Hekim Birliği Antalya Şube Başkanı Orhan Tekin: Artık Dayanacak Gücümüz Kalmadı

ara ara greve çıkarak tepkilerini göstermişlerdi. Ancak bu greve çıkma ve kamuoyundaki yoğun tepkilere rağmen yönetmelikte ısrar edilince bu kez 2 Aralıktan başlayan 5 günlük greve çıktılar.

Antalya İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan sağlıkçıların oda, sendika ve dernek yöneticileri her biri ayrı ayrı basın açılaması yaptı.

Antalya Hekim Birliği adına basın açıklamasını Hekim Birliği Antalya Şube Başkanı Orhan Tekin yaptı. Tekin konuşmasında şunlara değindi:

“Biz hekimler ve sağlık profesyonelleri, sağlık çalışanları, yıllardır hastalarımızın derdine derman olmaya çalışırken kendi dertlerimizi hep erteledik. Ancak artık dayanacak gücümüz kalmadı. Sürekli koşan ama bir türlü hedefe varamayan koşucular gibiyiz.

İster istemez sormadan edemiyoruz: Hekimler tükenmeden, sağlık sistemi iflas etmeden, bu sorunları çözmek için daha ne kadar bekleyeceğiz?

2-6 Aralık tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz iş bırakma eylemi, çaresizliğimizin değil, çözüm için bir çığlığın ifadesidir. Hem risk altında bulunan hekimlik mesleği için hem de daha iyi bir sağlık sistemi için buradayız.

Hekimler Neden İş Bırakıyor?

Aile Hekimlerine Reva Görülen “eziyet yönetmeliği’’:

Aile hekimleri olarak hastalarımızla ilgilenmek yerine günün yarısını raporlar,, formlar ve gereksiz bürokrasiyle harcıyoruz. Adı üstünde, “aile” hekimiyiz, ama o kadar evrak arasında ailemizi bile zor görüyoruz! “Ceza yönetmeliği” olarak bilinen bu düzenlemeler,

bizi yıldırmaktan başka bir işe yaramıyor. İnanın, form doldurmayı bırakıp hastalarımıza vakit ayırmayı biz de çok özledik.

Diş Hekimlerinin Görmezden Gelinen Çilesi:

Diş hekimlerinin durumu daha da trajik. Ellerinde malzeme yok ama her gün “daha fazla hasta bak” baskısıyla karşı karşıyalar. Peki, diş hekimleri büyücü mü? Malzeme yoksa nasıl çözüm üretecekler? Ayrıca uzun muayene süreleri ve özlük haklarındaki eksiklikler, diş hekimlerini iyice köşeye sıkıştırıyor.

Hekimlerin Tükenmişliği ve Ücret Adaletsizliği:

Hekim maaşları, yıllardır enflasyonun altında eziliyor. Ay sonu geldiğinde kredi kartı ekstresine bakarken şunu fark ediyoruz: Hasta iyileştirmek kolay, ama ay sonunu getirmek çok zor. Enflasyonun bu kadar baskısı olmasa belki tükenmişliğimizi konuşuyor olmayacaktık.

Sağlıkta Şiddet ve Can Güvenliği:

“Sağlıkta şiddet” konusu artık kanıksanmış bir sorun haline geldi. Bir gün hastaneden eve sağ salim dönmek lüks sayılmaya başladı. Arkadaşlar, biz doktoruz, aksiyon kahramanı değiliz! Yetkilileri, bu konuda caydırıcı önlemleri bir kez daha hayata geçirmeye davet ediyoruz.

Çalışma Koşulları ve Tıbbi Eksiklikler:

Nöbet sayısı mı fazla, yorgunluk mu ağır basıyor, artık bilemiyoruz. Çalışma şartlarımız her geçen gün kötüleşiyor. Hastanelerde ekipman eksikliği yüzünden “Bir malzeme bulabilir miyiz?” diye koştururken, bazen şunu düşünüyoruz: “Galiba biz değil, sağlık sistemi hasta!”

Eylem Sürecinde Sağlık Hizmetleri

Eylem süresince acil servisler, yoğun bakım üniteleri ve onkoloji hastaları gibi kritik sağlık hizmetleri kesintisiz devam edecek. Bizim amacımız halkımızı mağdur etmek değil, onların da daha iyi bir sağlık sistemine kavuşmasını sağlamak.

Bizler bu ülkenin hekimleri olarak yıllardır büyük fedakârlıklarla sürdürdüğümüz bu meslek, artık insanca yalamak isteyen hekimler için bir hayal kırıklığına dönüşüyor. Tükenmişliğin de bir sınırı varmış; işte o sınırdayız. *Gelin bu sesi duyun, gelin bu sorunları birlikte çözelim.*

Unutmayın, biz de insanız. Mesleğimizi ve ülkemizi seviyoruz ama hem toplumun hak ettiği sağlık hizmetlerine ulaşabilmesi hem de hekimlerin layıkıyla mesleklerini yaparak hak ettikleri ücretleri alabilmeleri için kamuoyunun desteğine ve bu saye de yetkililerin

aklı selimle hareket etmesine çok ihtiyacımız var. Sonuç alıncaya kadar kararlı durucak ve hekimlik meslek onurumuzu sonuna kadar savunacağız”