ATSO Ödülleri Sahiplerini Buldu
- Yazan Haber Kaktus
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nın başarılı gerçek ve tüzel kişi üyelerini teşvik etmek için düzenlediği “Geleneksel Ödül Töreni” ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda yapıldı.
Törene Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya Vali Yardımcısı Mehmet Kurdoğlu, İl Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mustafa Kaya, Döşemealtı Kaymakamı Mehmet Baygül, CHP Genel Başkan Yardımcıları Selin Sayek Böke, Tekin Bingöl ve Çetin Osman Budak, Milliyetçi Hareket Partisi Antalya Milletvekili Prof.Dr. Ahmet Selim Yurdakul,
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Karakuş, bölge oda ve borsaların başkan ve yönetim kurulu üyeleri ile iş, siyaset ve medya dünyasından çok sayıda isim katıldı.
Şehitler için saygı duruşu ile başlayan törenin açılışında bir konuşma yapan ATSO Başkanı Davut Çetin, İstanbul’da yaşanan terör saldırısını kınadı. Başkan Çetin, “Antalya Ticaret ve Sanayi Odası adına teröre kurban verdiğimiz insanlarımıza, şehit asker ve polislerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına ve bütün ulusumuza sabır diliyorum.
Bu vesileyle Çanakkale şehitlerimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını da minnetle anıyorum.
Türk milleti, Çanakkale’de nasıl omuz omuza bağımsızlık mücadelesi verdiyse, bugün de aynı kararlılıkla mücadele edecektir. Her terör saldırısı bütün ulusumuza, hatta insanlığa karşı yapılmış saldırıdır.
Acımız büyük olsa da asla boyun eğmeyeceğiz. Milli birlik ve dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. Yüce milletimiz sağduyusunu koruyacak ve bölücü terörün tuzağına düşmeyecektir” ifadesini kullandı.
ATSO Başkanı Davut Çetin Konuşmasında Şunları Kaydetti;
“Törenimizin gelenekleri dahilinde her yıl bütün Hükümet üyelerini, siyasi partilerimizin başkanlarını, milletvekillerimizi davet ederiz. Geçtiğimiz yıllarda törenimize merhum Cumhurbaşkanı Demirel, Sayın Deniz Baykal, Sayın Kemal Unakıtan birlikte katılmışlardı.
Geçen yıl Sayın Mehdi Eker ve Sayın Mevlüt Çavuşoğlu birlikte teşrif etmişlerdi. Çünkü bu törende Antalya’nın sorunları ve vizyonu ele alınır ve bizim için Antalya’nın geleceği partiler üstü bir konudur. Biz, 133 yıldır partiler üstü bir kurum olduk.
Her tavrımız, her konuşmamız bunun kanıtıdır. Antalya için de her zaman partiler üstü bir diyalog ve işbirliği görmeyi arzu ederiz. Hele böyle bir dönemde, böyle bir günde, siyasi rekabet kimsenin aklına gelemez, gelmemelidir.
Hükümet, muhalefet, sivil toplum bir ve beraber olmadan terörle ve diğer sorunlarla mücadele edemeyiz. Bugün birlik günüdür, hiçbir gerekçeyle birliğimizi bozamayız.
Geleneksel ödül törenimizin amacı vergi, istihdam, ihracat gibi alanlarda ilk sıralarda yer alan üyelerimize teşekkür etmektir. Bu törenin yıldızları ödül alan üyelerimiz, arkadaşlarımızdır.
Antalya turizmde, tarımda lider olmuşsa, Antalya bugün 150 civarında ülkeye ihracat yapıyorsa, bu bizim üyelerimizin başarısıdır. Antalya’yı kalitesiyle, iş ahlakıyla, vizyonuyla ileri götüren bütün üyelerimize şükranlarımı sunuyorum, kutluyorum.
Önemli bir teşekkür borcum, Antalya Ticaret Sanayi Odası Meclisine, Yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, meslek komitesi üyelerimizedir. Meclisimizde, her sektörün, her ölçekten şirketin ve farklı fikirlerin temsil ediliyor olması en büyük gücümüzdür. Bugün, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası kurumsal kültürü, gelenekleri oturmuş, gurur duyduğumuz bir Odadır.
Bu zenginlik ve gelenek sayesinde, geçtiğimiz bir yılda, hem devam eden projelerimizi tamamladık hem de yeni çalışmalar başlattık. Bu nedenle bütün üyelerimize ve mesai arkadaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.
