesini istemiştik. Zaten bir süre sonra semih beraat etti, Nuriye de tahliye edildi. Eğitim- Sen n emekçi hareketin haklarını savunur.

Bu nedenle hangi iktidar olursa olsun yapılan yanlışlara karşı geliriz. O günde de yanlış olarak gördüğümüz iki arkadaşımız hakkında açıklamalar yaptık. Bunlar suç teşkil etmez. Esasen bizim hakkımızda mahkemenizin zamanını alan emniyet yetkilileri suçludur” dedi.

Dava Konusu Olacak Bir Suç Yok

Sanık Hasan Kıyafet’in vekili avukat Tuncay Koç ise, yaptığı savunmada şunları söyledi: “Esasen dava konusu olabilecek bir suç olmadığı için, suçu ve suçluyu övmek suçu da oluşması mümkün değildir.

Olayın bu noktaya gelmesinin sebebi Nuriye ve Semih’in haksız yere ihraçları sonrası başlatmış oldukları hak arama mücadelesinin ardından yaptıkları açlık grevidir. Nuriye ve Semih’in suçu sabitleşmediği için davamıza onu olan suç sayılmaz.”

Savunmaların ardından mahkeme, eksik belgelerinin tamamlanması için duruşmayı 10 Temmuz’a erteledi.