Antalya CHP Kadın Kolları: Zübeyde Hanım’ın Temsil Ettiği Vatan Sevgisi İle Hareket Etmeye Devam Ediyoruz
- Yazan Kaktus Haber
Atamızın annesi Zübeyde Hanım’ın ölüm yıldönümü nedeniyle, Zübeyde Hanım büstünün bulunduğu alanda anma toplantısı düzenleyen
CHP Kadın Kolları Antalya İl Başkanlığı Zübeyde Hanım’la ilgili duygu ve düşüncelerini katılımcılarla paylaştı.
CHP Kadın Kolları Antalya İl Başkanı Necla İnci Bayrak burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Bugün burada, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kıymetli annesi Zübeyde Hanım’ı anmak için bir arada bulunmaktayız.
Zübeyde Hanım sadece anne değil; Türk Milletinin kaderine yön veren, güçlü ve fedakâr bir kadındır.
Eşini kaybettikten sonra üç çocuğuyla zorlu bir yaşam mücadelesi vermiş ancak evladının büyük bir lider olarak yetişmesinin temellerini yine o aile evinde atmıştır. Mustafa Kemal Atatürk, vatan sevgisini Zübeyde Ana’nın sofrasında öğrenmiş; onun dualarında özgür bir milletin hayalini kurmuştur.
O'nun fedakarlığı ve sevgisi, sadece Atatürk için değil, tüm Türk halkı için bir ilham kaynağı olmuştur.
Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi her bir kadının gücünden her bir annenin fedakarlılığından beslenmiştir. Zübeyde Hanım bu mücadelenin en önemli kahramanıdır.
Bu anlamlı günde, Zübeyde Hanım’ı anarken, onun yetiştirdiği büyük lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere bıraktığı emaneti, Cumhuriyetimizi ve onun kazanımlarını koruma sözümüzü buradan bir kez daha yineliyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi İl Kadın Kolları olarak, onun manevi mirasına sahip çıkıyor; her birimiz Zübeyde Hanım’ın temsil ettiği fedakârlık, vatan sevgisi ve kararlılıkla hareket etmeye devam ediyoruz.
Hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür eder, Zübeyde Hanım’ı sonsuz saygı, rahmet ve şükranla anıyoruz.
Zübeyde Hanım Kimdir?
Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım, 1857’de Selanik yakınlarındaki Langaza’da doğdu. Ailesi “Sofuzadeler” olarak bilinen Feyzullah Ağa ile Ayşe Hanım’ın tek kızı olan Zübeyde
Hanım’ın annesine, bilge kişiliğinden dolayı “Molla Hanım” denilmekteydi. Aynı şekilde, kendisine de
Selanik’in bilge ve akıllı, okuryazar kadınlarına verilen isimle “Zübeyde Molla” şeklinde seslenilmekteydi. Zübeyde Hanım, yeterince eğitim görmemiş ama çocukluğunda okuma yazmayı öğrenmişti. Çevresinde muhafazakâr, geleneklerine bağlı bir kadın olarak bilinmekteydi.
Bu yönüyle de daha sonra oğlu Mustafa Kemal’in ilk olarak dini yönü güçlü mahalle mektebine gitmesini istemişti.
Çünkü o dönem mahalle mekteplerinde öğrencilere, sadece Arap harfleri öğretilir ve Kuran-ı Kerim’i okuyacak hale gelmesi düşünülürdü.
Zübeyde Hanım, Selanik’e bir saat mesafedeki Langaza’da bir çiftlikte büyümüş, sonrasında
Selanik’e yerleşmişlerdi. Ali Rıza Efendi ile burada tanışmış ve evlenmişlerdi. Ali Rıza Efendi ile 1870 yılında evlendiğinde Zübeyde Hanım, henüz 14 yaşında ve kızı Makbule Hanım’a göre “uzun boylu, ince yapılı, altın saçlı, yeşil gözlü bir kadın” idi.
Zübeyde Hanımın İslam dinine ve gereklerine sıkı sıkıya bağlı bir kadındı ve iyiliksever ince bir kalbi vardı.
Mustafa Kemal 16 Mayıs 1919’da Samsun’a hareket etmeden önce annesi ve kız kardeşi ile vedalaşmıştı. Sabaha kadar dertleşip oğluyla konuşan Zübeyde Hanım, oğlunu sabah dualarla Samsun’a yolcu etmişti.
Zübeyde Hanım’ın İstanbul’da başlayan hastalığı daha ilerlemiş, Latife Hanımın Karşıyaka’daki yazlık köşkünde 66 yaşında 15 Ocak 1923’te hayatını kaybetmişti.
Mustafa Kemal de bu elim haberi tren ile Ankara’dan başlayan ve Batı Anadolu’yu kapsayan bir yurt gezisine çıktığında Eskişehir’de öğrenmişti. Özellikle İstanbul gazetecileri ile yapacağı ve devrimi anlatacağı bu geziye büyük önem veren Mustafa Kemal Paşa, acısıyla yaşamış ve geziyi kesmemişti.
Bir süre sonra İzmir’e gelerek annesine olan son görevini de yerine getirmiş ve annesinin mezarı başında dua etmiştir.
Zübeyde Hanım İstanbul’da da hasta olduğu bir sırada; daha önce vasiyetini hazırlatmış ve kendisi öldükten sonra her sene ruhuna hatim okutmak için bağış yapmak istediğini söylemişti. Sonuçta
Darüşşafaka’ya gidilmiş ve bir miktar para bırakarak içini rahatlatmıştı. Annesinin bu vasiyetini öğrenen
Mustafa Kemal de her ölüm yıl dönümünde bir oğlun annesine duyduğu sevgi ve bağlılığın manevî bir işareti olarak, annesine hatim okutup, hatim okuyan hafıza, zarf içinde bir miktar para vermeyi adet haline getirmişti.
Zübeyde Hanım’ın kabri Karşıyaka’dadır. İstasyondan Soğukkuyu tarafına giden Zübeyde Hanım
Caddesi üzerindeki bir parkta ziyarete açıktır. Zübeyde Hanım’ın cenaze alayına İzmirliler kalabalık şekilde katılmışlardı. Vali, memurlar, komutanlar ve hocalar olduğu halde cenaze alayının uzunluğu bir kilometreyi bulmuştu. Okulların getirdiği çelenkler kabrin üstünde büyük bir örtü teşkil etmişti.
Atatürk mezarın başına ağır bir taş parçası konulup “Atatürk’ün anası Zübeyde burada gömülüdür. Ölümü: 1923” yazdırılmasını ve Zübeyde Hanım çocukları çok sevdiği için de etrafının bir çocuk parkı ile süslenmesini istemişti.
Zübeyde Hanımın mezarı, 1933 yılında temeli atılarak mezar anıt şekline dönüştürülmüş ve
1940 yılında İzmir Belediyesi tarafından resmen açılmıştır. Hayatını kaybettiği Latife Hanım Köşkü de bugün müze halindedir.