Antalya’nın geleceği için bütün kurumlarımızla işbirliği içinde çalışıyoruz. Antalya’daki her kurum ve kuruluş bizim paydaşımızdır, çözüm ortağımızdır. Bu vesileyle valimize, belediye başkanlarımıza, oda ve borsa başkanlarımıza ve yönetimlerine, meslek örgütlerimize ve STK’larımıza teşekkür ediyorum.
Bugün aramızda yerel basınımız yanı sıra, Antalya dışından ulusal basınımızın değerli temsilcileri de bulunmaktadır.Basınımız demokrasinin dördüncü gücüdür. Kendilerine hoş geldiniz dileklerimi ve teşekkürlerimi sunuyorum.
133 yıl boyunca hizmet etmiş bütün başkanlarımız Odamıza vizyonları ile değer katmışlardır. Hepsine hizmet ve katkıları dolayısıyla teşekkür ediyorum.
Geleneksel törenimizde Antalya’da özellikle, bilim, kültür, sanat alanlarında katkı yapan kişilere de özel ödül veriyoruz. Daha önce Prof.Dr. Ömer Özkan hocaya ödül vermiştik. Bu yıl, Haziran ayında Antalya Kültür Sanat açılışını yapmıştık.
Ancak o dönemde büyük terör olayı nedeniyle töreni iptal etmiştik. O gün veremediğimiz teşekkür plaketlerini bugün vermek istedik. Bildiğiniz gibi, görevi devraldığım Sayın Budak, Odamıza bir kültür ve sanat vizyonu kazandırdı ve bu projeye öncülük etti.
Antalya Kültür Sanat’ın faaliyetlerine Sayın İnan Kıraç destek oldular. Yurtdışında oldukları için aramızda değiller, ama ben teşekkür borcumu ifa etmiş olayım. Antalya Kültür Sanat’ın mimarı Dr. Sinan Genim hocamıza da teşekkür ediyorum.
Bugün normalde Dış İşleri Bakanımız Sayın Mevlüt Çavuşoğlu ve Rıfat Hisarcıklıoğlu başkanımız aramızda olacaktı ve bu tarihi de onlarla birlikte belirlemiştik. Sayın Bakan son anda katılamadılar. Rifat Başkanımız da rahatsızlıkları nedeniyle aramızda olamadılar. Kendisine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, bu yıl Antalya’ya bir Fen Lisesi armağan etmektedir. TOBB Başkanımıza ve yönetim kuruluna bütün gayretleri ve destekleri için teşekkür ediyorum.
Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu törenimizi ilk kez onurlandırmaktadır. Sayın Genel Başkanın Ticaret ve Sanayi Odaları törenlerine katılmaları, özel sektörle istişare etmeleri son derece önemlidir. Nazik katılımları için şükranlarımı sunuyor ve bunun bir gelenek haline gelmesini ümit ediyorum.
Sayın Genel Başkan,
Değerli Konuklar,
2016 yılında Antalya ekonomisi bir krizle karşı karşıyadır. Şimdi, karamsarlığa kapılmadan bu sıkıntıyı hep birlikte aşmamız gerekiyor.Kasım ayında Rusya ile yaşanan kriz bu yıl turizmde ve tarım sektörümüzde ciddi sıkıntı yaratmaya devam ediyor.
Maalesef arkasından hain terör saldırıları geldi. Biz, Aralık ayı başından bu yana seferber olduk. Sayın Başbakan yardımcımız ve bakanlarımızla defalarca görüştük.Hükümetimiz tarım ihracatı için Aralık ayında, turizm için Şubat ayında çeşitli önlemler aldı.
Bu ilgi ve önlemler için Meclis toplantımızda teşekkür ettim, ancak daha fazla desteğe ihtiyaç olduğunu da söyledim.Şimdi, hepinizin huzurunda birkaç hususu vurgulamak istiyorum.
Geçen yıl Türkiye'nin turizm geliri 3 milyar dolar civarında azaldı ve bunun önemli kısmı Antalya'nın kaybı oldu. Bu yıl ise sadece Antalya'nın kaybı bunun 2 katını bulacaktır.
Kayıp, yalnızca turist sayısı, ihracat düşüşü değildir, asıl sorun turizmde ve tarımda fiyat düşüşleri dolayısıyla gelir kaybıdır. Bütün Antalya ekonomisinde %15-20 oranında bir küçülmeden söz ediyoruz. Bu da Türkiye büyümesinde 1 puana yakın bir kayıp anlamına gelir.
