Menu
RSS
Başkan Muhittin Böcek: Eğitim Önderlerimize Bugün Her Zamankinden Daha Fazla İhtiyacımız Var

Başkan Muhittin Böcek: Eğitim Önderlerimize Bugün …

“Cumhuriyet sizden fikri hür, ...

Sebahat Çevik Yazdı: Şehir ve Şiir

Sebahat Çevik Yazdı: Şehir ve Şiir

“Neredesin sen ey aradığım şeh...

Belediye İş Sendikası: Mustafa Kemal Atatürk’e ve Laik Cumhuriyete Saldırılara Geçit Vermeyeceğiz!

Belediye İş Sendikası: Mustafa Kemal Atatürk’e ve …

Belediye İş Sendikası son günl...

Toros Kadınları: Kadınları Kadınlarla Vurmak

Toros Kadınları: Kadınları Kadınlarla Vurmak

Koltuğumun altındaki dosyayla ...

Antalya’da Hayat 2 Dakika Durdu

Antalya’da Hayat 2 Dakika Durdu

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni...

Antalya'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Vefatının 86'ncı Yıldönümü Anma Programı

Antalya'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Vefatının…

Antalya’da bu yıl düzenlenecek...

Antalya Emek ve Demokrasi Güçlerin Peşpeşe Gelen Kayyımları Protesto Ettiler

Antalya Emek ve Demokrasi Güçlerin Peşpeşe Gelen K…

Attalos Meydanı’nda toplanan A...

Seçimlerde Bükemediğiniz Bileği, Yasaklarla, Tutuklamalarla, Kayyumlarla Bir Milim Bile Eğemeyeceksiniz

Seçimlerde Bükemediğiniz Bileği, Yasaklarla, Tutuk…

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ...

Prev Next

Antalya Eğitim İş Bu Yıl Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü’nü Prof. Dr. Naci Görür’e Verdi

Antalya Eğitim İş Bu Yıl Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü’nü Prof. Dr. Naci Görür’e Verdi

Eğitim İş Antalya Şube Yönetiminin Geleneksel hale getirdiği ve Başöğretmen ünvanının verilişinin 96’ıncı yılında 16’ıncı Başöğretmen Onur Ödülünü Prof. Dr. Naci Görür’e verdi.

Antalya Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Arslan, CHP Muratpaşa İlçe Başkanı Can Okan Kıran, CHP Kepez İlçe Yöneticisi Nuran Ay, Eğitim İş Genel Sekreteri Seher Ergin, Tüm Yerel Sen Genel Merkez Yöneticileri,

Tüm Bel Sen Antalya Şube Başkanı Demet Kurupınar ve Yöneticileri, TMMDB Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, Kepez Belediye Başkan Vekili Selçuk Koçnebioğulları, Kepez Belediye Meclis Üyeleri, Konyaaltı Belediye Başkan Vekili Veysel Akyar,

Serik Belediye Başkan Vekili Mehmet Balık, çok sayıda Eğitim İş sendika üyesi öğretmenler katıldı.

Törende bir konuşma yapan Eğitim İş Sendikası 1 Nolu Şube Başkanı Sadık Acar “Ulu önderimizin “en önemli sıfatım” dediği ve çok büyük önem verdiği öğretmenlik mesleği, aradan geçen yıllar içinde ülkemizde değerini ve önemini yitirmiş, maddi ve manevi yönden kayıplara uğramıştır.

Öğretmenler artık velilerin ve öğrencilerin olur olmadık nedenlerle Cimer ya da başka birimlere şikayet edip soruşturmalara maruz bırakılan, kendileri de öğretmenlerce yetiştirtirilen kaymakam ve valilerce herkesin içinde azarlanıp küçük düşürülen, şiir okudu diye açığa alınıp soruşturma açılan,

yandaş sendika üyesi olmadığı için kendi kurumlarında zorluk çıkarılan bir meslek grubu haline dönüşmüştür. Ama bunları yapanlar, devletin değil birilerinin valisi, kaymakamı, müdürü olanlar bizim örgütlü gücümüzü ve mücadelemizi unutmasınlar” dedi.

