Antalya Kadın Platformu: Dünyanın Dört Bir Yanında Faşizme Karşı Direnen Tüm Kadınlara Selam Olsun
- Yazan Kaktus Haber
![Antalya Kadın Platformu: Dünyanın Dört Bir Yanında Faşizme Karşı Direnen Tüm Kadınlara Selam Olsun](/media/k2/items/cache/16499f0d8d7172dabc1c3aaabdf6fef4_L.jpg)
Antalya Kadın Platformu üyeleri 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü münasebetiyle önce Eğitim- Sen' de ardından
Güllük PTT önünde Tutsak Kadınlara Kart Atma eylemi ve basın açıklaması gerçekleştirerek 25 Kasım programını duyurdu
Eğitim- Sen’deki basın açıklamasını Kadın platformu adına okuyan Simay Pertev, okudu. Pertev,
Dominik Cumhuriyeti’nde diktatöre karşı direnirken öldürülen Mirabel kardeşlerin mücadelesinin bu gün dünyanın dört bir yanında kadınların öfkesinde yaşadığına dikkat çekerek, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele gününde omuz omuza vererek tüm direngenliğimizle sokakları,
kampüsleri, meydanları dolduruyoruz. Yıllardır süren savaşlar, yıkımlar Kürt illerindeki özel savaş politikaları en çok kadınları ve çocukları etkiliyor. Bu yıkımın sebebinin emperyalist güç savaşlarından kaynaklandığını biliyoruz.
Haberin Videosu:
Bu savaşta ezilen, katledilen hatta soykırıma uğrayan her zaman halklar oluyor. Filistin'de, Rojava'da, Afganistan'da, İran'da dünyanın dört bir yanında faşizme ve diktatöre karşı direnen tüm kadınlara selam olsun” dedi.
Yaşanılan haksız uygulamalara değinen Pertev, “Aile ve sosyal hizmetler politikalar bakanlığı, akıllara durgunluk verecek bir karara daha imza atarak ışid tarafından kaçırılan Ezidi kadını İşidilere teslim etmiş, bir insanlık suçuna ortak olmuştur. 2014 yılında Şengal ve çevresinde
3 bin 548 Ezidi Kürt kadın ışid tarafından kaçırılmıştır. Bunun dışında göçmen kadınlar her gün ırkçılığa maruz kalıyor, sınır dışı edilme korkusu yaşıyor, sosyal ve ekonomik eşitsizliğe mahkum ediliyor, emeği sömürülüyor güvencesiz koşullarda yaşamaya itiliyor.
Biz kadınlar emperyalist güçler arasındaki savaş politikalarına karşı bulunduğumuz her alanda mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Gözaltında kaybolan yakınlarını aramanın suç sayıldığı bu düzende cumartesi annelerinin haklı mücadelesinin yanındayız.
Hrant Dink'i öldüren Ogün Samast tahliye edilirken azami tutukluluk süresi dolmasına rağmen Gülten Kışanak hala tutsak durumdadır. Hasta kadın tutsaklara özgürlük, gezi tutsaklarına özgürlük demekten vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu. Bizler, erkek egemen sistemin yapmak istediklerini
geçmişten yaşadıklarımızdan biliyoruz, bunun için ne sizin dayattığınız kirli düzene ne de makbul kadın tanımınıza itaat ederiz. İktidarın nefret söylemleri yargının erkek aklı esas alması biz kadınları ve LGBTİ+ ları hedef almakta ve her an bir ölüm, tecavüz,
tutuklama ya da gözaltılar ile karşı karşıya bırakmaktadır. İstanbul Sözleşmesinden çıkılması, 6284'ün etkin uygulanmaması, anayasa ve medeni kanun tartışmalarının gündeme getirilmesi ve tüm kararların tek adamın dilinin ucunda olması ülkeyi demokrasiden, özgürlükten ve
güvenilir bir yer olmaktan her geçen gün daha da uzaklaştırıyor” dedi.