Antalya firmaları, bir yılda İstanbul’dan 20 milyar, Ankara’dan 5 milyar, İzmir’den 2 milyar, Konya’dan 1 milyar lira olmak üzere, diğer illerimizden 40 milyar liraya yakın alım yapmaktadır. Dolayısıyla bu durum, diğer illerimizi de etkiler.
Tarım ihracatımızda son günlerde toparlanma görülmektedir. Umuyoruz ki, turizmde de daha olumsuz bir tablo olmaz. Ama risk yönetiminde kural, en iyisini ümit edip, en kötüsüne hazırlanmaktır.
Antalya’nın sorunu artık sadece turizm ve tarım sektörlerini aşmıştır. Tedarikçi sektörler, yani gıda ve içecek sanayi, inşaat, mobilya, iklimlendirme, giyim ticareti, gibi bütün sektörler etkilenmiştir.
Bunun bir de istihdam alanında etkisi bulunmaktadır. Antalya’da kış dönemi kayıtlı işsiz sayısı100 bin civarındadır. Maalesef böyle giderse Antalya’da kış aylarındaki geçici işsizlerin büyük bir kısmı kalıcı işsiz olacaktır.
Dolayısıyla, artık birinci önemli konu, Antalya işletmelerine finansman desteği sağlamaktır. Paris’te terör saldırısı sonrasında hem turizm hem de ticaret işletmelerine 6 ay borç erteleme ve ayrıca yeni kredi imkânı sağlandı.
Tunus 1 yıl borç erteleme ve kredi paketi sağladı. Benzer önlemleri Malta, Yunanistan, Tayland gibi birçok ülke de almıştır. Bizde de bir can suyu programı devreye girmeli, borç erteleme veya uygun kredi imkânı sağlanmalıdır.
Diğer sektörel önlemleri çok konuştuk. Tarımda üretici destekleri artırılmalıdır.Turizmde istihdam teşviki, uçak yerine koltuk desteği, destek süresinin uzatılması, küçük işletmelerin de kapsama alınması gereklidir.
Direkt tarifeli seferler gibi bütün konular fazlasıyla konuşuldu.Sayın Bakanlar çözüm üretmek için çaba harcıyorlar. Ama Antalya’nın kaygıları ve beklentileri de devam etmektedir.
Bu nedenle zirve toplantılarının ötesine geçmeli, kamu-özel sektör işbirliğiyle hızlı hareket edecek bir sistem kurmalıyız.
Değerli Konuklar,
Bilindiği gibi, turizm bir algı ve imaj meselesidir. Türkiye son 10 yılda turizmdeki hamlesini Avrupa birliği hamleleri ve uluslararası ilişkilerde ilerlemeyle gerçekleştirdi.
Son dönemde ise terör olayları, Suriye sorunu, uluslararası ilişkiler ve dış basında yer alan konular olumsuz yönde gelişme yarattı. Bu nedenle artık yeni hamlelere ihtiyacımız bulunmaktadır.
Aslında görüyoruz ki, dünya giderek şiddetli bir hastalığın pençesine girmektedir. Küresel ekonomik kriz kalıcı durgunluğa dönüşmüş durumdadır. Ekonomik krizi siyasi krizler ve insanlık krizi takip etmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Başkan adayı Trump’ın ırkçı söylemleri, Avrupa’da yabancı karşıtlığı, Ege denizinde boğulan mültecilere karşı Avrupa'nın tutumu dünyanın insanlığını kaybettiğini göstermektedir. Çünkü vicdan, merhamet yoksa insanlık da yoktur.
Böyle bir dünyada Türkiye kültürüyle, demokrasisiyle, hukukuyla model olacak bir çıkış yapmalıdır.Türkiye ekonomisinde orta gelir tuzağı çok konuşuldu, bugünlerde sanayi 4.0 kavramı moda oldu. Sanayi 4.0’dan önce sanayi 3.0’a bakmamız gerekiyor.
Sayın Ali Babacan, bütçe konuşmasında demokrasi, hukuk ve ekonominin üçlü sacayağı olduğunu bir kez daha vurgulamıştır. Sayın Başbakan da, her defasında demokrasiye vurgu yapmaktadır.
Gerçekten yenilikçi bir kültürün temeli adalet, özgürlük ve demokrasidir. Özgür olmayan insanda sorumluluk ve ahlak duygusu bile gelişmemektedir. Dolayısıyla bütün bu alanlarda daha hızlı ilerleme gereklidir.
Sektörel reformlar da artık acil ve hayati önemdedir. İç piyasada bütün sektörlerimiz haksız rekabetten, ruhsatsız işyerlerinden şikâyetçi. Kayıtdışılık halen önemli sorunumuz.