Acar konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Yüzünü bir türlü bilimsel eğitime dönemeyen, tarikat ve cemaatlerden sözüm ona “manevi değerlere bağlı” öğrenci yetiştirmesini bekleyen, özel okul ve vakıflara her türlü desteği ve kolaylığı sağlayan, kendi üzerinde yük olarak gördüğü devlet okullarındaki çocuklarımıza

yeterli desteği vermeyen, adı milli olan ancak millilikle hiçbir şekilde bağdaşmayan, Atatürk değerlerine saldıran bir bakan ile karşı karşıyayız.

Öğretmenlerin son yıllarda özlük ve mali hakları konusuna gelince, hepimizin bildiği bir konuşma ile başlayalım. Atatürk’e “Paşam milletvekili maaşlarını düzenleyeceğiz ne kadar olsun” dedikleri zaman Ata’mızın “Öğretmen maaşlarını geçmesin.” dediği bilinmektedir.

O dönemin zorlu şartlarında öğretmenlere hatırı sayılır ücretler ödenmiş ve dönemin en saygın mesleklerinden biri öğretmenlik olmuştur.

Bugün duruma bakınca yıldan yıla fakirleşmiş, satın alma gücü azalmış öğretmenlerimiz, kredi ve kredi kartı borçları yüzünden ya meslekleri dışında bir iş yapmaya ya da her şeylerinden tasarruf etmeye zorlanmıştır.

Maddi zorluklar yüzünden emeklisi gelmesine rağmen öğretmenler emekli olamıyor, kadro olmasına rağmen bütçeden dolayı sayıları 900 binlere ulaşan genç öğretmen adayları atanmayı bekliyor. Sorunlarımız çok ve bunları çözecek irade ve kararlılık bizde var.

Ve en kısa zamanda çözülmesini istiyoruz. Eğer çözülmez ise mücadelemizi Eğitim İş olarak her alanda sürdüreceğimizi buradan bir defa daha söylemek istiyorum

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin;

Ne kadar çabalarsanız çabalayın Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği bu aydınlık yolda, laikliği ve Cumhuriyeti engellemeye yönelik girişimleriniz, başarısızlığa mahkum olacaktır. Siz önce bakanlığımızdaki sorunları çözün.

Okullarda;

Şiddetin son bulmasını, temizlik sorununun çüzülmesini, beslenme sorunlarının çözülmesini, Çedes adı altında gönderdiğiniz imamların okullardan çekilmesini istiyoruz.

Öğretmenlerin;

Barınma, ulaşım, kreş, giyim sorunlarını çözülmesini

 Ek ders ücretlerinin artırılmasını, seyyanen verilen zammın, uzman ve başöğretmen ücretlerinin emeklilik maaşlarına yansıtılmasını,

Kadrolu, sözleşmeli ve ücretli öğretmen gibi ayrımların kaldırılmasını istiyoruz

ÖMK dayatmasına son verilmesini istiyoruz.

Her şeyden önce meslek onurumuzu geri verin.

Ya da biz bu işi yapamıyoruz itirafını yapın ve istifa edin.

Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyor, sağlık, mutluluk ve aydınlık yarınlar diliyorum.Ne mutlu Mustafa Kemal’in öğretmenlerine”

Daha sonra konuşmasını yapmak üzere Eğitim İş Antalya 2 Nolu Şube Başkanı Önder Güneş Geldi. Güneş konuşmasında “Ne demiş Usta; “Eğer hak haksızlıktan yüce, sevgi nefretten üstün, aydınlık karanlıktan güçlüyse... Çaresi yok usta… Biz kazanacağız.”

Önder Güneş konuşmasında şunları söyledi:

“17 Ekim 2005'te, aydınlık bir Türkiye'ye katkı sağlama umuduyla filizlendirdiğimiz Eğitim-İş, eğitim emekçilerinin ve Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyet'e, demokrasiye yürekten bağlı olan her kesimin gönlünde kocaman bir çınara dönüşmüştür.

İlkelerinden, duruşundan ve kararlılığından asla taviz vermeyen Eğitim-İş, yalnızca eğitim emekçilerinin değil, toplumsal muhalefetin de en güçlü sesi ve umudu haline gelmiştir. Eğitim-İş, kendisini yalnızca sınıf kavgasıyla sınırlandırmayan; ülkemizin geleceği ve

yarının bireyleri olan öğrencilerimizin laik, bilimsel, kamusal, ulusal, çağdaş ve adil eğitim hakkını önceleyen bir sendikadır. Eğitim-İş, ülkemizi ve dünyayı ilgilendiren her toplumsal olay ve gelişmede; emekten, demokrasiden, halktan, adaletten,

Cumhuriyet'in ilkelerinden yana net ve kararlı bir duruş sergileyen demokratik örgütlü bir güçtür.

