Menu
RSS
Belediye İş Sendikası: Mustafa Kemal Atatürk’e ve Laik Cumhuriyete Saldırılara Geçit Vermeyeceğiz!

Belediye İş Sendikası: Mustafa Kemal Atatürk’e ve …

Belediye İş Sendikası son günl...

Toros Kadınları: Kadınları Kadınlarla Vurmak

Toros Kadınları: Kadınları Kadınlarla Vurmak

Koltuğumun altındaki dosyayla ...

Antalya’da Hayat 2 Dakika Durdu

Antalya’da Hayat 2 Dakika Durdu

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni...

Antalya'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Vefatının 86'ncı Yıldönümü Anma Programı

Antalya'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Vefatının…

Antalya’da bu yıl düzenlenecek...

Antalya Emek ve Demokrasi Güçlerin Peşpeşe Gelen Kayyımları Protesto Ettiler

Antalya Emek ve Demokrasi Güçlerin Peşpeşe Gelen K…

Attalos Meydanı’nda toplanan A...

Seçimlerde Bükemediğiniz Bileği, Yasaklarla, Tutuklamalarla, Kayyumlarla Bir Milim Bile Eğemeyeceksiniz

Seçimlerde Bükemediğiniz Bileği, Yasaklarla, Tutuk…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ...

Sebahat Çevik Yazdı: Bir Sokağın Anatomisi

Sebahat Çevik Yazdı: Bir Sokağın Anatomisi

Sebahat Çevik'in Bu Haftaki Ga...

Prev Next

MHP’li Günal: Vatandaşa Vergi ve Zam; Yandaşa Affa Devam!

MHP’li Günal: Vatandaşa Vergi ve Zam; Yandaşa Affa Devam!

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Maliye Bakanlığı 2016 yılı bütçe görüşmeleri sırasında söz alan MHP Antalya Milletvekili Doç. Dr. Mehmet GÜNAL, bütçe dışında özel hesaplardan bazı harcamaların yapıldığını ve bu harcamaların normal bir harcama gibi belgelendirilmediğini belirtti ve özel hesaptan kimlerin, nereye harcama yaptığını sordu.

Bir yandan vatandaş çok cüzi bir borcunu bile ödeyemediğinde haciz sisteminin devreye sokulduğunu fakat hazine arazilerinin AKP’li belediyeler aracılığıyla yandaşlara peşkeş çekildiğini vurgulayan Günal, AKP hükümetinin milletin anasına söven ve yandaş medya havuzuna para aktaran mükelleflerin de vergi cezalarını sildiğini belirtti.

Günal ayrıca AKP Hükümetinin yolsuzlukların üstünü örtmek için de Sayıştay Kanunu’nu sürekli değiştirerek denetimden kaçtığını ve bununda Sayıştay’a kanun eliyle yapılan darbe olduğunu söyledi.

Bütçe Dışında Özel Hesaptan Kim, Nereye Harcama Yaptı?

Amacı dışında kullanılan Hazine taşınmazlarının belediyelerden alınarak Hazine’ye devrinde bir imkânsızlık var gibi gösteriliyor. Yani resen tescil ne demek, nasıl yapılır? Hazine’nin adına tescilin resen yapılması için ne gerekiyor? Jokey Kulübü’nün tüzel kişiliği nedir? Niye böyle bir kanun çıkarıldı? Jokey Kulübü’yle ilgili gelir kaybımız nedir? Bütçe içine fonları dahi aldıysak bütçe gelirlerinin içerisine konulmayan özel hesapların ne özeli vardır? Özelleştirme kapsamına alınacaksa alınacaktır, ama bizim derdimiz o harcamalar neden normal bir harcama gibi belgelendirilmiyor?

Bu olmadığı zaman Bakan: “Şu kadar hipodrom için harcadım.” diyor da ben nereye harcandığını nereden bileceğim? Sayıştay ayrıntıya girmiyor sadece mevzuata aykırılık dolayısıyla bir usulsüzlük olduğunu yazıyor. Aslında bizim hepsini görmemiz lazım. Aynı şekilde örneğin cezalarla ilgili “Şununla ilgili dava devam ediyordu, onun için yapamadık.” diyorsunuz. Tahakkuk süreci sonrasında tahsil edilemeyenlerle ilgili Sayıştay da çok kibar kelimeler kullanmış. O yüzden yine bizden bir şeyler kaçırılıyor gibi.