Ticarette disipline, toplu işyeri alanlarına ihtiyacımız var. Bu sorunları ancak kamu ve meslek örgütleri birlikteliğiyle çözebiliriz. Antalya’da toplanan G20 Zirvesi’nin konularından birisi KOBİ’lerdi. Türkiye’nin KOBİ sorunu gerçekten önemlidir.
Ülkemizde işletmelerin binde üçü toplam satışların yarısını gerçekleştiriyor ve toplam karın %70’ini elde ediyor.350 büyük işletme, 2.7 milyon mikro işletme kadar kar ediyor. Hep gelir dağılımı sorunu konuşulur, oysa kar dağılımı gelir dağılımından daha beter.
Bu nedenle KOBİ’lerin güçlenmesi, rekabetin korunması üzerinde daha fazla durmalıyız.Bunun dışında dış ekonomik ilişkilerde, ihracatta ve dış tanıtımda daha güçlü bir kurumsal yapı ihtiyacına da dikkat çekmek istiyorum.
Birçok ülkede sadece bir tane ticaret müşavirimiz bulunuyor. Hatta İran’da ticaret müşavirimiz olmadığını da gördük. Dış ekonomik ilişkileri yeni bir yapıya kavuşturmamız ve güçlü ticaret ve tanıtım ofisleri kurmamız gerekiyor.
Sayın Genel Başkan,
Değerli Konuklar,
Sorunlarımızı konuşmak zorundayız ve konuştuk. Ama asla öldük, bittik de demiyoruz. Antalya ekonomisi de hem üretimini hem de pazarlarını çeşitlendirme yolunda devam edecektir.
Antalya turizmi 1991’de, 1999'da büyük kayıplar yaşadı. Turizm sektörümüz her tıkanmada ya yeni bir yol buldu ya da yeni bir yol açtı. Bu krizden de ders alıp, yeni pazarlar bulacağımıza inanıyorum.
Antalya G20 Zirvesi’ne ev sahipliği yaparak kendisini bir kez daha kanıtlamıştır. EXPO, bu yıl Antalya için büyük kazanım olmuştur. Çevre yollarımız yetişmedi, ama yine de güzel yatırımlar yapıldı.
EXPO alanında Antalya'ya uzun vadede değer katacak bir cazibe merkezi ortaya çıktı. EXPO'da biz de ATSO Evi projemizle yer alıyoruz.
Değerli Konuklar,
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası olarak biz de sektörlerimize destek olmak için yoğun çaba harcıyoruz.Turizmde tanıtım desteklerimizi önemli ölçüde artırmış bulunuyoruz. Odamız tanıtıma en fazla destek veren kuruluşlardan birisidir.
Geçen yıl Frankfurt havalimanında ICF’in katkıları ile Antalya tanıtımlarına destek olduk.2016 yılında Antalya Alışveriş Festivali için Tanıtım A.Ş. ile birlikte çalışıyoruz. Böylece Antalya turizm ve ticaretinin canlanmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz.
Tarım ve sanayi ihracatımıza URGE kümeleri ve fuarlarla destek sağlıyoruz. İnşaat, tarım ve gıda kümelerimiz başarılı çalışmalar yaptı. Bu yıl sektörel heyet programlarına başladık. İran, Kuzey Afrika ve Körfez ülkelerinde ticaret ve sanayi odalarıyla işbirliği anlaşmaları yapıyoruz.
Tarım Konseyi’nde Borsamız, İhracatçı Birlikleri ve Ziraat Odalarıyla birlikte çalışıyoruz.Organize Sanayi Bölgemizde sertifikasyon merkezi, Korkuteli organize sanayi bölgesi projesini hayata geçiriyoruz.
Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında tez desteklerine başlamış bulunuyoruz. Bundan sonra inovasyon ve dijital ekonomi hedef konularımız arasında olacaktır.Kentsel dönüşüm Antalya için çok önemli bir konu.
Antalya’nın bir kentsel dönüşüm planına ihtiyacı var. Bu konuda Büyükşehir Belediyemiz ve ilçe belediyelerimiz birlikte özel bir çalışma gündemimizdedir.
Ticaret ahlakını güçlendirmek için Etik kurulumuzu hayata geçiriyoruz. Markalaşmayı, ticarette örnek olan üyelerimizi etik sözleşmelerle destekleyeceğiz.
