Antalya’da Sağlık Bileşenleri Yeni Aile Hekimliği Yönetmeliği’ni Protesto Ettiler
- Yayınlandığı Kategori Antalya Yerel
Aile Hekimliği Yönetmeliği’ne tepki gösteren Antalya Tabip Odası ve sağlık bileşenleri İl Sağlık Müdürlüğü Ek Hizmet Binası önünde basın açıklaması yaptı.
“Bakanlıkta oturanlar meydana gelin bizde sizi puanlayalım, özel ASM kiralarını bu formülle çözün, ağam bizimle eğlenir, vatandaşın kendi sağlığı ile ilgili hiç mi sorumluluğu yok, canımızı sıkmayın probleme boğmayın, bu yeni ceza ve angaryalar içeren yönetmelik aile hekimlerinin
iş yükünü artıracak maddi kayıplarına neden olacaktır, hukuka ve tıbba aykırı bu yönetmeliği kabul etmiyoruz, mücadele etmeye kararlıyız” yazılı dövizlerle dikkat çeken sağlıkçılar, “Sağlık çalışanı köle değildir, sağlıkta şiddet sona ersin, bu daha başlangıç mücadeleye devam,
vur vur inlesin bakanlık dinlesin” şeklinde slogan attı.
Antalya Tabip Odası Başkanı Can Ertürk, “Sağlık Bakanlığı’nın yeni Aile Hekimliği Yönetmeliği’nin ekonomik bölümü para vermeyeceğim üzerinden yürümekte.
Aile hekimlerinin tepkisi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kanun ile verdiği yetki ile yaptığı doktor diplomasının içeriğinin yönetmelikle ortadan kaldırılmasıdır.
Sağlık Bakanlığımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası’nda hiç bir yönetmeliğin kanun gücünün üstünde olmadığının yazıldığını unutmuş görünmesidir. Doktor reçetesine yazacağı ilacı icazetle değil diploması ile yazmaktadır. Hekime şiddetten çalışma şartlarına,
apartman altlarında aile hekimliği yapmaktan bir nevi küçük işletmeye (Taşeron doktor) kadar katmerleşen sorunları çözmek yerine, çıkartılan yönetmelikle çalışma şartları tamamen bozulmaktadır. Bakanlığın aklıselimle hareket edeceğini, doğru yolu bulacağını umuyor ve bekliyoruz” dedi.
Katılımcılar adına ortak açıklamayı okuyan Aile Hekimleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Antalya Aile Hekimleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Şahin ise, “İyi çalışan sağlık sistemine ihtiyacımız var, performans ve ödeme yönetmeliğine değil.
Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz; eziyet yönetmeliğini geri çekin” dedi. Şahin, şunları söyledi:
“Bizler, her gün yüzbinlerce vatandaşımızı sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için aile sağlığı merkezlerinde aralıksız çalışan hekimlerin, sağlık çalışanlarının örgütleri olarak; sağlık sisteminde yaşanan ve yenidoğan skandalı ile görünür hale gelen büyük sorunları görüyoruz.
Henüz yenidoğan skandalı ortaya çıkmadan önce 14 Ekim’de Bakanlığın hazırlamakta olduğu Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği’nin bu sorunlara çözüm olmayacağını, sorunlar yumağına dönüşmüş sağlık sisteminin düzeltilebilmesinin yolunun
birinci basamak sağlık hizmetlerinin ve koruyucu hekimlik uygulamalarının güçlendirilmesi olduğunu hem her kademeden bakanlık yetkililerine hem kamuoyuna duyurmuştuk. Yönetmeliğin eksik, hatalı yönlerini ve çözüm önerilerimizi bakanlık yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde iletmiş ve
19 Ekim’de Ankara’da düzenlediğimiz mitingle taleplerimiz konusunda kararlılığımızı ifade etmiştik. Ancak bakanlık tüm uyarı, öneri ve eleştirilerimizi duymazdan gelip 1 Kasım itibariyle yönetmeliği yürürlüğe soktu.”
