Menu
RSS
Dikkat Bugün Bu yollar Trafiğe Kapalı

Dikkat Bugün Bu yollar Trafiğe Kapalı

24 Kasım Pazar Günü “25 Kasım ...

Başkan Muhittin Böcek: Eğitim Önderlerimize Bugün Her Zamankinden Daha Fazla İhtiyacımız Var

Başkan Muhittin Böcek: Eğitim Önderlerimize Bugün …

“Cumhuriyet sizden fikri hür, ...

Sebahat Çevik Yazdı: Şehir ve Şiir

Sebahat Çevik Yazdı: Şehir ve Şiir

“Neredesin sen ey aradığım şeh...

Belediye İş Sendikası: Mustafa Kemal Atatürk’e ve Laik Cumhuriyete Saldırılara Geçit Vermeyeceğiz!

Belediye İş Sendikası: Mustafa Kemal Atatürk’e ve …

Belediye İş Sendikası son günl...

Toros Kadınları: Kadınları Kadınlarla Vurmak

Toros Kadınları: Kadınları Kadınlarla Vurmak

Koltuğumun altındaki dosyayla ...

Antalya’da Hayat 2 Dakika Durdu

Antalya’da Hayat 2 Dakika Durdu

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni...

Antalya'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Vefatının 86'ncı Yıldönümü Anma Programı

Antalya'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Vefatının…

Antalya’da bu yıl düzenlenecek...

Prev Next

Antalya’da 63 yaşındaki Emekli Öğretmen 500 Eseri İle Ressamlara Meydan Okuyor

Antalya’da 63 yaşındaki Emekli Öğretmen 500 Eseri İle Ressamlara Meydan Okuyor

Antalya’nın Aksu ilçesinde yaşayan 63 yaşındaki emekli anaokulu öğretmeni Çiğdem Altınöz, İstanbul Kız Teknik Lisesi’nde ablası ile ressamlık okumak istemesine rağmen öğretmenleri tarafından gizlice dilekçesi yırtılarak anaokulu öğretmenliği okutuldu.

Aradan geçen onca yıla rağmen pes etmeyen Altınöz, portre çalışması yaparak oluşturduğu 500’e yakın eserini evinin çeşitli yerlerinde sergileyerek adeta ressamlara meydan okuyor.

İstanbul’dan 3 yıl önce Aksu’nun Soğucaksu Mahallesi’ne taşınan 63 yaşındaki emekli anaokulu öğretmeni Çiğdem Altınöz, portre çalışması yaparak oluşturduğu 500’e yakın eserini evinin çeşitli yerlerinde sergiliyor.

Bir yandan yanında bulunan 82 yaşındaki annesi Güler Altınöz ve Down sendromlu kızına bakan Altınöz, günde 8 saatini vererek Osmanlı ve Türk tarihinde yer etmiş kahramanların portre çalışmalarını yaparak tablolar oluşturuyor.

Altınöz, tablolarını sergilemek için Kültür Bakanlığı Sergi Numunesine başvurduğunu ve şu ana kadar bir sonuç alamadığını kaydetti.

Gerçek hayalinin kendisinden 22 ay büyük ablası ile ressam olmak olduğunu fakat İstanbul Kız Teknik Lisesi’nde bölüm seçerken Güzel Sanatlar bölümü başvuru dilekçesinin kendisinden habersiz öğretmenleri tarafından

yırtılarak öğretmenlik okuduğunu kaydeden Altınöz, ressamlığın kendisinde bir ukde bıraktığını kaydetti.

“Gençlere Bir Tarih Hediyesi Bırakmak İstiyorum”

Hayallerinin peşinden kendi çabaları ile pes etmeden imkanları doğrultusunda devam ettiğini kaydeden Altınöz, “İstanbul’da hayat şartları zorlaşınca Antalya’ya taşındım. Emekli olduğum için imkanlarım çok kısıtlı.

Kendi imkanlarım ile sergi açamadım. Eşe dosta göstermek için evimi sergi haline getirdim. Bugün imkan verilirse sergimi açmak çok isterim. Her ressamın hayalinde bir sergisi olmak vardır. Daha çok kişiye ulaşmak istiyorum.

Bugün resimlere baktığımız zaman Osmanlı padişahlarımızı görüyoruz. Eğer ressamlar bugün onların kare kalem çalışmalarını yapmasalardı biz onların kim olduğunu bilemiyor olacaktık.

En azından ben böyle bir şey yaparak, gençlere bir tarih hediyesi bırakmak istiyorum” dedi.

“Diriliş Ertuğrul Dizisinin Kahramanlarını Öne Alarak Çalışmaya Başladım”

Eserlerinde daha çok portre üzerinde çalıştığını kaydeden Altınöz, “Diriliş Ertuğrul dizisinin kahramanlarını öne alarak çalışmaya başladım. Dünyada yaşanan gelişmeler beni çok etkiliyor.

Savaştan kaçan çocukların da yüz ifadelerini çizerek onların da sesi olmaya çalışıyorum. Genelde insanların ruh hallerini yansıtmaya çalışıyorum. En az 8 saat resimlerimin üzerinde çalışıyorum.

Bunun yanında 82 yaşındaki babamın bana emaneti olan anneme ve Down sendromlu kızıma bakıyorum. Bir tane de oğlum var o da İstanbul Üniversitesinde okuyor” diye konuştu.

“Ressamlık Okumak İstedim Öğretmenlik Bölümü Okuttular”

İlginç ressamlık hikayesini de anlatan Altınöz şöyle konuştu: “Bu sanatın gençler tarafından sevilmesini istiyorum. Belediyeler gençlere yönelik kurs merkezlerinde bana imkan sunarlarsa bende değerlendiririm.

Ayrıca çok mutlu olurum. Öğrenmek isteyene öğretmekten keyif alırım. Ben hala öğreniyorum. Şu an Osmanlıca üzerinde çalışarak, onu öğrenmeye çalışıyorum.

Benim okuduğum okula bizim zamanımızda İstanbul Kız Enstitüsü deniliyordu. Şu anda kız teknik meslek lisesi olarak biliniyor. Ben ve ablam lise birinci sınıftan sonra ressamlık bölümünde okumak için bu bölüme dilekçe verdik.

Okul açıldı baktım ki ablam resim bölümünde beni ise çocuk gelişim bölümüne kaydetmişler. Ben de müdüre giderek durumu sordum. Müdür bana, ‘Biz senin baban ile görüşerek senin dilekçeni yırttık.

Bir tane aileye 2 tane ressam çok. Baban da öğretmenlik okumanı onayladı’ dedi. Ben de anaokulu öğretmeni olarak mezun oldum ve emekli oldum.”

yukarı çık
0
Paylaşım