Antalya’da 'Başkanlık Ve Yeni Türkiye' Söyleşisi

Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Kumluca Belediyesi tarafından ortaklaşa organize edilen ayın söyleşisi etkinliğinin moderatörlüğünü Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz yaptı.

Değişik yerlerde “Başkanlık ve yeni Türkiye” konusunda söyleşiler gerçekleştirdiklerini ifade eden Küçükyılmaz, amaçlarının konunun uzmanlarıyla Başkanlık sistemini ve yeni Türkiye’yi halka anlatmak olduğunu söyledi.

Söyleşide “Niçin Başkanlık sistemi” konusunu Prof. Dr. Mazhar Bağlı’nın, “Parlamenter sistem ve Başkanlık sistemi” konusunu Dr. Murat Yılmaz’ın ve “Başkanlık sistemi nedir” konusunu da Dr. Adnan Küçük’ün anlatacağını ifade ederek konuklara 15’er dakika söz verdi.

Söyleşide ilk sözü alan Prof. Dr. Mazhar Bağlı, bugün niçin Başkanlık sistemi denildiğinde ilk akla mevcut sisteme göre Cumhurbaşkanının Başkanlık sisteminde daha fazla yetkiyle donatılacağının ima edildiğini bunun ise gerçeği yansıtmadığını söyledi.

Mevcut sisteme göre Cumhurbaşkanının elinde bulunan yetkilerin hiçbir kamu kurum amirinde bulunmadığını ifade eden Bağlı, “Hatta mevcut sistemde Sayın Cumhurbaşkanının yetkilerinin artısı bile var.

Mevcut sistemde devlet ve siyaset ayrı ayrı yönlere gitmiş haldedir. Buda ülkenin, milletin enerjisinin boşa harcanmasına neden olmaktadır. Devletin güçlenmesi, kamunun adil bir şekilde halka hizmet etmesi için başkanlık sistemi gereklidir.

Ama mevcut parlamenter sistem buna izin vermiyor. Milletin önünü açmak, siyasetin önünü açmak adına başkanlık sistemi önemlidir” dedi.

Söyleşide ikinci sözü alan Dr. Murat Yılmaz da, Türkiye’de son iki yılda dört defa seçim yapıldığını ve bu seçimlerin hepsine giren birilerinin hala eline silah almasının, mevcut sistemin tıkandığının en iyi göstergesi olduğunu söyledi.

Seçimlere girmiş, halkın takdir ettiği desteğe rıza göstermemiş, bazı siyasi uzantıların hala mevcut sistemde diretmelerinde kesinlik iyi niyetten bahsedilemeyeceğini ifade eden Yılmaz, “Hatta bu seçimlere katılan bazı siyasiler eline saz alıp çaldı, medyamız da bunları assolist olarak ekrana taşıdı.

Peki, siz bu seçimlere ülkeyi yakıp yıkmak, masum insanları katletmek için mi girdiniz? Geçtiğimiz hafta sonu Ankara’da yaşanan terör olayı. Peki, neden bu olaylar? Biz başkanlık getirmeyeceğiz.

O zaman sandığa git, halkın iradesine güven, ama olmaz bunlar mahalle çocuklarının oyunda kaybedip kavga çıkarması gibi mızıkçılık yapıyorlar.

Bunların hazımsızlığı Cumhurbaşkanını halkın seçmesi, ama daha öncede meclis seçti onu da hazmedemediler. Yüzde 41 oy alan bir parti iktidar olamıyorsa burada bir sorun var demektir. Bunun için çözüm üretmek gerek” dedi.

Söyleşide son sözü alan Dr. Adnan Küçük de, Başkanlık sisteminin hem meclisin, hem de Başkanın halk tarafından seçildiği bir sistem olduğunu, böyle olunca hem Başkanın, hem de meclisin gücünü halktan aldığını ve her ikisinin da halkın isteğiyle olduğunu söyledi.

Geçmişte bazı kişilerin parlamento tarafından Cumhurbaşkanlarını seçildiğini ifade eden Küçük, “Ben merak ediyorum bu millet bin yıl yaşasa bu isimleri Cumhurbaşkanı seçer miydi? Bizim tarihimize baktığımızda lider eksenli bir toplum olduğumuzu görürüz.

Lider eksenli toplumlara baktığımızda birden fazla kişiler liderlikte karşılaştıklarında çok çatışmalar olur. Bizim mevcut yönetimimize baktığımızda da, hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan güçlü olmuş, yani bu sisteme göre güçlü olmak zorundalar.

Ayrıca parlamenter sisteme baktığımızda koalisyonlar olmuş ve hiçbir zaman birlik sağlanamamış. Koalisyonlardan kurtulmak için Başkanlık sistemi önemlidir” dedi.

Konuşmaların ardından söyleşiye katılan konular, dinleyicilerden gelen çeşitli soruları da cevaplandırdılar. Söyleşinin sonunda Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya, Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Zülfü Çelik, AK Parti ilçe Başkanı Arif Yavuzer ve Büyükşehir Belediyesi Kumluca Koordinatörü Yusuf Evran gecenin anısına konuklara porselen çay seti ve çiçek takdim etti.

Söyleşi sonunda ayrıca Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Mücahit Küçükyılmaz, yeni piyasaya çıkan “Şeyh ile hükümdar” adlı kitabını okuyucularına imzaladı.