Antalya İl Emniyet Müdürü İlker Arslan Vatanın Her Karış Toprağı İçin Çok Büyük Bedeller Ödedik
- Yazan Kaktus Haber
İl Emniyet Müdürü İlker Arslan ile Polis Eşleri Derneği Antalya Şube Başkanı olan Melek Arslan ev sahipliğinde teşkilat mensuplarımızın katılımlarıyla şehit aileleri,
şanlı gaziler ve aileleri onuruna düzenlenen yemek programı gerçekleştirildi.
“Şanlı tarihimiz, kahramanlarımızın mübarek kanlarıyla, destansı mücadeleleriyle yazılmıştır.”
Şehitlerimizin ruhuna atfen duaların ardından yemek programında yaptığı konuşmada, şanlı tarihimizi kahraman şehitlerimizin ve gazilerimizin mübarek kanlarıyla ve destansı mücadelesiyle yazıldığına vurgu yapan İl Emniyet Müdürü Arslan; “Bugün burada, Türk Milletinin kahraman evlatlarının,
canını vatan uğruna feda eden aziz şehitlerimizin emanetleri, gazi olmuş yiğitlerimiz ve onların değerli ailelerinin bir arada olduğu bu kutlu ortamda sizlerle beraber olmanın büyük onurunu yaşıyorum.
Ne mutlu bize, hepinizden Allah razı olsun.
Bugün biz bu onuru, şehitlerimizden bizlere emanet kalan gurur ve kıvancı paylaşmak için bir aradayız. Bu nazik davetimizi kırmadan buraya icabet ettiğinizden dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. “Vatan sağ olsun” diyerek gözünü bile kırpmadan yurdumuza, bayrağımıza,
bağımsızlığımıza sahip çıkan aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize: ‘sayenizde vatan sağ, milletimiz salim ve selamette’ demek için ve minnettarlığımızı bildirmek için hep beraberiz. Hepiniz hoş geldiniz!
‘Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğurunda ölen varsa vatandır.’ Dediği gibi şairin de; Trablusgarp’tan Balkanlar’a, Çanakkale ufkundan Sakarya toprağına, Dumlupınar Meydanı’ndan Kocatepe’ye; “Ölürsem şehit, sağ kalırsam gazi olurum” diyerek cepheden cepheye koşanların,
Çanakkale’de topyekûn şahadet şerbetini içen 57. Alay’ın, henüz 15’inde “Ana ben gidiyom düşmana karşı” diyen gencecik yavruların, Ulu Önder ATATÜRK’ün ‘O ulvi, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadınları’ sözleriyle övdüğü Nene Hatun’un, Asker Saime’nin, Kılavuz Hatice’nin,
Kara Fatmaların ve son olarak 15 Temmuz gecesinde gözünü budaktan sakınmayan kahramanların tek bir amacı vardı: Aziz Milletimizin şanı ve şerefiyle bu topraklarda yaşaması! Dünya üzerinde bir benzeri daha olmayan şanlı tarihimizi kahraman şehitlerimiz ve gazilerimiz yazmıştır.
Tarihimiz, kahramanlarımızın mübarek kanlarıyla, destansı mücadeleleriyle yazılmıştır. Ancak en büyük mücadele göğsündeki en narin çiçeği koparıp elleriyle toprağa veren şehitlerimizin eli öpülesi ailelerine ve güçlü duruşları ile gazilerimize aittir.
Her Zaman Vatanımızın Muhafazası İçin Çalışmaya Aynı Şekilde Devam Edeceğiz
Hainlerin bizi bu topraklardan uzaklaştırmaya, söküp atmaya çalıştıkları çok zaman oldu. Cumhuriyetimizi, demokrasimizi, milli irademizi yok etmek, hürriyetimizi almak istediler, Hamdolsun! Hep yenilgiye uğradılar ve uğramaya devam edecekler. Yaradan’ı yar bilerek yola çıkan yiğitler makamların en yücesine erişti.
Bu kutlu ve namütenahi yolculukta ilerlemek, şehitlerimizin şerefli emanetini her daim yaşatmak, al bayrağımızı daha yükseklerde tutmak, milletimizin gücünü artırmak için durmadan çalışmak boynumuzun borcudur. ‘Ne mutlu Türküm diyerek, Ne mutlu müslümanım diyerek,
Ne mutlu kahramanım diyerek, Ne mutlu gaziyim, Ne mutlu şehidim’ diyerek milli, manevi ve ahlaki hasletlerle yoğrulmuş geleneklerimizden ayrılmadan ulusal bütünlüğümüzü koruyacak ve durmadan yüceltmeye devam edeceğiz. Bugün ve bugünden sonra, ne zaman gerekirse, bir an bile düşünmeden vatanımızın muhafazası için çalışmaya aynı şekilde devam edeceğiz.” ifadelerine yer verdi.