Menu
RSS

Antalya Saadet Partisi’nden “Gazze Boşaltılamaz” Protestosu

Antalya Saadet Partisi’nden “Gazze Boşaltılamaz” Protestosu

Saadet Partisi Antalya İl Başkanlığı, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump'ın Gazze'nin boşaltılması yönündeki açıklamasına tepki gösterdi.

Kazım Özalp Caddesi (Kapalı Yol) havuz başında bir araya gelen Saadet Partililer, “Gazze boşaltılamaz! Gazze, Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır ve Gazze Gazzelilere aittir” yazılı pankart açtı. “Filistin’e özgürlük,

Hamas’a selam direnişe devam, bana ne Amerika’dan, Gazze Gazzelilerindir” yazılı dövizlerle de dikkat çeken partililer, “Katil İsrail, Siyonist İsrail hesap verecek, kahrolsun zalimler işbirlikçi hainler, Müslüman uyuma kardeşine sahip çık, Antalya’dan Kudüs’e direnişe bir selam” şeklinde slogan atarak tekbir getirdi.

“Siyonist İsrail tarafından Gazze’de uygulan modern tarihin gördüğü en büyük soykırım tam 467 gün sürdü. Katil İsrail; kadın, çocuk, yaşlı demeden tüm uluslararası hukuku yok sayarak 50 binin üzerinde Gazzeli mazlumu katletti” diyen Saadet Partisi Antalya İl Başkanı Mehmet Fatih Tekin,

“Tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan bu soykırımda hastaneler, okullar ve ibadethaneler hedef alındı. Gazze’de binalar yıkıldıkça insanlığın temel değerleri de yıkıldı. Gazzeli mazlumlarla beraber vicdan da öldü. Atılan her bombada Batı’nın demokrasi,

insan hakları, hukuk gibi kavramları da yerle yeksan oldu. Nazileri aratmayan İsrail’in terörist askerleri, Hitler’i aratmayan katil Netanyahu’nun emri ve emperyalistlerin desteği ile Gazze’yi adeta rehin aldı. İnsanların en temel hak ve hürriyetleri bile yok sayıldı.

Hastanelere sığınanlara ölüm yağdırıldı. Yüz binlerce mazlum açlık, susuzluk ve soğukla sınandı. En sonunda ise yerlerinden, yurtlarından göçe maruz kaldılar” dedi.

Bölge ülkeleri ve dünya ülkelerinin çoğu tarafından Gazze’deki soykırımın görmezden gelindiğini belirten Tekin, “Bugün gelinen noktada Gazze’nin neredeyse üçte ikisi yerle yeksan oldu. 50 bin insan katledilmiş ve bunların bir kısmı enkaz altından çıkarılamamıştır.

100 binin üzerinde yaralı mazlum kardeşimiz vardır. Bu rakamlar ve tüm dünyaya yansıyanlar yaşananların apaçık soykırım olduğunu göstermekte. Birleşmiş Milletlerin (BM) yaptığı soykırım tanımına göre belli bir etnik, dini veya siyasi gruba uygulanan saldırılar ve

katliamlar soykırım olarak nitelendirilmekte. Gazze’de bütün bunların işlendiğine tüm dünya şahittir” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletlere göre bir grubu ortadan kaldırmak ya da yaşam şartlarını zorla değiştirmeye çalışmanın da soykırım suçları arasında görüldüğünü hatırlatan Tekin, şunları söyledi:

“Uluslararası mahkemeler tarafından soykırım suçu işlediği tescillenen katil Netanyahu’nun ABD’ye yaptığı ziyaret ve ardından Trump’la düzenlenen basın toplantısı, kanlı planların şekil değiştirdiğini göstermiştir. Dünyayı ABD’nin oyun sahası olarak gören ABD Başkanı Trump,

söz konusu toplantıda bir kez daha Gazze’nin insansızlaştırılmasına değinmiştir. Bu plana göre Gazzeliler Ürdün ya da Mısır’a sürgün edilecek ve ABD gerekirse Gazze’ye asker gönderecektir. Yani deniyor ki biz mücahitleri yenemedik, bütün vahşete rağmen Gazze’yi teslim alamadık,

meydanda kaybettik ama masada kazanacağız. Havadan, karadan ve denizden kuşattığınız, yok etmeye çalıştığınız, tüm suçlara rağmen zafer ilan edemediğiniz Gazze masada da size teslim olmayacaktır. Gazzeli mazlumlar bu süslü cümlelere kanmayacak,

pamuklara sarıp sarmalanan demir leblebiyi yutmayacaktır. Gazze ne meydanda ne de masada işgale teslim olmayacaktır.”

Trump’ın açıklamalarını kınayan Tekin, şunları dile getirdi:

“Gazze’nin geleceğine şerh düşmek isteyenlere şunu bir kez daha söylüyoruz; Gazze’nin geleceğine sadece ve sadece Gazzeliler karar verecektir. Yaşanan tüm zulme, dökülen kana, verilen on binlerce cana rağmen tarihe geçecek bir mücadele ile direnen ve Gazze’yi terk etmeyen mazlumlar;

okyanus ötesinden birileri istiyor diye şehit kanları ile sulanmış Gazze’yi teslim etmeyecektir. Emperyalizmin meydanda kaybeden siyonistlere Gazze’yi altın tepside sunmak istediğinin farkındayız. Barış, özgürlük, demokrasi, insan hakları gibi kavramların içini boşaltanlar şimdi de Gazze’nin içini boşaltmayı planlıyor.

Milli Görüşçüler olarak 56 yıldır mücadele ettiğimiz bu azılı düşmanın niyetlerini bilecek kadar bilince ve ferasete sahibiz. Bizler tüm insani değerlerin tepetaklak edildiği, uluslararası hukukun sadece kağıtlarda cümlelerden ibaret kaldığı bu çetin şartlarda işgalin karşısında,

Gazzeli mazlumların yanındayız. Saadet Partisi olarak bu duruşumuzdan asla ve kata taviz vermeyeceğiz. Gazze’nin, kanlı kentsel dönüşüm projelerinize ihtiyacı yok.”

“İktidara ve bölge ülkelerine sesleniyoruz; artık cesur olmanın zamanıdır. Türkiye başta olmak üzere her ülke ve her lider Trump’ın yaptığı açıklamalara karşı net bir tavır göstermelidir” diyen Tekin, “Herkese çağrımız; kanlı imara, zalim mimara, sınır tanımayan pervasızlığa,

insan haklarını hiçe sayan haksızlığa, en çok yaralayan duyarsızlığa dur de. Unutulmamalıdır ki Gazze bölgemizin kalbi, emperyalizm ve siyonizme karşı en muhkem kalemizdir. Bu kalenin burçlarında zalimin bayrağı dalgalanmasın diye sayısız mazlumun kanı toprağa aktı.

Bölge ülkeleri de artık üzerine düşeni yapmalı ve Gazze’yi bir kurşun atmadan teslim almak isteyen bu zihniyete karşı dik durmalıdır. Bu kalenin burçları inancın, vicdanın, kahramanlığın ve insanlığın burçlarıdır. Bu burçlar düşerse atılacak kurşun Ankara’ya, Cidde’ye, Kahire’ye, İslamabad’a düşer

yukarı çık
0
Paylaşım