Antalya ZMO: 10 Ocak Tarımsal Öğretiminin 178'nci Yıldönümünü İçimiz Buruk Şekilde Kutlayacağız

“Ne yazık ki 10 Ocak Tarımsal Öğretiminin 178'nci yıldönümünü içimiz buruk şekilde kutlayacağız. Çünkü tarımda yaşanan sorunlar dağları aştı, Ziraat Mühendisi meslektaşlarımızın, atanamayan gençlerimizin ve camiamızın sorunları giderek daha da büyüyor” dedi.

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Top açıklamasında şunları söyledi:

“Dünyanın en eski eğitim mesleği tarımdır. Yerleşik hayata geçen insan toplulukları tarım yapmaya başlamakla birlikte, bilgi ve görgülerini doğrudan gelecek kuşaklara aktarma yolu ile bir tür eğitim uygulamaktaydılar. 

Cumhuriyetimizin ilk yıllarında, Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK "Milli Ekonominin Temeli Ziraattır" diyerek o tarihlerde tarımın önemini vurgulamıştır. Her geçen gün artan dünya nüfusuna paralel olarak gıda ihtiyacı artış göstermektedir.

Artan bu gıda ihtiyacının karşılanmasında temel görev ziraat mühendislerine düşmektedir.

Türkiye'de tarımsal öğretim, 10 Ocak 1846 yılında İstanbul Ayamama Çiftliğinde Ziraat Mektebi'nin açılması ile başlamıştır. 2024 yılı Ocak ayında tarımsal öğretimin 178. yıldönümü kutlanacaktır. Ancak gerçek anlamda Türkiye’de tarımsal yükseköğretimin başlangıcı

1930’da Ankara’da kurulan Yüksek Ziraat Mektebi’dir. Bu mektep 1933 tarihinde Yüksek Ziraat Enstitüsü haline getirilmiş ve gerçek anlamda tarımda yüksek öğretim başlamıştır.

Özellikle, 1980 li yıllardan sonra Ziraat Fakülteleri siyasilerin oy sevdası ile plansız bir biçimde açılmış ve öğrenci kontenjanları kapasitenin çok üzerinde artırılmıştır. Bunlara karşın, öğretim elemanları aynı oranda artmamış bunun doğal sonucu olarak eğitim kalitesi olumsuz yönde etkilenmiştir.

Üniversite yerleştirme sınavlarında ziraat fakültelerine yerleşimde baraj puanının kaldırılması kabul edilebilir bir durum değildir.

Ne yazık ki 10 Ocak Tarımsal Öğretiminin 178'nci yıldönümünü içimiz buruk şekilde kutlayacağız. Çünkü tarımda yaşanan sorunlar dağları aştı, Ziraat Mühendisi meslektaşlarımızın, atanamayan gençlerimizin ve camiamızın sorunları giderek daha da büyüyor.

Bugün Türkiye'de sayısı 40'ı bulan Ziraat Fakülteleri her yıl 4 bin 500-5 bin mezun vermektedir. Toplam ziraat mühendisi sayısının 120 bin civarında olduğu ve bunun sadece 16 bin kişisi yani  %13’ nün kamuda istihdam edildiği bilinmektedir.

 Yanlış planlama ve politikalar nedeniyle Ziraat Fakültelerinden mezun olan gençlerimiz kamuya atanamıyor. Ziraat Mühendisleri 2 yılda bir defa yapılan KPSS-Lisans sınavına girebilmektedir. Her KPSS sürecinde 40-45 binin üzerinde ziraat mühendisi atanmak umuduyla sınava girmektedir.

Son 3 yılda yapılan istihdam göz önüne alındığında ve sınava giren aday miktarı değerlendirildiğinde kamuda Ziraat Mühendislerinin istihdam oranı %1,5’ün altındadır. Alanlarında iş bulamayan Ziraat Mühendisleri hayat koşulları gereği vale, garson, hamal,

sektör dışı fabrika işçisi vb. iş kollarında asgari ücretle çalışmak zorunda kalmaktadır. Ülkemizin yarınları, tarımımızın geleceği olan genç kardeşlerimiz işsizlik batağında boğuluyor. Bilimsel, nitelikli ve kaliteli tarımsal eğitime gereken kaynak aktarılmıyor.

Akademi camiamız adeta kaderine terk edilirken, tarımsal kuruluşlarımız giderek etkisizleştiriliyor. Ziraat Fakültesi'ni bitiren mühendislerimiz bayilik, danışmanlık gibi sahalarda çalışabilmek için sınava girmek gibi akıl almaz bir dayatmayla karşılaşıyor.

Tarım topraklarımız ranta açılırken, ne yazık ki kaybediliyor ve çiftçimiz de üretimden kopartılıyor. Artık daha fazla vakit kaybetmeden tarımda yaşanan sorunlara çare bulunmasını istiyor, tarımsal öğretimin başlamasının 178. yılını kutluyorum.”