Kadın Girişimciler Kurulumuzun, Genç Girişimciler Kurulumuzun da önemli çalışmaları bulunuyor. Birçok komitemiz de başarılı sektörel projeler yapıyorlar.
Antalya kültür ve sanat alanında yeni bir döneme girmiştir. Picasso sergimiz Antalya’da bir ilk oldu. Önümüzdeki günlerde de Pera Müzesinin desteğiyle Andy Warhol sergisini açacağız.
Warhol sergisindeki renkler EXPO’nun çiçek temasını tamamlayacaktır. Daha sonra da Kaleiçi Evi etkinliklerini başlatacağız.Antalya’da belediyelerimizin de kültür ve sanat alanındaki projeleri hız kazandı.
Büyükşehir Belediyemizin kent müzesi projesi, ilçe belediyelerimizin müze ve kültür merkezi projelerinden büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
Sayın Genel Başkan,
Değerli Başkanlarım,
Değerli Konuklar,
Antalya'nın bundan sonra en önemli konusu çevrenin korunması, kent estetiği ve yeni betonlaşmadan kaçınmaktır. Bugüne değil, geleceğe yatırım, yenilik kültürü ve estetik kültürü her düzeyde temel ilkelerimiz olmalıdır.
Şimdi bir fotoğraf göstereceğim. Bu fotoğraf Yeni Zelanda’da bir plaj. Geçen ay bütün dünya basını bunu yazdı. Bu plaj özel mülk ve sahibi satışa çıkarmış. Bir din adamının önerisiyle internetten kampanya başlatıldı.
Kısa sürede 40 bin kişi bağış yaptı. Bunu görünce Hükümet de katkı yaptı ve plaj halkın malı oldu.Yeni Zelanda halkı yapabiliyorsa biz de yapabiliriz. Antalya’da böyle bir değişimi hep birlikte başarmalıyız.
Halen bozulmadan kalmış yeşil alanları oy birliğiyle imara açmak yerine bu tür çözümler aramalıyız.
Böyle bir değişimin gerçek olmasını diliyorum. Cumhuriyetimizin 100. Yılında, kentsel dönüşümle kimlik ve estetik kazanmış, bütün tarihi mekânları restore edilmiş, kış aylarındaki hava kirliliğini ortadan kaldırmış, son portakal bahçelerini korumuş, kent merkezi içinde her kişi için en az bir ağacı olan bir Antalya diliyorum.
Kaleiçi’nin ve kent merkezinin turistlerle dolu olduğu, alışveriş caddelerini geliştirmiş, bir kültür-sanat, spor ve eğlence kenti diliyorum. Hızlı treni olan, metrosu olan, dünyaya direkt uçak seferleriyle bağlanmış bir Antalya diliyorum.
Huzurlu, mutlu, keyifli, sevgi ve saygı dolu, vicdan zengini, gönül zengini bir Türkiye ve Antalya diliyorum.
Değerli Konuklar,
Konuşmamı bu dileklerle ve Andy Warhol sergisini açacağımız için onun sözüyle bitireyim. Andy Warhol diyor ki, çalışmak bir sanattır, ticarette iyi olmak en iyi sanattır. Sanat yapar gibi, tutkuyla, güzellikle, iyilikle çalışırsak başarı mutlaka gelecektir.
İşadamlarımız, siyasetçilerimiz, kent olarak hepimiz önce güzelliği, iyiliği hedefleyelim. Başarı, refah, huzur, turist, para o zaman fazlasıyla gelir.
Ödül alan üyelerimizi tekrar kutluyorum. Sayın Genel Başkana ve siz değerli arkadaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
Antalya İş Dünyasının En Prestijli Ödülleri
Törende sırasıyla TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Karakuş, MHP Antalya Milletvekili Prof.Dr. Ahmet Selim Yurdakul, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu birer konuşma yaptı.
Törende daha sonra Kurumlar ve Gelir Vergisi, Seyahat Acentaları, Konaklama Tesisleri, İhracatçılar, SGK’ya En Çok Prim Ödeyen ve En Çok İstihdam Sağlayan İlk 3 Firma ile Türkiye’nin İlk 500 ve İkinci 500 Sanayi Kuruluşu arasında yer alan Antalya Firmalarına ödül verildi.
Törende ayrıca Antalya Kültür Sanat’ın kentimize kazandırılmasındaki katkılarından dolayı Suna&İnan Kıraç Vakfı Başkanı İnan Kıraç, CHP Genel Başkanı Yardımcısı Çetin Osman Budak ve Dr. Mimar Sinan Genim’e ATSO Özel Ödülü verildi.