Haberin Videosu:01
Şiddetin ve tecavüzlerin artarak sürdüğünü hatırlatan Pertev, “Şiddetin, kadın katliamının, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü, kadına karşı tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı, LGBTİ+ların sistematik olarak hedef gösterildiği, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaşamın her alanında
her geçen gün artarak yeniden üretildiğini görüyoruz. Faşist iktidarlarla yönetilen tüm ülkelerdeki kazanılmış haklara yönelik saldırılar kadınlar üzerindeki beden politikaları Türkiye ile çok fazla benzerlik göstermektedir. Türkiye'de diyanetle meşrulaştırılan kadın düşmanlığı
bizlere göstermekteki faşizmin kadın düşmanlığı dinci gericilikten beslenmektedir. Çocuk istismarlarına karşı sessiz kalan diyanet sistematik olarak kadın bedeni üzerinden erkekliği yeniden üretmektedir. Kadınların yaşamlarına karşı yapılan müdahaleyi asla kabul etmiyoruz.
Ülke tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşıyoruz. Neoliberal ekonomi politikalarının sonuna geliyoruz. Gidişat bizlere gösteriyor ki 21 yıllık AK Parti iktidarı halkı yoksulluğa, açlığa mahkum etmiştir. Hayat pahalılığı karşısında her geçen gün ezilen biz kadınlar krizin faturasını ödemekten yorulduk.
Yoksulluk bu denli derinleşmişken çocukların bir öğün ücretsiz sağlıklı yemek hakkını okullardan kaldırdınız. Kadınlar zaten gittikçe daha fazla yoksullaşmışken, açlık sınırında yaşamak zorunda kalırken deprem bu durumu iyice gün yüzüne çıkardı. Yüz binlerce insanın göçük altında
kurtarılmayı beklediği saatler-günler boyunca "Devlet nerede?"sorusunu soran insanlar halkın kendi dayanışması ile bu felaketi aşmaya çalıştı. Buradan tekrar soruyoruz ödediğimiz deprem vergileri nerede? Böylesi bir felakatte halka çadır satanlar, sermayeye rant sağlamak için
hayatlarımızı hiçe sayanlar bizi ya selde ya da depremde öldürüyor. Hayatlarımıza, kazanılmış haklarımıza, bizleri yoksulluğa sefalete mahkum edenlere, bizleri evlere mahkum etmeye çalışanlara ve erkek devlet şiddetine karşı tüm isyanımızla bu 25 Kasım'da da alanlarda olacağız.
Kadının isminden dahi rahatsız olup, kadın kelimesini bakanlıktan kaldıranlara karşı tüm öfkemizle meydanları dolduracağız” diye konuştu.
Ardandan Güllük PTT önüne geçen Antalya Kadın Platformu üyeleri Tutsak Kadınlara Kart Atma eylemi ve basın açıklaması gerçekleştirdi açıklamayı platform üyeleri adına Tuğçe Duru okudu. Duru, “Türkiye kadınlar için şiddet mahali her gün onlarca kadın şiddetin türlü biçimleriyle her an her yerde karşı karşı kalıyor.
Evde, sokakta, iş yerinde her yerde. Kadınlara hayatlarını savunup öz savunma uygularken verilen cezalar karşısında faillerin aldığı cezalar erkek yargı tarafından tahrik indirimleriyle meşrulaştırılıyor. Şiddete uğrayan binlerce kadın korumasız bırakılıyor.
Ohal dönemi KHK’ları ve en sonda da Medeni Kanun’da yapılmaya çalışılan değişikliklerle temel haklarımızı askıya alarak şiddetin temel araç haline getirilmesi, kadına yönelik şiddet faaliyetlerine de güç vermektedir. Ezilmişliğe ve sömürüye karşı tüm insanlığın onuru için mücadele ederken
hapse atılan, insanlık dışı koşullarda tutulan, hasta kadın tutsaklar başta olmak üzere tüm kadın tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz. İnsan Hakları Derneğinin 2022 yılına ait Türkiye İnsan Hakları Hak İhlalleri Bilançosuna göre 277 kişi işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı,
81 kişinin de cezaevlerinde öldüğü kayıtlara geçmiştir” diyerek taleplerini anlattı.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele günü programı şu şekilde:
23 ve 24 Kasım saat 15.00 Kapalıyol Kışlahan önü bildiri dağıtımı, 25 Kasım cumartesi saat: 14.00 Miting, 2 Aralık saat 18.00’de Yeni mahalle Kültür Merkezi’nde Tiyatro Gösterimi, Tüm kadınların ve LGBTİ+ların saat 14.00 de Aydın Kanza Parkından Cumhuriyet Meydanına yürüyüşü gerçekleşecek