Hazine Arazileri Yandaşlara Peşkeş mi Çekiliyor?

Anlamadığım bir konu var: Sayıştay “ilgili belediye” demiş, Maliye Bakanlığı da en azından isimlerini yazmış “şu belediyede şu kadar taşınmaz var” diye ama dikkatimi çeken; 145 tane aylık geliri olan taşınmaz kalmış, 6 tanesi gitmiş, Fatih Belediyesinde hâlâ duruyor. Vatandaş çok cüzi bir borcunu ödeyemediği zaman, otelci bir tane ecri mislinizi üç ay geciktirdiği zaman “Online haciz sisteminiz’’ ile hemen çöküyorsunuz. Yani sisteminiz çalışıyorsa bu kadar önemli şeyleri neden görmezden geliyorsunuz? Bu 145 tane taşınmazın özel olarak üzerinde durulması lazım.

Herhangi bir şekilde “Unuttuk, atladık, geldi, gelmedi” gibi kaçamak açıklamalarla olmaz. Peki, 2008’den önce belediye nasıl resen tescil yaptırıyordu? Gidiyordu, “Şu kanunun şu maddesi gereği burası benim.” demiyor muydu? Siz de gideceksiniz tapuya, “Madde gereğini yerine getirmemiş, tespitini yaptık.” diyeceksiniz. Öyle örnekler var ki adam almış, belediyeye vermişsin, amacına uygun kullanmadığı gibi müstecire de vermiş, ama kaç para kira aldığı yok, Maliye’ye verdiği vergiyi bırakın, gelirin kaydı dahi yok. Kendine mi aldı, bir yandaşa mı verdi, onu da bilmiyoruz.

Bu konularda daha düzenli olunması gerekmez mi? Bir tescil için mahkeme kararına gerek var mı? Vakti zamanında “Biniciliği destekleyelim, at sevgimiz var.” diye Türkiye Jokey Kulübüne bahis oynatma yetkisi verdiniz, ama o günkü şartlarda o iş külfetken şimdi nimete dönüşmedi mi? Maliye olarak siz getirdiğiniz gelir vergisi paketine rant vergilerini koymuyor musunuz? Bugün Jokey Kulübünün yıllık geliri ne kadardır?

Kendi giderleri dışında gelirleri başka nereye harcanıyor? Devlet buradan ne kadarlık bir gelir kaybetmektedir? Millî Piyango, Spor Toto, Spor Loto, İddaa vs.den yeni oyunlar icat ediyorsunuz, gelir getirme fonksiyonları açısından at yarışı da onlardan bir tanesi değil mi? “Eksiklik var, düzenleyeceğiz.” derseniz, eyvallah, yapılıyor deriz ama üstü kapatıldığı zaman alarm zillerimiz çalıyor. Bu konuyu raporunda sadece “Uygundur.” ya da “Uygun değildir.” diye yazan Sayıştay’a da soruyorum: “Bu Gelir İdaresinin denetimi beylik mi yapılıyor, hiç mi yapılmıyor?”

AKP Hükümeti Yandaşların Vergi Cezalarını Sildi!

Gelirleri kim tahsil ediyor? Mükellefler Uzlaşma Dairesinin Başkanı kim? Büyük Mükellefler Uzlaşma Dairesinin heyeti olan 3 kişi kimden oluşuyor? Tarhiyat öncesi, tarhiyat sonrası geliri tahsil etmekle sorumlu olan yer Gelir İdaresi değil mi? Vergi Denetim Kurulu tespit eder, tarhiyat öncesi uzlaşmada uzlaşabilirseniz uzlaşırsınız.

Fakat uzlaşamadığımız uzlaşmaya konu olan toplam vergi sayısı 1.549 bin iken uzlaşmaya giren sayı 860 bin. Peki uzlaşmaya girmeyen, vaki olmayan nereye gidiyor? 2013’de Maliye tahsil etmek için 1,5 milyar ceza kesmiş; tahsil edilen sadece 90 milyon. 2014’te birazcık düşmekle beraber oran açısından çok fazla bir şey değişmiyor; 1,1 milyar ceza, tahsil edilen 60 milyon lira. Peki burada nasıl uzlaşılıyor? Uzlaşılmayanlar mahkemeye gitti, sonuç ne oldu? Yani bu cezalarda ya vergi denetim elemanlarımızda bir sıkıntı var ya da taciz var.