Sağlık Bakanlığı’nın sağlık alanında yaşanan ciddi sorunları çözmek için birinci basamak sağlık hizmetlerini ve koruyucu hekimlik uygulamalarını güçlendirecek yapısal düzenlemeler yapmak yerine “Performans ve Ödeme Yönetmeliği” ile ödeme üzerinden değişiklikler yapmaya çalışmasının
sorunların büyüklüğünün kavranamamış olduğunu gösterdiğini söyleyen Şahin, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yürürlüğe giren bu yönetmelik halkın sağlığına ve hekimlerin, sağlık emekçilerinin haklarına bir katkı sağlamayacaktır. Zira bu yönetmelik; koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemeleri içermemekte. Hastalara ve koruyucu hekimlik uygulamalarına
yeterli zaman ayrılabilmesine fırsat vermemekte. Kendi içinde taşıdığı çelişkili uygulamalar ile hekimlerle hastaları karşı karşıya getirerek şiddete zemin hazırlamakta. Belli ilaç gruplarının reçetelenmesi ve sevkleri sınırlayarak hekim bağımsızlığına müdahale etmekte.
Karmaşık hesaplamalar ile ulaşılması mümkün olmayan, ulaşılsa bile halk sağlığı için faydasız performans kriterleri içermekte. Yapılan işin kalitesine değil sayısına değer vermekte. Hekimlerin ve aile sağlığı emekçilerinin iş ve gelir güvencesini ortadan kaldırmakta.
Aile sağlığı merkezinde mevcut ebe ve hemşire eksikliğini gidermek şöyle dursun artacak olan istifalar ile pek çok birimin geçici görevlendirmeler ile hizmete devam etmek zorunda kalmasına yol açacaktır. Özetle bu yönetmelik, çalışma koşullarını eziyete dönüştürecek bir yönetmeliktir.
Halkın sağlığını, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının özlük hakları ve çalışma koşullarını iyileştirmek bir yana yaşanmakta olan sorunları daha da derinleştirecektir.”
Halkın sağlığını koruyan, geliştiren, hekimlerin ve tüm sağlık emekçilerinin mesleki bağımsızlığının olacağı ve istekle çalışacağı, Türkiye’nin ihtiyacı olan bir birinci basamak sağlık hizmeti programını hayata geçirmek için yapılması gerekenlerin belli olduğunu vurgulayan Şahin,
“Sağlık Bakanlığı’ndan ‘Performans ve Ödeme’nin karmaşık hesapları ile uğraşmak yerine taleplerimizi yerine getirmesini istiyoruz” diyerek taleplerini şöyle sıraladı:
“Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbi donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalı. Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalı. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve
ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalı. Kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli,
geliştirilmeli. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler kadroya geçirilmeli. Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya
ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmeli. Gelire katkısı 20’yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmeli.”
“Taleplerimizin karşılanabilir olduğunu ve randevu bulunamamasından şiddete kadar sağlık sistemindeki pek çok sorunu çözebileceğini biliyoruz” diyen Şahin, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Birinci basamak sağlık hizmetini sunan hekimlerin ve sağlık çalışanlarının örgütleri olarak bir araya gelen bizler, halkımıza ve meslektaşlarımıza karşı sorumluluğumuzun gereği olarak, hekimlere ve sağlık emekçilerine maddi kayıplar ve iş güvencesizliği getiren,
halkın sağlığına katkısı olmayan yönetmelik geri çekilerek yukarıda yer alan 5 maddelik taleplerimiz yerine getirilene kadar her türlü hukuksal mücadele ve eylemliliği hep birlikte hayata geçirme konusunda kararlı olduğumuzu bildiriyoruz.
Kararlılığımızın göstergesi olarak ilk etapta 5-7 Kasım arasında 3 gün süreyle iş bırakıyoruz. Sonraki haftalarda sağlık meslek örgütleri ile birlikte gerçekleştireceğimiz çeşitli eylem ve etkinliklerle halkımızın sağlığı ve haklarımız için sağlık otoritesini harekete geçme konusunda
zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”