Şükrü Sözen: Özgürce Düşünmek, İfade Etmek… Ancak!
- Yazan Kaktus Haber
Özgürce düşünmek, özgürce ifade etmek ve gazetecilerin özgürlüğü… Bunlar hepimizin olmazsa olmazlarıdır. Ancak, bazen özgürce ifade etmek, özgürce konuşmak başka insanları üzebilir.
Bir kentin önde gelen sivil toplum örgütü temsilcilerinin de düşüncelerini özgürce ifadeye etmeye çalışırken, başka insanların, toplumların değerlerini ve duyarlılıklarını göz önünde bulundurması gerekir. Bu kişi hele ki de bir gazeteciyse, daha çok hassas ve düşünceli olması gerekir.
Bu öngörü ve belirlemelerim doğrultusunda, Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Mehmet Ali Dim’in, geçtiğimiz günlerde kentlerin gelecekleriyle ilgili peşin peşin hükümler veren nitelikteki açıklamalarının Manavgat’ımızın hassasiyetlerini çiğnediğini düşünmekteyim. Türkiye’nin birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu bir dönemde kitleleri, toplumları karşı karşıya getirecek içerikli açıklamalar yapmayı son derece gereksiz bulmaktayım.
Mesleğine saygımızın sonsuz olduğu Sayın Dim, “il Olma” konusunda, afaki, altlığı olmayan ifadeler kullanarak, “Alanya ilçesini Büyükşehir İli” yapmış, bununla da yetinmeyip, Manavgat halkını hiçe sayarak Manavgat’ı da Alanya ilçesine bağlamıştır.
“Neye ve hangi güce” dayanarak yaptığını bilmediğimiz dayanaksız bu açıklamalar, “Algı Etkilemesi” niteliğini taşımaktadır. Duayen gazeteci Sayın Dim, anlamsız ve yanlış kıyaslamalar içeren açıklamalarını, yine kendine ait olan bir gazetenin sütunlarında yer vererek de halkı yanlış bilgilendirmiştir.
Açıklamasında yer alan “Siyasi Konfor” ifadesi ise son derece yanlıştır. Bahse konu ettiği kişi Türkiye’nin Dışişleri Bakanı’dır. Bütün ülkemize, Antalya’mıza malolmuş böyle bir makamı “Alanya’yı Büyükşehir yapacaksın” baskısıyla zor durumda bırakmak ise ne derece doğrudur, tartışılır.
Devlet yöneticilerinin sırf hemşerilik ilişkileri yüzünden haksız bir şekilde bir kente ayrıcalık yapması, adaletsiz ve hiç de hoş karşılanacak bir durum değildir.
“İl Olma Konusu” gibi önemli bir konu, ancak ve ancak hükümetler, kanunlar, kararnameler ve üst düzey komisyon ve heyetler nezdinde masaya ciddi bir şekilde yatırılıp değerlendirilmesi gereken bir konudur.
Her ilçe, her kent, kendi hassasiyetleri, içinde yaşayan insanları, gelenekleri, görenekleri, doğal, tarihi güzellikleri göz önüne alındığında önemli ve değerlidir.
Kaldı ki, biz de deriz ki, “Siyasi kayırmacılıklar” olmadığında GERÇEKTEN yapılan değerlendirmelerde o unvanı alma hakkı “MANAVGAT’INDIR”…
Manavgat Büyükşehir İli Olmalıdır. Çünkü il olma sınırları ve bu sınırlara dahil edilecek çevre bölgeler düşünüldüğünde Manavgat’ımızın daha uygun olduğu bir gerçektir. Manavgat tarihi, turistik ve doğal değerlerimiz göz önüne alındığında il olma konusunda bir adım öndedir.
Alanya ilçesinin yüzölçümü bin 827 km2 iken, Manavgat’ın yüzölçümü 2 bin 283 km2’dir. Alanya’nın il olmaya müsait büyüyecek alanı kalmamıştır. Oysa ki Manavgat tarım ve turizm alanlarının yanı sıra yerleşim ve ticari alanları değerlendirecek farklı yönlere doğru genişleyecek geniş arazisi bulunmaktadır.
Alanya’nın mahalle sayısı 102 iken, Manavgat’ın mahalle sayısı 106’dır. Mahalleler içerisinde dünyaca ünlü Antik Side, Manavgat Şelalesi, Köprülü Kanyon gibi saymakla bitmeyecek turizm marka değeri yüksek nüfuslu yerleri barındırmaktadır.
Türkiye’nin debisi en yüksek 93 km uzunluğundaki Manavgat Irmağı ayrıca değerlendirilmesi gereken başlıca bir değerdir.
Turistik tesis ve yatırımlar, gelen turist sayısı, ülke ekonomisine turizm katkısı olarak da önde olan kent Manavgat’tır.
Kentimizin dinamiklerinin el birliğiyle Manavgat Üniversitemiz çok yakında hayata geçecektir.
“Manavgat’ı Alanya’ya bağlamak” gibi olmayacak hayalleri olanlar, karşılarında koca bir kentin halkını bulacaklarından şüpheleri olmasın. Manavgat halkı buna asla izin vermedi, vermeyecektir de.
KAMUOYUNA SAYGILARIMLA
Şükrü SÖZEN
Manavgat Belediye Başkanı