Yani anaparada 638 milyon uzlaşmaya girip, eğer bunun büyük bir kısmı, 530 milyonu tahsil ediliyorsa, 1,1 milyar nasıl olur? Mahkemede ya yazarken ya sonrasında bir sıkıntı var. Peki, bunun ne kadarı mahkemeden tahsil edilebiliyor? Mesela tahsil ettiğiniz ne kadar, kalan ne kadar? Buradan şu çıkıyor. Ya vatandaşa zulmediyorsunuz ya da vergiden vazgeçiyorsunuz. Peki, Gelir İdaresinin yaptığı uzlaşmaların bir sonucu var mı? Yok. Maliyenin işi vergi toplamak sonra da giderleri dağıtmak değil mi?

O vergileri toplarken sorunun nereden çıktığını, neden toplanamadığını, uzlaşmaya giren, çıkan, mahkemeye giden ne kadar olduğunu incelememiz lazım. Cengiz İnşaat’ın 422 milyon ihale ve vergi borcunu Merkezi Uzlaşma Kurulu sildi mi silmedi mi? Merkezi Uzlaşma Kurulu’nda yapmış olduğunuz uzlaşmalarda en fazla vergisi silinen şirketler kimdir? Milletin, yetimin hakkını savunan birisi olarak soruyorum: “Milletin anasına söven, havuz medyasının içine para veren yandaş işadamının uzlaşmada borcunun ne kadarını sildiniz?” Vergi uzlaşması içinde silinen 1 milyarlık borcun 422 milyonu bu adamın değil mi? Mükellefin ödemede uzlaştığı ve zaten taksite bağladığı miktarı sıfırladınız mı sıfırlamadınız mı?

AKP Yolsuzlukların Üstünü Örtmek İçin Sayıştay’a Darbe Yaptı!

“Cevap veremeyeceğimiz hiçbir işin altına imza atmayız.” diyorsunuz, demek ki bu işin arka planında siz de varsınız! O yüzden biz Sayıştay raporu isteyince huzursuz oluyorsunuz! Dolayısıyla Sayıştay’a yapılan darbe planının arkasında da Gelir İdaresiyle ilgili tasarruflar vardır ve bize bu bilgiler gelmediği sürece şüphelerimiz her geçen gün artacaktır.

Sayıştay’ın denetim yetkisini elinden almak Sayıştay’a darbedir, illaki askerî darbe olması gerekmiyor. Darbe sadece silahla mı olur? Sayıştay’a darbeyi kanunla yaptınız, kanun yoluyla hukuku katlettiniz! Benim bütçe hakkımı, denetim hakkımı elimden alan şey bana göre darbedir.

Sayıştay’ın yerindelik denetimini elinden almak darbedir, Sayıştay’ın denetim raporlarını kuşa çevirmek Sayıştay’a darbedir. Yeni çıkan torba kanunun içine koyduğunuz “kamu payı yüzde 50’den az olanları denetlemeyelim” yetkisi Sayıştay’a darbedir. Ben yüzde 50 de olsa, 5 de olsa, denetlenmesini istiyorum. 5018 sayılı kanunda yazıyor, “Kamu idaresinde eğer payımız varsa” diye Sayıştay Kanunu söylüyor. Hukuka aykırı diye Anayasa Mahkemesi daha önce bunu iptal etti, AKP de bunu parmak çoğunluğuyla geçirmek için Meclise getirdi.

Bu bir darbe teşebbüsüdür ve başka bir izahı yoktur. Sayıştay, raporları önce size sorup Maliyenin istediği gibi getirirse, o raporu ben ne yapayım? Benim adıma, benim yetkimi darbeyle elimden almaktır. Başka bir açıklaması var mı? Kamu İhale Kurumu ile Kamu Gözetimi Kurumunun raporlarına bakın sadece kurumun adını ve görevini yazıp sonuna da sadece bir paragrafla denetim görüşü yazılmış bu kadar.

AKP denetimden kaçmıyor da o zaman, Nurettin Canikli niye “Raporlar Meclis’e gelirse duman oluruz.” dedi? 2013’de raporların Meclise gönderilmesi neden engellendi? Kim çıkarttı bu Sayıştay Kanunu’nu? Buraya gelip kaç gün kim uğraştı? Bu kanun 2013’te niye geriye çekildi. Duman olacağın zaman, tabii ki darbe yaparsın!

yukarı çık
0
Paylaşım