Bugün hem mutluyuz hem de gururluyuz. Çünkü bugünün iktidar güçleri, aydınlanma mücadelesinin harcının karıldığı eğitim ve bilim alanında karşılarında en büyük engel olarak Eğitim-İş’i görmektedirler. Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim neferleri olarak,

karşı devrimcilerin gözünde yarattığımız bu algı, varlık sebebimiz ve gurur kaynağımızdır. Bu algı, zorlu mücadelemizin meyvelerini topladığımıza işaret eden, değerli bir gelişmedir. Bu algının sebeplerinden biri de işte bugündür.

2009 yılından beri Antalya Şubesi olarak verdiğimiz ve geleneksel hale getirdiğimiz Başöğretmen Atatürk Onur Ödülü, evet korkmakta haklılar… Bugün 16’ncısını da Kıymetli Hoca’mız Prof. Dr. Naci Görür’e vermekten onur duyuyoruz.

Bu programın hazırlanmasında ve bu hale gelmesinde emekleri olan başta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek olmak üzere, Okan Müdürüme, Ebru Hanıma, Kıymetli Sevda Köyüstü hanımefendiye, şubelerimizde emek harcayan tüm dostlarıma teşekkür ediyorum.

“Söylemiyle etkin, eylemiyle cesur, temsiliyetiyle güçlü bir sendika” hedefiyle çıktığımız bu yolda, yalnızca eğitim emekçilerinin değil, tüm emek cephesinin ve toplumsal muhalefetin umudu olmaya devam edeceğiz.

Yetkili sendika olduğumuzda, emeğin onurunu nasıl savunacağımızı ve eğitim emekçisinin hak ettiği yetkiyi nasıl layıkıyla kullanacağımızı herkese göstereceğiz! Hem söylemlerimizle hem de eylemlerimizle cesur olmayı sürdüreceğiz!

Ülkemizi ilgilendiren her konuda; demokrasiden, laiklikten, barıştan, insan haklarından, kadın mücadelesinden, çevre sorunlarından ve ilericilikten yana tavrımızı sürdüreceğiz. Tüm eğitim emekçileri insanca çalışma koşullarına ve insan onuruna yaraşır ücretlere sahip olana kadar mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz!

Bu gurur tablosu için kuruluşumuzdan bu yana sendikamıza emek veren herkese ve bize güvenerek ailemize katılan, gücümüze güç katan yeni üyelerimize sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Hep birlikte yarattığımız bu başarıyı, daha büyük zaferlere taşımak için

el ele mücadele edecek olmanın onurunu yaşıyoruz. İyi ki varsınız, iyi ki Eğitim-İş var!

Ve son söz… Ne demiş Usta; “Eğer hak haksızlıktan yüce, sevgi nefretten üstün, aydınlık karanlıktan güçlüyse... Çaresi yok usta… Biz kazanacağız.”

Prof. Dr. Naci Görür ise konuşmasına Antalya’da deprem olgusuna değinerek belediyeleri eleştirdi. Yapılan binaların yüksekliği konusunda “O binaları görünce gerçekten korktum, üzüldüm, 7 katlı, 15 katlı binalar çıkılmış. Nerede? En çürük zemin üzerinde. Alüvyon üzerinde,

travertenler üzerinde, suyun bol olduğu, depremin en fazla tehdit edeceği, şiddetin en fazla artacağı yerde yapılmış”

Antalya’nın dört tarafının deprem zonu ile çevrildiğini söyleyen Görür, ülkemizde depremin 10 binler, 50 binlerce ölüm yarattığını ama Japonya’da büyük depremlerde bile iki yada üç kişinin hayatını kaybettiğini anlatarak, kentin depreme dirençli kent haline getirilmesi gerektiğini belirtti.

Daha sonra Görür’e ödülü takdim edildi.

yukarı çık
0
Paylaşım